Kürt Meselesinde Aktörlük Mücadelesi

Adeta çözülmeye çalışılan Kürt meselesi öznelik sorunu karşısında ikincil bir problem haline gelmiş durumdadır. Demokratik açılım süreci tam da bu problemden dolayı Kürt meselesine ulaşamadı. Aradaki aktörlerle uğraşmaktan sorunun özüne yönelik adımlara sıra gelmedi. Bundan sonra da, aktörlük sorunu kabul edilebilir bir noktaya çekilmediği müddetçe benzer bir son kaçınılmaz görünmektedir. Demokratik açılım, yirmi yıllık medya, seksen yıllık resmi tarih karartmasından sonra, Kürt meselesinin tartışılmasını sağladı. Açılım süreci bu yönüyle başlı başına bir yüzleşme pedagojisi inşa etti. Kürt meselesi başta olmak üzere 'dokunul( a)mayanlar' başlığı altındaki bütün yakıcı sorunlara bir şekilde dokunulmuş oldu. Gelinen noktada sorunun çözümünde umutlar korunmakla beraber, çözüme henüz uzak olduğumuz aşikâr. Çözümü zora sokan, çözüm yönünde mesafe almayı zorlaştıran dinamiklerin başında ise, aktörlük mücadelesi yer alıyor.

Devamı
Konforlu Düşmanlık İsrail ve Suriye

Konforlu Düşmanlık: İsrail ve Suriye

Suriye isyanında Baas rejiminin ve arkasında duranların arzulayacağı şeylerin başında, İsrail'in sürece müdahil olması gelmektedir.

Devamı

1960'lardan bu yana seçimlerden önce tartışma programlarında “kozlarını paylaşan” başkan adayları yine seçmenler karşısında boy gösterdiler.

Son haftaya girildiğinde birçok anket, ulusal oy oranında Romney'i önde gösterse de, başkanlık yarışının galibini belirleyecek delege sayısı bakımından Obama önde ve daha şanslı görünüyor.

2012'nin son günlerinde Öcalan ve MİT yetkililerinin İmralı'da yaptıkları görüşmeler neticesinde başlayan bu yeni süreç, üçüncü çözüm girişimine işaret etmektedir. Başbakan başta olmak üzere siyasal iradenin açıktan sahip çıktığı bu sürecin en önemli özelliği, Kürt siyasetinin en etkili aktörü Abdullah Öcalan'ın doğrudan birincil aktör, Kürt seçmenle en yakın teması kuran ve demokratik meşruiyete sahip BDP'nin ise ikincil aktör olarak muhatap alınıp, onların üzerinden bir çözüm arayışına gidilmesi oluşturmaktadır.

Yaklaşık 8 ay süren görüşmelerin sonunda Sırbistan ile Kosova, nihayet Cuma günü Brüksel'de anlaşmaya vardı. Görüşmeler AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın ısrarlı arabuluculuğunda yürütülürken, müzakerelerin ancak onuncu turunda mutabakata varıldı. Kosova Başbakanı Haşim Taçi ve Sırbistan Başbakanı Ivica Daçiç anlaşmayı şimdilik prensipte imzalarken, iki ülke liderinin Brüksel dönüşü yaptıkları açıklamalarsa anlaşmanın bir mecburiyet ürünü olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Son görüşmeden önce Sırbistan ve Kosova'nın NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'den garantörlük talep etmesi iki tarafın da karşılıklı güven hususundaki çekincelerine işaret ediyordu. NATO'nun anlaşmanın uygulanmasına garantör olacağını taahhüt etmesi bir anlamda Ashton'ın elini güçlendirdi ve Sırbistan ile Kosova liderleri en sonunda resmi bir belgeye imza atmaya ikna oldu.

Müesses Nizam'ın Ritüeli Olarak Cumhuriyet (Bayrak) Mitingleri ve MHP

Müesses Nizam'ın, 6 yıl önce 367 kararı ve 27 Nisan e-Muhtırası'na toplumsal meşruiyet devşirme kaynağı olarak gördüğü Cumhuriyet Mitingleri'ni, şimdilerde MHP, yeni çözüm sürecine karşı duruşuna toplumsal meşruiyet devşirmek için işlevselleştirmeye çalışıyor. Siyasi tarihimize bundan hemen hemen altı yıl önce giren ve o günlerden beri müesses nizam nazarında etkili bir toplumsal muhalefet aracı olduğuna inanılan(1) ; ancak ortaya çıkışından itibaren birkaç aylık miadı olduğu Temmuz 2007 seçim sonuçlarıyla tescillenen Cumhuriyet Mitingleri, geçtiğimiz günlerde MHP tarafından, formatı biraz da değiştirilerek tekrar hayata geçirildi. MHP'nin, daha çok ulusalcıların tekelindeymiş gibi görünen Cumhuriyet veya Bayrak mitinglerini neden ödünç alma gereğini hissettiği incelenmeye değer. Ancak öncelikle Müesses Nizam'ın bu ritüelini kısaca hatırlamakta yarar var.

