Önümüzdeki dönemi yeni kılan ve siyasi partilerin siyaset kurgularını değiştirecek en önemli dinamiklerden biri, Erdoğan'ın boşalttığı alanın muhalefet tarafından nasıl doldurulacağı olacak.
Devamı
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, partilerin kendi tabelalarıyla girdikleri bir seçim yerine adayların kendileri için oy istedikleri bir seçim olması hasebiyle uzun süredir öngörülebilir bir istikrara kavuşan, sınırları kestirilebilen siyasete yeni bir hareketlilik getirdi.
Devamı
İhsanoğlu kampanyasının temel motiflerinden birisi olarak seçilen bizzat 'Cumhurbaşkanlığı makamı'nın simgeselleştirilmesi, halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanı için ziyadesiyle yüktü.
AK Parti üstlendiği ilk misyonu yerine getirerek vesayetçi sistemi tasfiye etmeyi başardı. Vesayetçi sistemin tasfiye edilmesi, AK Parti'ye yeni Türkiye'yi inşa etme misyonu yükledi.
SETA analisti Hatem Ete, seçmenin muhalefetin tercihine tepkisini seçimlere katılım oranı üzerinden belirlediği değerlendirmesinde bulundu.
Seçmen, gerek seçime katılmayarak gerekse Erdoğan ve Demirtaş'a yönelerek ciddiye alınması gereken mesajlar verdi. Verilen mesaj, şimdilik CHP ve MHP liderlerinin koltuklarına mal olmasa da, siyaset değişikliğini zorunlu kılmaktadır.
SETA analisti Burhanettin Duran, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmiş olmasının Türkiye'deki cumhurbaşkanı nosyonunu çok ciddi şekilde dönüştüreceği yorumunu getirdi.
Devamı
Seçim kampanyasının sönük geçmesini sağlayan ilk etken, hem muhalefette hem de AK Parti'de sonucu belli seçim algısının erken oluşması oldu. Bu algıyı büyük oranda, 30 Mart seçim sonuçları doğurdu.
Devamı
Kurumsal demokratikleşmenin önemli bir aşamasını temsil eden Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, siyasetin toplum merkezli bir vasatta yapılıp sahicileştiğini ve meşruiyet kodlarının değiştiğini gösterdi.
Analizde, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamının demokratikleşme süreci derinlemesine incelenip, 12. cumhurbaşkanlığına aday olan siyasi aktörler özelinde, cumhurbaşkanlığı makamının değişen anlamı da ele alınmaktadır.
Hemen herkes Erdoğan'ın birinci turda seçilmesine kesin gözüyle bakıyor. Türkiye siyasal alanı bunu dillendirebilenler ve dillendiremeyenler olarak ikiye ayrılıyor.
İhsanoğlu MHP tabanının daha kolay anlaşabileceği özelliklere sahip olduğu halde, neden CHP tabanından aldığı desteği MHP tabanından almıyor?
Öteden beri sert bir üsluba sahip olan ve her Salı gerçekleştirdiği Meclis Grup toplantılarında sıfat üretme ve analoji kurma performansıyla öfke ve nefret dilinin en mümtaz örneklerine imza atan Bahçeli, Bayram konuşmalarıyla yeni bir faza geçti.
Cumhuriyet'in kurucu ideolojisine olan mesafelerine göre siyasal yelpazede konumlanan iki Türkiye tahayyülünün değişim ve statüko temelinde giriştiği bu mücadele Cumhurbaşkanlığı seçiminin de temel dinamiğini teşkil ediyor.