FETÖ Virüsünün Provokasyonları

FETÖ Virüsünün Provokasyonları

FETÖ kendince toplum düşmanlığını yapmaya devam ediyor. Türkiye'nin hızlı adımlar atarak sosyal medyada ortaya çıkan bu kirliliğe müdahale ediyor olması değerli. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un düzenli açıklamalar yaparak gerçek bilgileri toplumla paylaşması FETÖ ve uzantıları tarafından oluşturulmaya çalışılan atmosfere izin vermiyor.

Devamı

Koronavirüs salgını Almanya’da nasıl seyrediyor? Almanya’da ölüm oranları neden düşük? Alman hükümeti Koronavirüse karşı nasıl bir mücadele stratejisi izliyor? Alman kamuoyu Koronavirüs krizine nasıl tepki verdi? Koronavirüs krizinin siyasi sonuçları ne olacak?

Virüs krizinin mirası olacak çaresizlik, güvensizlik ve korku ortamının siyasi yansımalarını ancak kriz sonrası dönemde göreceğiz. Devletlerin kriz fırsatçılarının yalan haberlerine, korku yayan komplo teorilerine karşıysa ellerinde iki kalkanı var: Şeffaflık ve soğukkanlılık.

Hem devlet hem de toplum olarak şimdilik iyi bir sınav veriyoruz. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesini esir alan virüse karşı devlet her türlü önlemi titizlikle alıyor. Toplum duyarlılığı da gayet yüksek. Salgın hastalık konusunun dini, ideolojisi, toplumsal sınıf farklılığı falan yok. Hepimizi vurabilir. Bu bilincin yaygınlaşmış olduğunu görmek güzel.

Dezenformasyon amaçlı üretilen manipülatif içerikler de bu tür bir medya mantığı ile kitlelere sunulmakta ve kitleleri neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edecek bir vasattan mahrum bırakılmaktadırlar. Son dönemde özellikle Batı medyası ve söz konusu medyanın Türkiye uzantılarının, ülkemizin virüsle mücadeledeki etkisini kırmaya dönük haberleri, manipülasyonun en kaba biçimlerini göstermektedir.

Siyasi ve Toplumsal Direnç

Türk askerleri şehit edildiği andan itibaren Türk toplumunun üzerine çok korkunç algı operasyonları başlatıldı. Şehit sayısının bilinçli biçimde abartılmasından başlayın da Türkiye'nin İdlib'den çekilmek zorunda kalacağına kadar haberler belli merkezler tarafından üretildi. Hemen hava sahası tartışmaları başlatıldı. Konu dönüp dolaşıp S-400, Patriot, F-35 meselesine getirildi. Bunlar hiç tartışmasız psikolojik operasyondu.

Devamı
Siyasi ve Toplumsal Direnç
Rusya nın Hibrit Savaş Alışkanlıkları

Rusya’nın Hibrit Savaş Alışkanlıkları

Hibrit savaş kavramı son dönemde yaygın biçimde kullanıma girdi. Aslında buna benzer birçok kavram var. Ve bunları birbirinden ayırmak pek kolay değil. Mesela asimetrik savaş, düzensiz savaş, halk içinde savaş, psikolojik savaş, vekalet savaşı bunlardan sadece birkaçı. Ama hibrit savaş kavramı özellikle Rusya ve onun Genelkurmay Başkanı Gerasimov ile beraber anılıyor. Çünkü Rusya bu yöntemi uzun süredir tutarlı bir biçimde uyguluyor. Bu da sadece çatışma bölgelerinde değil farklı versiyonlarıyla Avrupa'nın içinde bile hissediliyor. Aslında Avrupalı ve Amerikalıların ve belki de tüm ülkelerin çoğunlukla kullandığı bir yöntemler bütünü diyebiliriz. Fakat Batılılar buna özel bir isim vererek daha fazla gündemde kalmasını sağlayıp Rusya'nın yayılmacı eğilimlerine dikkat çekmek istiyor.

