Yolsuzluğun Aşırı Politikleşmesi

Ne zaman ki yolsuzluk bir siyasi aktör için "mücadele edilmesi gereken bir kötülük" olarak tanımlanırsa bu durumda siyasal bir içerik kazanır.

Devamı
Yolsuzluğun Aşırı Politikleşmesi
Vesayet Altındaki Devlet Normale Dönüyor

Vesayet Altındaki Devlet Normale Dönüyor

Burhanettin Duran, “17-25 Aralık'ın olabildiği bir ülkede elbette demokrasi konsolide olamamıştır.” yorumunda bulundu.

Devamı

7 Haziran Seçimlerinin beş ana gündemi olacak gibi görünüyor. Başkanlık ve yeni anayasa tartışması, Erdoğan tartışması, Davutoğlu'nun liderliği, radikal sol söylem ve çözüm süreci seçimlerin ana temaları olacak.

Burhanettin Duran, PKK'nın silahsızlanmasına ve bu durumun Türkiye iç siyasetine yansımalarının nasıl olacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yusuf Özkır, ‘Kamu düzeni' kavramına atıfla güvenliğin olmadığı yerde özgürlüğün de olamayacağının altını çizdi.

Siyasetçileri bir kereliğine sinemaya gönderelim. Seyirci koltuğuna en azından orada otursunlar. Ve sahneye oradan baksınlar.

HDP'nin Siyasal Temsil Meselesi

HDP'nin bütün toplumu "Türkiye'nin partisi olma" ajandasıyla ilgili ikna etmesi gerekiyor. Bunun için de aktif bir temsil stratejisine ihtiyacı var.

Devamı
HDP'nin Siyasal Temsil Meselesi
Türkiye'de Seçim Kazanmanın Formülü

Türkiye'de Seçim Kazanmanın Formülü

Seçmenler bir partiye duygusal olarak bağlı olması veya bir başka partiye olumsuz duygular beslemesi parti kimliğinin algılanması ile ilişkili.

Devamı

Burhanettin Duran, CHP ve MHP özelinde tartışılan ‘parti kapatma' iddialarını yorumladı.

Siyasal kültürü ıskalayan kendi tabanının taleplerine sırt çeviren ve kararsızları ikna edecek kapsayıcı mesaj üretemeyen partilerin kriz yaşama ihtimalleri yüksek.

Öcalan'ın 2013 Nevruz mesajında kurduğu bu yeni söylemle AK Parti'nin ülkeyi yeniden "inşa ve ihya" etmek isteyen medeniyet dili arasındaki ortaklık gözlerden kaçmamıştı.

Erdoğan, çözüm sürecini Türkiye'nin demokratikleşme gündeminin doğal uzantısı olarak görmektedir. Meselenin etnik milliyetçilik temelinde değerlendirilmesine karşı çıkmaktadır.

AK Parti, iktidara geldiği andan itibaren değişim ve statüko arasında geliş gidişlerin yaşandığı bir parti olagelmiştir. Ve fakat gün sonunda değişimci pozisyonun kazandığı bir parti olarak sahneye çıkmıştır.

Başkanlık gündemi de olmasa, 7 Haziran'da seçilecek meclisin ve bu meclisten çıkacak olan hükümetin 4 yıl sonraki seçimlere kadar ülkeyi yöneteceğinden neredeyse herkes emin.

Seçime girecek tüm partilerde aday adayları arasından kimin milletvekili adayı olarak gösterileceğine dair beklenti belirli bir heyecan oluşturmuş durumda. Her partinin kendi içinde ve kendi seçim bölgesinde kendisine göre beklentileri var.

AK Parti'nin üç dönem kuralı ile birlikte birçok kıdemli siyasetçiyi saha dışına çıkarması, sadece AK Parti'yi değil başta CHP olmak üzere diğer partileri de etkilemiş görünüyor.

7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için oluşturulan milletvekili listeleri, medya-siyaset ilişkisinin yakınlığını ve iki meslek arasındaki geçiş yoğunluğunu teyit ediyor. Bu durum Türkiye'nin yakın siyasi tarihi açısından bir sürekliliğe işaret ediyor.

Türkiye siyasal yaşamında statüko seçilmiş iktidarlarca temsil edilmedi. Aksine onları belirli davranış kalıpları içinde hareket etmeye zorladı, çerçevelemeye çalıştı.

Başkanlık sistemi demokratik bir yönetime doğru atılan bu adımın daha da ileri götürülmesini ve yönetim sisteminin halkın iradesini devlete en iyi şekilde yansıyacak biçimde düzenlenmesini öngörmektedir.

Yeni siyasi şartlar altında muhalefet partilerinin birincil hedefi iktidar olmaktan ziyade, AK Parti iktidarının alanının genişlemesini durdurmak, mümkünse geriletmek ve kurumsallaşmasının önüne geçmek.

İlk çeyrekte AB'ye ihracatımız yıllık bazda dolar olarak % 12,3 düştü ancak bu dönemde euro da, dolar karşısında % 18'e yakın değer kaybetti. O halde aynı ihracata euro cinsinden bakalım dediğimizde, %6,5 oranında bir artışa şahit oluyoruz. İşte bu da, AB'de pazar payımızı arttırdığımıza işaret ediyor. Bununla birlikte, dünya ticaretinden neredeyse hiç bir ülkenin arzu ettiği desteği alamadığı bir dönemden geçiyoruz.