Çözüm Süreci ve Düşündürdükleri

2012'nin son günlerinde Öcalan ve MİT yetkililerinin İmralı'da yaptıkları görüşmeler neticesinde başlayan bu yeni süreç, üçüncü çözüm girişimine işaret etmektedir. Başbakan başta olmak üzere siyasal iradenin açıktan sahip çıktığı bu sürecin en önemli özelliği, Kürt siyasetinin en etkili aktörü Abdullah Öcalan'ın doğrudan birincil aktör, Kürt seçmenle en yakın teması kuran ve demokratik meşruiyete sahip BDP'nin ise ikincil aktör olarak muhatap alınıp, onların üzerinden bir çözüm arayışına gidilmesi oluşturmaktadır.

Devamı
Çözüm Süreci ve Düşündürdükleri
Telafi Siyasetinden Tasfiye Siyasetine MHP'de Muhalif Hareket

Telafi Siyasetinden Tasfiye Siyasetine: MHP'de Muhalif Hareket

MHP'deki muhalif harekete, 7 il teşkilatını feshederek cevap veren Bahçeli yönetimini önümüzdeki süreçte daha sıkıntılı günler bekliyor.

Devamı

'Yeni Sol' deneyimi, Türkiye tarihinin bu kritik dönemecinde ertelediği zor kararların bedelini ne parti içinde ne de Türkiye siyasetinde aktör olamayarak ödüyor.

Türkiye'deki mevcut siyasal iklimin, siyasi partilerin uzlaşmasına dayalı yeni bir Anayasa yazımını imkânsız kılan dinamiklerini üç madde üzerinden tartışmak mümkün.

Bir bakıma tarihin akışına yetişememe gibi bir problemle karşı karşıya kalan Türkiye toplumu, görece durgun geçen zaman dilimlerinde yaşanan gelişmelerin sağlamasını ve değerlendirmesini şimdilerde yapıyor.

AK Parti, geride kalan haftada ana taşıyıcılığını yaptığı çözüm sürecine toplumsal ve siyasal taban kazandırma adımlarına yoğunlaştı.

Yeni Çözüm Süreci ve İki Farklı Ülkücülük

MHP'nin çözüm sürecine yönelik resmi “çözümsüzlük politikası”nın tonu son gülerde epey sertleşti. Ancak MHP'nin bu politikasının aksine, yeni çözüm sürecini müzakere ve diyalog ekseninde okuyan “Bağımsız Ülkücüler” gibi gruplar da yok değil.

Devamı
Yeni Çözüm Süreci ve İki Farklı Ülkücülük
Müesses Nizam'ın Ritüeli Olarak Cumhuriyet Bayrak Mitingleri ve MHP

Müesses Nizam'ın Ritüeli Olarak Cumhuriyet (Bayrak) Mitingleri ve MHP

Müesses Nizam'ın, 6 yıl önce 367 kararı ve 27 Nisan e-Muhtırası'na toplumsal meşruiyet devşirme kaynağı olarak gördüğü Cumhuriyet Mitingleri'ni, şimdilerde MHP, yeni çözüm sürecine karşı duruşuna toplumsal meşruiyet devşirmek için işlevselleştirmeye çalışıyor. Siyasi tarihimize bundan hemen hemen altı yıl önce giren ve o günlerden beri müesses nizam nazarında etkili bir toplumsal muhalefet aracı olduğuna inanılan(1) ; ancak ortaya çıkışından itibaren birkaç aylık miadı olduğu Temmuz 2007 seçim sonuçlarıyla tescillenen Cumhuriyet Mitingleri, geçtiğimiz günlerde MHP tarafından, formatı biraz da değiştirilerek tekrar hayata geçirildi. MHP'nin, daha çok ulusalcıların tekelindeymiş gibi görünen Cumhuriyet veya Bayrak mitinglerini neden ödünç alma gereğini hissettiği incelenmeye değer. Ancak öncelikle Müesses Nizam'ın bu ritüelini kısaca hatırlamakta yarar var.

Devamı

SETA Başkanı Taha Özhan, TRT 1'de yayınlanan Enine Boyuna programında CHP'nin değişim isteğini yorumladı.

Klasik demokrasi paradigması AK Parti'nin Türkiye siyasal hayatında takındığı pozisyon ile sarsılmış ve siyasal refleksler anlamında iktidar muhalefete ve muhalefet ise iktidara dönüşmüştür.

