Herhangi bir bilimsel veri ve dayanağı bulunmayan yalan haberlere dayalı paylaşımlar ve komplo teorilerinin manipülatif etki düzeyi, içinde bulunduğumuz “Hakikat Ötesi Çağ”da devletlerin uluslararası krizler ve doğal felaketlerin yanı sıra yıkıcı bilgi operasyonlarına karşı da hazırlıklı olmaları gerekliliğini ortaya koyuyor.
Devamı
Kullanıcıların en çok ilgi duyduğu ve gündelik yaşamının önemli bir kısmını kapsayan alanlar olarak öne çıkıyor.
Devamı
Bireylerin ifade özgürlüğünü koruyabilmek için, yöntem ne olursa olsun, yalan haberle mücadele devlet, birey, medya kuruluşu ya da sosyal medya şirketlerine tek başına bırakılamayacak kadar karmaşık bir süreçtir.
Oldukça uzun bir zamandır CHP Genel Başkanlık makamının başvurduğu tehditkâr, mütecaviz, ayrıştırıcı ve marjinalleştirici nefret kodları üzerinden kurgulanan siyaset dili ve öğretmenlerden yargı mensuplarına ve bürokratlara; işçi, esnaf ve çiftçilerden sanatçılara uzanan çok geniş bir spektrumda toplumun 'kendisi' dışındaki kesimlerine yönelik işlettiği marjinal siyaset yaklaşımını oturtmaya çalıştığımız yer, karşımıza bir 'zihin haritası' sorununu çıkarıyor.
Kılıçdaroğlu, FETÖ için kullanılan tabirleri kendince Erdoğan'ın etrafı için sarf ederek bir korku ve intikam iklimi oluşturmaya çalışıyor...
Digital 2022 raporuna göre halihazırda yaklaşık 4,62 milyar aktif sosyal medya kullanıcısı mevcut. 2012'den bugüne kullanıcı sayındaki artış yaklaşık 3,1 kat. 13 yaş üstü kişilerin yaklaşık %75'i sosyal medya kullanıcısı. Bu kullanıcıların sosyal medya platformlarında günde ortalama iki saat 27 dakika geçirdikleri hesaplanıyor. Bu süre Türkiye özelinde ise üç saate yaklaşıyor.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 60. sayısı çıktı.
Devamı
Biden ve Blinken gibi isimlerin açıklamalarıyla resmiyet kazanan ABD'nin müdahaleci siyaseti günümüze kadar farklı formlarda olsa da süreklilik göstermiştir.
Muhalefet partileri, çok uzun süredir 'algı siyaseti' üzerinden farklı kampanyalar yürütüyor. En sonuncusu, '128 milyar nerede?' diye bir soru sorup bunun üzerinden gündem belirleme girişimiydi
Yakın zamana kadar belirli bir çevrenin haber kaynakları arasında başlıktaki Twitter hesabı vardı. Yazdıkları neredeyse sorgusuz sualsiz itibar görüyordu. Bu hesap yalan paylaşımlarından dolayı beş ekimde Twitter şirketi tarafından askıya alındı. Oldukça geç alınmış bir karar olmasına rağmen yine de hesabın kapatılmış olması olumlu bir adım. Çünkü hesaptan yapılan paylaşımlar ve hesabın kendini konumlandırma biçimi toplumsal alana adeta zehir akıtan bir söyleme sahipti. Bu bağlamda hesabın profiline bakmakta fayda var.
Kitle iletişim araçları tarihin her döneminde "gündem oluşturma" (agenda setting) açısından önemli bir etkiye sahip olmuştur. İktidar ya da muhalefetin bütün bileşenleri bu anlamda ya medyayı kontrol etmek istemişler ya da medya sahipleri ile iyi ilişkiler geliştirmişlerdir. Geleneksel medyanın tek yönlü bilgi akışı ve içeriğin filtrelenmesi sürecindeki formel bürokrasi bu anlamda iktidarı kullanmak isteyen aktörlerin işlerini de kolaylaştırmıştır. Nitekim medyaya sahip olan aktörler içeriği diledikleri biçimde üretmekte ve kendi pozisyonlarının savunuculuğunu sahip olduğu araçlar ile tahkim etmektedirler.
Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Peki, sosyal medyada yeni düzenleme nasıl olacak? Yasa hangi yenilikleri getiriyor? Sosyal medyada “unutulma hakkı” nasıl olacak? SETA Araştırmacısı Dr. Turgay Yerlikaya tüm merak edilenleri AKŞAM TV'ye anlattı.
Bella Hadid'in sosyal medyada paylaştığı babasının “Filistin” yazan pasaportunun sansüre uğratılarak kaldırılması sosyal medya şirketlerine yön veren ideolojik yaklaşımın görünenin aksine çok daha geniş bir düzlemde uygulamada olduğuna işaret ediyor.
Cumhuriyet gazetesi adı uzun zamandan bu yana yalan haber ile yan yan gündeme geliyor. Hatta bu konuda belki Türk basın tarihi içerisinde bir rekora da imza atıldı ve gazetenin birinci sayfasının neredeyse tamamı düzeltme ibareleriyle çıktı. Yani önceden yaptığı ve yalan olduğu kanıtlanan haberler konusunda tarafların hukuki yollara başvurması sonucunda gazete yönetimi zorunlu olarak birinci sayfasından düzeltme açıklamalarına yer verdi.
Bu analiz İngiltere’nin koronavirüse dair kendi içerisindeki bilgi kirliliği kaynaklarını, İngiliz hükümetinin bu alandaki mücadelesini, ülkede dijital medyanın denetlenmesi ve düzenlenmesine yönelik tartışmaları ve bazı İngiliz medya kuruluşlarının Türkiye aleyhinde yürüttükleri dezenformasyon faaliyetlerini irdelemektedir.
Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.
Sosyal medya düzenlemesi devletlerin egemenliğinin gereğidir. Birçok site internetin sağladığı ulaşım imkanları ve özgürlük dilinin arkasına saklanarak devletin koyduğu kanunları tanımamakta, mahkeme kararlarını yerine getirmemekte ve vergi vermekten kaçınmaktadır. Bütün bunlara karşılık, sosyal medyanın sınırsız ve hukuk dışı bir özgürlük alanı olmadığını belirtmek gerekir.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, sosyal medyada son zamanlarda artışa geçen organize hakaretler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, sosyal medya platformları üzerinden yürütülen hakaret kampanyaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.