Devamı
Müesses Nizam'ın Ritüeli Olarak Cumhuriyet Bayrak Mitingleri ve MHP
SETA 2012 Yıllığı

SETA 2012 Yıllığı

SETA'nın faaliyetlerinin tamamının birarada toplandığı SETA yıllığı, toplumun her kesiminin ilgilisine ufuk açıcı bir kaynak olmaya ve 2012 yılını kuşbakışı değerlendirmeye imkan veriyor.

Devamı

Pakistan'da, ilk kez seçilmiş bir hükümet görev süresinin sonuna kadar iktidarda kalmayı başardı ve ülkeyi bir sonraki seçime ulaştırdı.

PKK'nın Türkiye'den fiili olarak çekilme süreci, Murat Karayılan tarafından da ilan edilerek sürecin ismi konulmuş oldu. Karayılan'ın çekilme kararını açıkladığı mesajı dikkatle incelenirse, çözüm sürecin selameti adına ilk aşamaya dair ön hazırlığın muhkem olduğu hissedilmektedir. PKK'nın çözüm sürecinin ilk aşaması olarak kabul edilen çekilmeyi hayata geçiriyor olması çok büyük bir adım. Daha düne kadar elini tetikten çek(e)meyen bir örgüt son aşamasında silahsızlanma olan bir süreç için ülkeyi terk ediyor. Bu ilk kez yaşanan bir olgu. İlk kez PKK, belli bir mutabakat çerçevesinde, geleceği olan bir süreçte aktör olma potansiyeli yakaladı.

TRT1'de yayınlanan Enine Boyuna programında Taksim Gezi Parkı olaylarını yorumlayan SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, “olayı ne sadece çevreci duyarlılığa bağlama saflığına düşülmeli ne de olay toplumsal değil, yüzde yüz siyasi bir karşıtlıktır bağlamına düşülmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

28 Mayıs'ta Taksim Gezi Parkı'nda belli hassasiyetlerle sempati uyandırarak başlayan barışçıl eylemler, polisin orantısız ve yanlış müdahalesi sonrasında radikal sol grupların militanlığı ve ulusalcılarca asıl sahiplerinden çalındı, Taksim Platformu'nun talepleri listesiyle de sivil vesayet gösterisine dönüştü. Demokrasiler açısından son derece sağlıklı ve meşruluğu su götürmez başlangıç, gelişen momentumdan kargaşa çıkarmak suretiyle Başbakan'ı ve AK Parti'yi zayıflatma, uzak ihtimal de olsa düşürme hareketi devşirmeye çalışanlarca gölgelendi. Barışçıl olmaktan uzaklaşıp vandalizme dönüşen olaylarda, biri polis komiseri ikisi eylemci olmak üzere üç vatandaş hayatını kaybetti, içlerinde ağır yaralılar da olmak üzere onlarca polisle birlikte çok sayıda vatandaş yaralandı, kamu mallarına zarar verildi.

İstanbul Gezi Parkı'nda yapılması planlanan çalışmaları protesto amacıyla 27 Mayıs günü küçük bir grup tarafından başlatılan eylemler, 31 Mayıs itibariyle yakın tarihin en büyük kitle hareketlerinden birine dönüştü.

30 Haziran'da Mursi'yi iktidardan düşürmek amacıyla kurulan “Temarrud” (İsyan) hareketinin, çalışmalarına iki ay önce başlaması sıradan bir adım değil.

Çözüm sürecinin geldiği noktada BDP ve PKK'nın tavrını değerlendiren SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, BDP'nin sorumluluklarını yerine getirmesini, PKK'nın ise sürece angajmanının sorgulanması gerektiğini belirtti.

Mısır'da Mursi'nin fiili Cumhurbaşkanlığı'nın sona ermek üzere olduğu söylenebilir. Ancak Müslüman Kardeşler'in ülke siyasi geleceğinin en önemli aktörü olmaya devam edeceği bir güç mücadelesi başlıyor.

Gezi eylemleri, demokrasi talebinin yaşam tarzı kaygılarına feda edilmesini sembolize etmektedir.

Hakan Fidan üzerinden yaşanan saldırılar, Türkiye'nin toplamda güvenlik mimarisi ve tercihleri, sorun çözme metotlarında yaşadığı değişim ve dış politikada bağımsız kalma çabasıyla doğrudan alakalıdır.

Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan kendi işlerini yaparken kendilerine dayatılan parantezleri aştıkları için hedef seçiliyor. Bu sebepten yapılan operasyonlar Türkiye kamuoyu nezdinde ters tepiyor.