Analiz: TürkAkım | ABD’nin Muhalefeti ve Ardındaki Nedenler

Bu analiz Türk-Rus enerji ilişkilerine ve özellikle iki ülkenin birlikte üstlendiği en önemli projelerden biri olan TürkAkım’a yönelik ABD'deki farklı aktörlerin duruşuna odaklanmaktadır.

Devamı
Analiz TürkAkım ABD nin Muhalefeti ve Ardındaki Nedenler
TürkAkım'da Vanalar Açıldı

TürkAkım'da Vanalar Açıldı

Her biri 15,75 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip iki hattan oluşan projede önemli bir süreç geride bırakıldı.

Devamı

TürkAkım projesi nedir? TürkAkım projesinin enerji güvenliğine etkileri nelerdir? Karşılıklı bağımlılık açısından nasıl değerlendirilmelidir?

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Dilek Kütük, Makedonya’nın Avrupa Birliği’ne üyelik süreci hakkında değerlendirmede bulundu.

Makedonya isim sorunu nedir? Sorunun bugün çözülüyor olmasının sebepleri nelerdir? Bundan sonrası için neler beklenebilir?

Geçtiğimiz hafta Kosova'da yapılan bir operasyonla 6 FETÖ üyesi Türkiye'ye getirildi...

SETA Güvenlik Çalışmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş: "NATO Türkiye'nin İyi Gün Müttefiki"

NATO, bugün Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditlerinde ya Türkiye’ye doğrudan destek sağlamıyor ya da gecikmiş adımlar atmak suretiyle Türkiye’nin ulusal güvenliğinin altını oyuyor.

Devamı
SETA Güvenlik Çalışmaları Direktörü Doç Dr Murat Yeşiltaş quot NATO
Perspektif Makedonya da Yerel Seçimler ve Siyasal Değişim

Perspektif: Makedonya’da Yerel Seçimler ve Siyasal Değişim

Makedonya’daki siyasal değişimin nedenleri ve sonuçları nelerdir? Makedonya’daki Arnavutların merkez partisi BDİ’nin oy kaybetmesi ve Arnavut merkez partilerinin başarısız olmalarının sebepleri nelerdir?Makedonya’daki siyasal değişim iç ve dış politikayı nasıl etkileyebilir?

Devamı

2015 yılından beri periyodik olarak her yıl yayınlanan Avrupa İslamofobi Raporu’nun amacı Avrupa’daki İslam düşmanlığının yayılma trendini ülke bazında analiz etmek ve belgelemektir.

Avrupa'da aşırı sağ partilerin son dönemdeki artan popülaritesi dikkate alınacak olursa çok yakın gelecekte Fransa, Almanya, Hollanda gibi birçok Avrupa ülkesinde aşırı sağ kulvardaki partilerin iktidara ortak olması beklenmektedir.

Ekonomimizin parlak hedefleri doğrultusunda ilerleyebilmesi için, yetenek havuzumuza çok daha fazla özen göstermemiz ve bu anlamda uzun vadeli ve etkin tedavilere kapı açmamız şart.

Altı ciltlik Batı Balkanlar Siyasetini Anlama Kılavuzlarının tanıtımının yapılacağı panelde, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir dönüşüm sürecinden geçen Batı Balkan ülkelerindeki güncel siyaset tartışılacaktır.

Hırvatistan bugün itibariyle resmen Avrupa Birliği'nin 28'inci üyesi oldu. Üyeliğin gerek ülkede gerekse Balkanlar'da birtakım siyasi ve ekonomik gelişme ve değişimlere zemin hazırlaması bekleniyor.

Yaklaşık iki haftadır devam eden ve tüm dünyanın gündemini meşgul eden Gezi Parkı olayları, Balkan medyasında da geniş bir şekilde yer aldı. Ana akım Balkan medyasının Gezi Parkı'na ilişkin gelişmelerle alakalı kullandığı dil, ilginç bir şekilde Avrupa ve ABD medyasının kullandığı dille paralellik gösterdi. Türkiye'deki gelişmeleri abartarak yansıtan Batı medyasının izinden giden Balkan medyası, Türkiye'de ortaya çıkan toplumsal tepkilerin nedenlerini irdelemek yerine, doğrudan ülkenin demokrasi sorunu yaşadığını yansıtarak Erdoğan'a karşı kampanyaya dönüştürdü. Ancak Türkiye'nin son dönemlerde Balkan ülkeleri ile resmi ilişkilerde yaşadığı olumlu havanın toplumsal düzeyde de hissedilmesi, Gezi Parkı üzerinden yapılan medya kampanyasının etkisini sınırlı kıldı. Dolayısıyla Gezi Parkı'ndaki göstericilere medya dışında verilen toplumsal destek, az sayıdaki solcu ve sosyalist grupların eliyle yapılarak marjinal seviyede kaldı. Balkan medyasının Batı'daki ana akım medya gözlüğünü takarak Gezi Parkı'nı okuması ve kullandığı retorik genel olarak üç noktaya vurgu yaptı.

