TCG Piri Reis’in Hizmete Girişi ve Türk Deniz Kuvvetleri

Türkiye’nin sahip olduğu uzun kıyı şeridi ve ilgi alanını teşkil eden denizler düşünüldüğünde Türk Deniz Kuvvetlerinin güçlü olması önemli bir gereklilik arz etmektedir. Gerek ülkemizi çevreleyen kriz bölgelerinin mevcut durumu gerekse potansiyel gerginlik alanları dikkate alındığında Türkiye’nin müşterek bir harekatı icra edecek kuvvet yapılanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Devamı
TCG Piri Reis in Hizmete Girişi ve Türk Deniz Kuvvetleri
CHP de Değişmesi Zor Siyaset Tarzı

CHP’de Değişmesi Zor Siyaset Tarzı

Gelen tepkiler üzerine, CHP parti sözcüsü, "Mavi Vatan masalı" diyen milletvekilinin sözlerinin...

Devamı

Uzmanlar, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in, "Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin iyi seyredebilmesi için Türkiye’nin Yunanistan ve Batıya ilişkin tavrının değişmesi ve seçimlerden sonra büyük bir stratejik karar alması gerek." ifadesini değerlendirdi.

Dış politika milli bir meseledir. Uzun süre iktidar olamamanın getirdiği sorumsuzlukla ve popülist yaklaşımlarla dış politikaya yaklaşılamaz. Dış politikada devletlerin sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk sadece iktidarları bağlamaz. Muhalefetin teorik olarak iktidar alternatifi olduğu düşünüldüğünde söylediği sözler, ortaya koyduğu yaklaşımlar uluslararası çevreler tarafından da çok kolay bir şekilde araçsallaştırılır.

4 Nisan bildirisi Türkiye’de sivil-asker ilişkilerinin hala kırılgan yanlarının olduğunu gösteriyor. Bu kırılganlığın bir demokrasi açığına dönüşmesini engelleyen en önemli dinamik siyasal alanın ve toplumsal farkındalığın çok güçlü olması.

Türkiye gibi bir ülkede darbe ihtimali hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Çünkü demokrasiden hazzetmeyen ve oligarşik bir siyasi düzen arzulayan aktörler varlığını korumaktadır.

Doğu Akdeniz’de Mısır’ın Yeni Tutumu

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından faydalanmak isteyen herkes öyle ya da böyle Türkiye'nin rızasını almak zorunda olduğunu anlamaya başladı. Mısır'daki yönetim ile Ankara arasındaki gerginliğe rağmen Mısır, Türkiye'nin formülünü benimsemek durumunda kaldı.

Devamı
Doğu Akdeniz de Mısır ın Yeni Tutumu

ABD senatörleri mektuplarında Biden'dan 'demokrasi ve insan hakları' adına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'baskıda' bulunmasını istiyorlar

Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekçi bir muhasebesi yapıldığında iyi bir noktada olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Bu gerçeklikten hareketle yeni ancak gerçekçi bir vizyon oluşturmak için her iki tarafın da taşın altına elini sokması şart.

Bir Bakışta Türkiye-AB İlişkileri

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Türkiye - Yunanistan ilişkilerinin geleceğini değerlendirdi.

Gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde önemli gündem konularından biri Doğu Akdeniz ve Türkiye olacak. 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapılacak devlet ve hükûmet başkanları zirvesi öncesinde 21 Eylül’de aynı şehirde AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplanacak. Bu toplantılardan, Doğu Akdeniz politikası nedeniyle Türkiye’ye ağır yaptırım kararları çıkması için çalışan çevrelerin kulis faaliyetleri sürüyor.

AB’nin Suriye krizi, mülteciler, terör örgütleri ile ilişkileri konuları, son aylarda ise Doğu Akdeniz konusunda takındığı tavır, hakkaniyet, adil paylaşım, demokrasi gibi ilkelerin zaman açısından konjonktürel, mekân açısından da Avrupa ile sınırlı.

Doğu Akdeniz’deki Türkiye faaliyetlerinden rahatsız olan Macron’un provokatif hamleleri bir bir elinde patlıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, Fransa'nın Türkiye karşıtı tutumuna ilişkin, "Fransa'nın Orta Doğu politikası da Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail çizgisinde ilerliyor. Türkiye'yi hedef alan, Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan bu cephenin de bir tarafında yine Fransa'yı görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'de kıyısı olmayan Fransa, bu denizdeki en uzun kıyıya sahip ülke olan Türkiye karşısında "AB'nin jandarması" rolüne soyunuyor. Silah satma amacıyla Yunanistan'ı kendi "kifayetsiz muhteris" kıvamındaki hamlelerine alet ediyor.

Doğu Akdeniz'deki gerginliğin öncekilerden en önemli farkı, daha önce genellikle gerilimin düşürülmesi rolünü üstlenen üçüncü tarafların Yunanistan lehine harekete geçmeleri ve konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanma istekleridir.

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta 'O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil' ifadesini kullanması Fransa'nın milli çıkarlarının ne kadar barbar ve insanlık dışı zemine sahip olduğunun tezahürüdür.

Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.