Ankara, 2017 yılında da kendi halkının çıkarını önceleyen bağımsız dış politika konusunda taviz vermeyen tavrını sürdürdü. Bu tavrın ABD ve Avrupa ülkelerindeki bazı kesimlerde meydana getirdiği rahatsızlık sonucu Türkiye’ye yönelik saldırıların artması da, Batı ile artık egemenliğe karşılıklı saygı temelli bir ilişki geliştirmek isteyen AK Parti hükûmetinin kararlılığını etkilemedi.
ABD öylesine rakipsiz ve öylesine rahat ki, çekildiğinde yerine gelebilecek bir rakipten bile endişe duymuyor. Ailesini sömüren şımarık bir çocuk gibi elindekilerin kıymetini bilmektense, ailesine küsüp kendisini odasına kapattığında daha mutlu olacağını zannediyor. .
Son dönemde dünya siyasetinde işbirlikleri azalırken ittifakların sayısı artıyor. Devletler uzun vadeli ve güvene dayalı kazan-kazan ilişkisini bir kenara bırakıp al-ver ilişkisine geçiş yaptı..
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kuzey Irak’ta girilen yeni politik süreç hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Barzani’nin referandumu yok sayan karara uyacaklarını açıklamasının ardından değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli referandum kararının iptalinin ardından Barzani’nin politik pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.
Normalde beklenen şey Amerikan hükümetinin bir ulusal güvenlik stratejisi belirlemesi ve her kuruma bu stratejiye uygun roller biçmesidir. Bu olmadığında kurumlar kendilerince bir noktaya kadar hedef belirleyebilir. Daha fazla yol alamaz. Veya aldıkları pozisyon bir başka kurumla uyumsuz hale gelir..
Aslında epeydir stratejik farklılıklar ve hukuki süreçlerin yarattığı krizlerin negatif etkisinden muzdarip olan Türk-ABD ilişkilerinde sınırlı da olsa oluşan fırsat alanları değerlendirilerek pozitif bir ivme kazanılabilir.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Mısır medyasına bir mülakat vermiş. Mülakatta Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği kaos yürüyüşünü iyi bir hamle olarak değerlendirmiş ancak devamı gelmediği için eleştirmekten de geri durmamış..
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Irak Merkezi Hükümeti’nin Kuzey Irak’a karşı tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.
DEAŞ ile mücadelede sona yaklaşılması ve referandum krizinin Barzani’nin istifası ile sonuçlanması Irak Başbakanı Abadi’nin elini ziyadesiyle güçlendirdi. Son dört ayda Musul Deaş’tan, Kerkük Peşmergeden geri alındı.
SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse, son dönemde gelişen Türkiye-Irak ilişkilerini değerlendirdi.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli Barzani’nin geri çekilmesinin ardından Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Peki Barzani gidince ne olur? Cevap verelim. Hiçbir şey olmaz. Her şey kaldığı yerden devam eder. Bazı aklı evvellere sorarsanız çok şey değişecekmiş. Barzani giderse Goran veya PKK gelirmiş.
Müslüman Türk olduğu yerde durmaktadır ancak Cumhuriyet'in onunla mesafesi kapanmıştır, devlet ona yaklaşmıştır..
Önce Kerkük ve petrollerini kaybetti. Kerkük'ün kaybı basit bir alan kaybı olmaktan öte bir anlama sahip. "Kürtlerin Kudüs"ü dedikleri bu şehir aynı zamanda bir petrol hazinesi. Yıllık 8 milyar dolar civarında bir gelirin kaynağı olarak adım adım ilerleyen bağımsızlık sürecinin son halkasıydı denebilir. Dolayısıyla Kerkük'ün kaybı merkezi hükümete bağımlılık demek. Kısacası önemli bir stratejik kayıp.
Bağdat ve İran’ın Süleymaniye merkezli aktörlere Barzani karşısında destek vermeyi sürdüreceğini öngörebiliriz. Barzani yönetimi bir taraftan Bağdat’la krizi yönetmeye çalışırken, diğer taraftan iç siyasi aktörlerin baskılarını omuzlamak zorunda kalacaktır. ABD ise bütün bu süreçlerde İran destekli Kürt aktörlerin IKBY siyaseti içindeki belirleyiciliğini engellemek için hamleler yapacaktır.
Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin önündeki en ciddi konu Fırat’ın doğusudur. Kısa ve orta vadede angajmanlarını bu tehdide göre ayarlaması ve seçeneklerini bu tehdide göre planlaması elzemdir. Bu açıdan müttefiklerinin Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olacaktır.