Devamı

İmamoğlu, tatile giderken yol üstündeki deprem bölgesinde bir mola verip yoluna devam ederek kayak merkezinden gülücüklü fotoğraf kareleri paylaşmayı “yeni nesil siyaset” olarak tanımladı. “Siz de bu ‘yeni nesil siyaset’ söyleminden yürüyün, buna alışın” demeye getirdi.

Sonuç beklenildiği gibi çıkmayınca, 2020 için ezberlerin yeni sürümleri piyasaya çıkarıldı. Ama algı siyasetine yönelik yeni sürümler fazla umut vadetmiyor.

Algıları şekillendirmeye dönük kasıtlı üretilmiş yalan haber ve manipülasyonlar konusunda kritik bir eşikten geçtiğimiz bir gerçek..

Fırat’ın doğusunda Rusya’nın doğrudan veya rejim aracılığıyla PKK/YPG ile ilişki içerisine girmesi, Türkiye’nin görmezden geleceği bir durum değildir. Nitekim bunu deneyen ve başarılı olamayan bir ABD örneği de önümüzde durmaktadır.

Tarihsel olarak Türkiye konusunda bagajları bulunan Amerikan medyası, gelinen noktada, hukuki bir sınır veya gazetecilik ilkesi tanımaksızın, Türkiye karşıtı mesajların hedef kitleyle paylaşılabildiği bir zemine saplanmış durumda.

6-8 Ekim Olayları’nda ne oldu? 6-8 Ekim Olayları’nın arka planında ne vardı? Siyasi partilerin olaylara yönelik tepkileri nasıl gerçekleşti? 6-8 Ekim Olayları’nın bilançosu neydi? 6-8 Ekim Olayları’nın Türkiye siyasetine etkisi ne oldu?

Prof. Dr. Kemal İnat: 'Uluslararası ilişkilerde güç politikası uygulanması, güce dayalı dayatmalar yeni değil. Savaş, darbe desteklemek ya da medya manipülasyonları gibi güç kullanımları eskiden beri vardı. Hukukun güç politikasının bir aracı olarak kullanılması da yeni değil. Yeni olan ABD’nin iç hukukunu uluslararası hukuk yerine koyarak diğer aktörlere dayatması.'

Perşembe günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik' kamuoyunda yoğun biçimde tartışılmakta..

Suriye'de 2011 öncesine dönmek için ABD, Rusya, Türkiye ve İran'ın tek bir çözüm üzerinde anlaşması gerekir ki, bu şimdilik çok mümkün görünmüyor. Türkiye şimdilik ikinci en iyi seçeneğe yöneliyor. Bu da Kuzey Suriye'de kurulacak bir güvenli bölgeye Suriyelilerin en az bir milyonunu yerleştirmek..

Dünyada sol ve sola yakın siyasal duruşların genellikle mülteciler gibi dezavantajlı gruplara toleranslı olduğu varsayılır. Ancak, hem Türkiye’de hem de Batı'da, yabancı olanlar Müslüman ya da Müslüman coğrafyanın içinden geliyorsa, gösterilen tepki mülteci karşıtlığı boyutunu hızla aşarak yabancı düşmanlığına dönüşür.

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'ndan günümüze dünyanın belki de en dramatik mülteci hareketi ile karşı karşıya geldi. Yüz binlerce insanın ölümü ve milyonlarca insanın da evlerini terk etmesine sebep olan Suriye savaşının ürettiği insani kriz ise artık yönetilmesi kolay olmayan boyutlara ulaştı.

Algıların gerçekliğin önüne geçtiği bu enformatik çağda sosyal medya ortamları üzerinden yükselen ırkçı tutumların gelecek on yılları esir almaması adına sosyal ağlara yönelik engelleyici önlemler alınması bir gerekliliktir.

Popülizm, aşırı sağ ve ırkçılık uzunca bir dönemdir sadece Batı siyasetini değil küresel siyaseti de kasıp kavuruyor...