Saldırı ve ateşkesler döngüsü İsrail'in on yıllardır izlediği bir stratejinin en önemli yöntemidir.
Devamı
İsrail’in Filistin genelinde ve Gazze özelindeki saldırıları bu denli cüretkâr şekilde gerçekleştirirken yapay bir şekilde inşa edilmiş 'meşruiyet' unsuruna dayandığı görülüyor.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, küresel siyasette Filistin meselesini ve bölgedeki mevut durumu değerlendirdi.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını ve bölgedeki stratejisini değerlendirdi.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını ve bölgedeki konumunu değerlendirdi.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, İsrail'in Filistinli sivilleri hedef alan saldırılarını değerlendirdi.
Devamı
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Filistin meselesine küresel bakış açısını ve çözüm stratejilerini değerlendirdi.
Devamı
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını değerlendirdi.
İsrail devletinin kuruluşunun hukuki bir temeli var mı? İsrail’in kuruluşuna zemin oluşturduğu söylenen BM Genel Kurulu kararının niteliği nedir? İsrail devletinin ilanından sonraki gelişmelerin hukuki niteliği nedir? İsrail’in “kendini savunma hakkı”nın hukuki esası mevcut mu? İsrail’in hukuk ihlallerine karşı neler yapılabilir?
İsrail’in saldırıları sistematik bir planın parçası. 19. yüzyıldan beri işletilen bu plan, bugün Kudüs’ün tamamen Müslüman nüfustan temizlenmesi ve Mescid-i Aksa’nın korunaksız kalarak yıkıma hazır hale gelmesi için son raddesine yaklaşıyor.
İsrail’in Filistinlilere yaptığı büyük zulüm Gazze’yi ekonomik anlamda da zorluyor. Eğer saldırılar ve abluka olmasaydı, Gazze’de kişi başına gelir bugünkü seviyesinden % 47 daha fazla olabilirdi
Elbette sorumluluk sıralaması İsrail zulmünü durdurmaz, acılarımıza da derman olmaz. Ancak meseleye doğru açıdan bakmayı ve gereksiz savrulmaları engeller.
İsrail'in son saldırıları bütün zayıflığını yeniden göstermiş ve güvenlik krizini daha da derinleştirmiştir. Bu güvenlik krizi ya İsrail'i daha fazla zayıflatacaktır ya da İsrail tamamen kontrol dışına çıkan bir 'haydut devlete' dönüşecektir.
İsrail barbarlığının elbette ki sonuçları olacaktır. Bu sürecin sonunda Netanyahu'nun seçim hesaplarının tutmadığını ve hatta Batı Şeria'daki statükoyu bozduğunu bile görebiliriz.
Bugün gördüklerimizi daha önce görmedik ve bu yaşananların önemli yansımaları olacaktır. İşgalci İsrail 1948'den beri bu kadar zayıf görülmemiştir.
Siyonist rejim ve radikal Yahudilerin Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yaptıkları sistematik saldırılar İsrail sorununun yeni bir aşamasıdır. Filistinli gençler bu kutsal mekanların korunması için güçlü bir 'murabıt ruhuna' sahip olduklarını haykırdılar.
Kudüs’te yaşananların arkasında ne var? Şeyh Cerrah olayı nasıl anlaşılabilir? Filistin davası bağlamında son Kudüs ayaklanması nasıl anlaşılmalıdır? Olaylar Kudüs’ten bütün tarihi Filistin’e nasıl taşındı? Bundan sonra neler olabilir?
1967 işgalinden itibaren İsrail, Doğu Kudüs'ü sistematik şekilde Filistinsizleştirme politikası yürütüyor.
Gerçekler üzerinden hareket edilmezse felaketler er ya da geç patlıyor. Katlanarak üzerimize geliyor.
Dünyanın büyük çoğunluğu, özellikle de batı toplumları İsrail tarafından açık hava hapishanesine çevrilmiş şehirlerde yaşayan, her gün evleri İsrailli yerleşimciler tarafından birer birer ellerinden alınan Filistinlileri terörist, azgın İsraillileri de mazlum zannediyor.