Erdoğan, Putin ve Zelenski'yi bir araya getirerek krizin çözümünde 'lider etkisi' oluşturmayı istiyor. Bunun için Putin'in savaşı durdurma ya da bitirme zamanı geldiğine ikna olması lazım. Zelenski'nin de masaya oturup, masadan çıkanı uygulayabilecek gücü gösterebilmesi gerekli.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 67. sayısı çıktı.
Devamı
İstanbul müzakerelerinin ateşkes ve barışa giden bir sonuç üretmesi en büyük arzumuz. En zor kararı verecek liderler, kuşkusuz Putin ve Zelenski.
Ukrayna krizindeki dengeli politikasını daha önce başlattığı ABD, AB, Körfez, Yunanistan ve İsrail ile normalleşme politikası ile birleştiren Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yaşanan stratejik dönüşüme katkı vermeye istekli.
Rusya tehdidinin uzun vadeli sonuçlarının NATO'da başlayan dayanışma havasını güçlendirmesi ve zamanla Avrupa'yı da perspektif değişimine zorlaması beklenir.
Türkiye, savaşan iki tarafla da güven oluşturan bir ilişkiye sahip. Boğazları savaş gemilerine kapatması hem her iki taraf hem de dünya kamuoyu açısından olumlu karşılandı.
Devamı
NATO'nun Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmaya çalışması ve bunu yeni doktrininin temellerinden biri haline getirmesi gerekiyor. Dahası NATO'nun Türkiye'nin güvenliğini çok daha ciddiye alması gerekiyor zira Ukrayna savaşı çatışmaların tek bir ülke veya bölgeyle sınırlandırılamayacağını bir kez daha gösterdi.
Devamı
Dış politikada Erdoğan'ın değer ile çıkarı sentezleyen realist yaklaşımının en bariz örneği, Ukrayna krizinde ortaya koyduğu aktif diplomasi. Dünya henüz bu yeni paradigmaya hazır olmayabilir. Ancak küresel belirsizliğin ve büyük güç rekabetinin ufkumuzu kararttığı bir dönemde önümüzü aydınlatacak yeni paradigmaya çağrı her zaman kıymetlidir.
14 Mart 2022 Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili ilişkiler ve bölgesel meseleleri görüşmek üzere Ankara'ya ilk resmi ziyaretini gerçekleştirecektir.
Türkiye merkezli diplomasi trafiğinin artarak devam etmesi bekleniyor. Bu beklenti sadece bölgesel istikrarsızlıklar veya küresel meydan okumalardan kaynaklanmıyor. Diğer bir ifadeyle, Türk diplomasisi bu hususlar dahil olmak üzere girişimci bir karakterde ve yapıcı bir şekilde her geçen gün etkisini artırıyor. Bu etki artık kimsenin göz ardı edebileceği nitelikte değil.
Rusların sivilleri şehirlerden göndererek savaşı derinleştirdiği diğer yandan Batı'nın enerji dahil ağır yaptırımları en yüksek seviyeye çıkardığı dönemdeyiz. Bu dönem tamamlanmadan müzakerelerin savaşı bitirmesi ihtimali uzak. Ancak Türkiye'nin ısrarla diplomasiyi ve arabuluculuğu önceleme çabaları çok kıymetli. Savaşın dördüncü aşamasında, ne zaman gelir henüz belirsiz, bu çabaların sonuçları olacak.
İktidar, Ukrayna krizini dinamik şekilde ele alıyor. Amaç, Türkiye'yi savaşın etkilerinden mümkün olduğu ölçüde korumak ve barışın yolunu açabilecek bir politikaya katkı verebilmek.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 66. sayısı çıktı.
Putin, ABD ve NATO ile geriliminde kendine stratejik bir alan açtı. Bununla birlikte Çin, Rusya'nın Avrupa'daki güvenlik kaygılarına somut destek verebilecek bir noktada değil. Ve Putin'in Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuğu dahil yeni arayışlara ihtiyacı var.
Putin'in ABD'nin Ukrayna politikasının Rusya'yı nereye sürükleyebileceği hususunda netleşmesi yeterli. Eğer Ukrayna krizinin yeni aşamasına geçiyorsak Erdoğan'ın Ukrayna ve Putin'in Türkiye ziyaretleri gerilimi düşüren bir süreci başlatabilir. NATO üyesi Türkiye'nin arabuluculuğunu kabul ederek Putin, Batı ittifakına yeni mesajlar verebilir.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 'Karabağ Zaferi'nin bir milat olduğunu, yepyeni fırsat pencereleri açtığını müşahede ediyoruz.' dedi.
Rusya'yı caydırmaktansa olası bir işgalin Kremlin'e ağır fatura çıkarmasını sağlama politikasının iflas etmesi durumunda, Biden yönetimi Ukrayna sınavından başarısız çıkmış ve uluslararası sistemin Rusya'nın istediği gibi şekillenmesini de kabullenmiş olacak.