Vesayet sistemi yıllarca kendi icat ettiği iki iç tehditle hem kavga etti hem de varlığını onlar üzerinden sürdürdü. Pejoratif isimleriyle 'irtica ve bölücülük', siyasal adlandırılmalarıyla 'İslam ve Kürt sorunu.' 1980 darbesiyle resmi ideolojiye mugayir her türlü siyasal alternatifin bastırıldığını düşünen müesses nizam, on yıl içerisinde cumhuriyet tarihin en güçlü iki akımının zuhur etmesine en ilkel yollarla müdahale etmekten geri durmadı. Her iki 'iç tehditle' özellikle 1990'larda amansız bir kavgaya giren vesayet rejimi, işi 28 Şubat'ta 'irtica tehdidini' bertaraf etmek üzere darbe yapmaya kadar götürdü. 'Bölücülük tehdidiyle' mücadelesinin bedeli ise PKK terörü ve büyük bir yıkımın ortaya çıkması oldu. Son tahlilde, bugün devam etmekte olan demokratikleşme sürecinin 20-25 yıl önce niye başlamadığının izaha ihtiyacı bulunmaktadır. Zamanın ruhu elbette önemli bir belirleyici olmakla beraber, sorumuzun cevabı, büyük ölçüde merkez sağ veya sol partilerin niçin vesayet rejiminin 'iç tehdit' mühendislikleriyle mücadele edemediklerinde gizlidir.

Kürt meselesinin çözümü ve PKK'nın silahsızlandırılması süreci ilerledikçe cari siyasi pozisyonların en fazla zorlandıkları durum statükoyu korumak olacaktır. Çözüm süreci toplum tarafından hızla sindirilirken, elitler düzeyinde oldukça maliyetli bir transformasyon döneminin de önünü açmış oldu. Özellikle sürecin aktörü olanlar ve siyasi partiler yaşanan değişimi yönetmekte zorlanmaktalar. Siyasi partiler açısından sürece en hazırlıklı olan tartışmasız AK Parti. Bu durum AK Parti'nin siyasi kimliğindeki kodlardan ve Erdoğan'ın siyasi mühendislik yeteneğinden kaynaklandığı kadar, 2009 açılım sürecinin de baş aktörü olmasındandır. AK Parti, 2009 açılım süreciyle spesifik hedeflerine ulaşamasa da, genel olarak tabanının ve elitlerinin Kürt meselesinde yıllar sürecek bir dönüşümü hızla sindirmelerini sağladı. Bu yönüyle 2009 açılımı, AK Parti'nin 2013 çözüm sürecinin dibacesi olmuştur. Aynı şekilde 2009 açılım sürecinde negatif rol oynayan bütün aktörler açıktan veya zımnen bugün sıkıntılar yaşamaktalar.

Çözüm süreci başladığından beri MHP'nin gerginliği arttırarak sürece öncülük eden AK Parti'ye siyasal fatura ödetmeye çalıştığına şahit olduk. Zaman zaman kitlesini çatışmaya davet tonu da içeren bu gerginlik geçtiğimiz günlerde farklı bir sahaya da taşındı. MHP'nin vatan hainliği ile suçladığı AK Parti, MHP'nin iktidar olduğu dönemle ilgili bir araştırma komisyonu kuracağını, vatan hainliğinin memlekete verilen ve ödetilen zarar ile ilişkilendirilerek değerlendirilmesi gerektiğini söyleyince gerginlik derinleşerek devam etmiş oldu.

Taksim olayları üzerinden hareketlenen fay hattı yabancısı olduğumuz bir kırılma değil. AK Parti'nin iktidara geldiği günden itibaren defalarca karşılaştığı bir fay hattı var karşımızda.

MHP'nin ‘çözüm süreci' ve ‘Gezi Parkı eylemleri' gibi farklı siyasi ve sosyal temalara göre farklı sokak algılarına haiz olmasının altında derin yapısal bir faktör yatıyor: Devlet Ciddiyeti!

Yeni anayasa görüşmeleri, kırmızı çizgilerle değil, ancak çözüm odaklı ve yeni anayasa hedefli politikalarla ilerletilebilir.

100 binden fazla insanın ölümü, yaklaşık 2 milyon insanın yaralanması ve mülteci durumuna düşmesine neden olan kanlı bir iç savaşın yaşandığı Suriye'yi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini bir arada sunuyoruz.

Analizde, Komisyon'un mutabakata vardığı 59 maddenin, anayasa değişikliği paketi haline getirilmesinin etkileri ve yeni anayasaya nasıl işlenebileceğine dair öneriler yer alıyor.

Gezi eylemleri, demokrasi talebinin yaşam tarzı kaygılarına feda edilmesini sembolize etmektedir.

CHP'nin tezkere performansı nereden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Her iki tezkere de aynı amacı gütse de, mesele Suriye olunca nedense ibre şaşıyor.

AK Parti siyaset yapımında daha da yalnızlaşabilir. Tedrici demokratikleşme yükünü tek başına taşımaya devam ettikçe, AK Parti'nin siyasi hegemonyasını sürdürmemesi için bir sebep bulunmuyor.