Muhafazakarların Penceresinden 'Gezi'

Muhafazakar kesimin çoğunluğu, Gezi'deki Erdoğan karşıtlığını, Erdoğan'ın temsil ettiği İslami kimlik ile son 10 yılda yaşanan toplumsal dönüşümün reddiyesi olarak algıladı.

Devamı
Muhafazakarların Penceresinden 'Gezi'
Almanya'da Yükseltilen Erdoğan Karşıtlığı

Almanya'da Yükseltilen Erdoğan Karşıtlığı

Avrupa ve Almanya'da yükseltilen Erdoğan karşıtlığının olumsuz sonuçlarından biri de Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini tartışılır hale getirmeye başlamasıdır.

Devamı

Dış aktörler tarafından Türkiye'ye yönelik eleştirileri bir muhalefet dili olarak kullanmak, demokratikleşme meselesinden daha çok bir pozisyon savaşıdır.

Siyasal bir lider; halkın %50'sinden oy alabiliyorsa, siyasal tarihimizin en büyük mitinglerini yapabiliyorsa, 17 Aralık gibi büyük bir saldırıdan güçlenerek çıkabiliyorsa, burada özel bir şey var demektir.

Türk dış politikasının belki de daha önce hiç olmadığı kadar hem içeride hem de dışarıda polemik konusu yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

Erdoğan karşıtları Erdoğan'a ilginin sahiciliğini, köklü nedenselliğini ve psikolojisini anlayamıyorlar. Anlamayanlar sadece Ak Parti mitingine gidenlere “cv'siz kişiler” diyenler değil. Sosyalist veya liberal sol kökenli akademisyenler de anlamıyor.

Gülen-Erdoğan Mücadelesinde 30 Mart Sonrası Dönem

MİT krizinden bu yana ortaya çıkan ve 17 Aralık operasyonuyla kavgaya dönüşen hükümet-cemaat çekişmesinin daha geniş bir zemine yayılıp yayılmayacağı Gülen ve çevresinin, dini cemaat veya sivil toplum formatına geri dönmeye razı olup olmayacağıyla şekillenecek.

Devamı
Gülen-Erdoğan Mücadelesinde 30 Mart Sonrası Dönem
Yerel Seçimler ve Medya Manipülasyonu

Yerel Seçimler ve Medya Manipülasyonu

Takipçi kitlesinin genişliği ile övünen yayın organları saldırgan propagandalarının halk üzerinde beklenen etkiyi göstermeyişini iyi analiz etmeli ve daha ilkeli bir yayın politikası izlemelidirler.

Devamı

30 Mart'ta, eski Türkiye'ye dönüş çabaları; ülkenin, milletin, ümmetin selameti pahasına sürdürülen Erdoğan karşıtlığı; milli irade rağmına çizilen senaryolar; siyasetin siyaset dışı enstrümanlarla çizilme teşebbüsleri oylanacak.

Gülen Hareketi Ak Parti ve Erdoğan'ın bu seçimde ağır bir darbe almasını istiyor. Fakat bu mühendislik müdahalesi ters tepmiş ve seçim süreci bizatihi Gülen Cemaati'nin kaderini belirleyecek bir noktaya gelmiş gözüküyor.

Analiz, AK Parti özelinde siyasi gelişmeleri, seçimlerin oluşturduğu atmosferi incelemekle birlikte “seçim sonrası Türkiye”ye dair bir perspektif çizmeyi amaçlıyor.

AB'den sert bir açıklama beklentisine girerek dışarıya konuşmak, vaatlerde bulunmak ne bir siyaset biçimidir ne de tartışması yapılan konunun meşruiyetini sağlayabilir.

Bekçi perspektifinin ürettiği zeka, siyasi akıl ve halk irfanıyla boğuşmakta ve kaybetmektedir.

Neo-vesayet odağının sağladığı mühimmatla kamuflaja bürünen popüler entelektüel isimlerin kahir ekseriyeti, meşru siyasete karşı vekaleten bir savaş sürdürüyorlar.

17 Aralık'tan bu yana toplum, gün be gün, Gülen ve takipçileri şahsında, siyaset dışı bir yapının siyaseti ve devleti esir almaya yönelik faaliyetlerine şahit oluyor

AK Parti, çok partili hayat boyunca, Türkiye siyasetinin bütün yapısal ve arızi frekans bozucularına rağmen dikkatini dağıtmamayı beceren tek parti oldu.

Cemaat bugüne kadar “savaş” seçeneğini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye başladı.

Türkiye'de 2013 yılında yaşanan gelişmeleri sıraladığımızda, uzun bir listeyle karşılaşırız. Lakin listenin kabarıklığına rağmen 2013'ün en önemli gündem maddesini, Kürt Sorunu'nun barışçıl ve siyasal yollarla çözülmesini hedefleyen Çözüm Süreci'nin oluşturduğu aşikardır. Meselenin sivil inisiyatifle çözülmesini amaçlayan ilk hamle olmasa da, dört unsuru bir araya getirmesi, Çözüm Süreci'ni diğer girişimlerden farklı kılıp başarıya ulaşma potansiyelini artırıyor.