Türkiye'de yayımlanan yerli dizilerin Balkanlar'a yayılması, diğer yabancı dizilerin yerini alması, hatta izlenme rekorları kırması sadece birkaç yıl önce kimsenin tahmin edemeyeceği bir gelişmeydi. Zira bu durum iki coğrafyada da ciddi zihni önyargıların kırılması anlamına gelen bir sonuca işaret etmekteydi. Tarihe açılan yüz yıllık bir parantez sebebiyle ne Türkiye insanı Balkanlar'daki kültürel miras ile gerektiği ölçüde temas kurmuş, ne de milliyetçi tarih yazımının Balkan toplumlarına ördüğü Osmanlı önyargıları sebebiyle bölgede Türkiye'ye sağlıklı bir gözle bakılmıştı. Son yıllarda Türkiye'de yaşanan iç politik değişimler dış politikaya da yansıyınca ilk etapta Balkanlarla resmi ilişkiler pozitif yönde bir ivme kazandı ve ardından bunun toplumsal yansımaları da gözle görülür hale gelmeye başladı. Siyasi ilişkilerdeki bu iyileşmenin toplumsallaşmasını sağlayacak ve bölge halkının Türkiye'ye bakışını değiştirecek birçok tarihsel ve kültürel unsur zaten bulunmaktaydı. Ancak Türkiye ve Balkan insanının unutturulmuş ortak yönlerini daha görünür kılacak ve diri bir şekilde insanların takdirlerine sunacak bir araç olmalıydı. Türk dizilerinin Balkan insanının evlerine konuk olması kısmen de olsa bu ihtiyaca hizmet etmeyi vaat ediyor.

Makedonya'daki yerel seçimler şimdilik erken seçim tartışmalarını azalttı. SDSM partisi bu seçimde de ağır yara aldı ve ülkedeki etnik söylemin sandık sonuçlarına halen doğrudan tesir ettiği ortaya çıktı. Yerel idarede etnik mücadelenin ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir başka örnek de Başbakan Gruevski'nin, “Kırçova'yı Arnavutluk'a çevirmelerine müsaade etmeyeceğiz, bu sefer bu belediyeyi biz alacağız” ifadesinde açıkça görülüyor. Dolayısıyla pazar günkü seçimlerde, ülkenin yerel sorunlarından çok ulusal siyasetin ön planda tutulduğunu belirtmek abartılı olmayacaktır.

Batı Balkanlar’ın siyaset yapıcıları artık daha açık bir şekilde idrak ediyorlar ki, AB üyeliği ne kendilerinin umdukları ne de halklarına vadettikleri kadar hızlı olacak.

PKK'nın tek taraflı ve resmen ilan ettiği, güvenlik kuvvetlerinin ise fiilen uydukları eylemsizlik süreci, son anda uzatılırken nihai karar haftaya ertelendi. Pazar günü Ankara'da toplanan sürpriz güvenlik zirvesinin ardından KCK tarafından uzatılan eylemsizlik süreci gözleri bir kez daha Abdullah Öcalan ve PKK'ya çevirdi. Güvenlik zirvesi sonrası yapılan yazılı açıklamada, terör meselesi ve ülkenin iç ve dış güvenliğinin ele alındığı ilan edilse de temel gündemin 'eylemsizliğin sona ermesi' olduğu muhakkak. Eylemsizliği son anda uzatan örgüt, bunu KCK tarafından kamuoyuna duyurarak devlete ve siyasete mesaj vermeye çalışıyor. Kürt meselesi hakkında toplumsal farkındalığın bu derece yükseldiği ve sorunun yönetilmesinin zorlaştığı bir dönemde 'Bundan sonra ne olacak?' sorusu hayati bir anlam ifade ediyor. Eylemsizlik devam edecek mi, yoksa yeni bir şiddet dalgası mı yükselecek? Eylemsizliğin devam etmesinin veya şiddetin yeniden başlamasının toplumsal/siyasal sonuçları olacak mı? Eylemsizliğin kalıcı olması durumunda belli ki fazla bir problem yaşanmayacak ve sorunun bir kez daha demokratik yollardan çözümü denenecek. Aksi durumda ise sorun öngörülmedik biçimde büyüyecek ve tamamen kontrol edilemez hale gelecek. Bu anlamda haftaya ertelenen karar her ne yönde olursa olsun hem Kürt meselesinin hem de Türkiye'nin geleceğini derinden etkileyecek.

SETA PANEL Oturum Başkanı:     Taha Özhan      SETA Konuşmacılar:     Evgeni R. Radushev     Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü     İlhan Uzgel     Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi     Hakan Albayrak     Yenişafak Gazetesi Tarih: 26 Şubat 2008 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara

SETA PANEL Oturum Başkanı:     Dr. İbrahim Kalın      SETA Konuşmacılar:     Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne     Gazi Üniversitesi; Başlık: "Türkiye'de Üç Milliyetçilik: Ankara, Diyarbakır ve İstanbul"     Doç. Dr. Mesut Yeğen     ODTÜ, Başlık: “Türk Milliyetçiliğinin Kürt Meselesini Algılama Biçimleri”     Dr. Abdülhamit Kırmızı     SETA, Başlık: “Türkiye’de Milliyetçiliğin Yeni Halleri” Tarih: 19 Nisan 2006 Çarşamba Saat: 18.00 - 20.00 Yer: SETA, Ankara