Bugün Suriyedeki çözümsüzlüğü üreten sebep neyse, çözümü de o üretecektir. Suriyedeki çözümsüzlüğün kaynağı Amerikanın kararsızlığı ve müdahaleden kaçınıyor oluşudur.
Devamı
ABD- Suud ilişkilerindeki yapısal ayrışma Obama döneminde yerleşik hal aldı. Bu da Arap isyanlarını yönetemeyen Obama'nın ana ilgisini Ortadoğu'dan çekmesiyle irtibatlı.
Devamı
Bölge ülkeleri bağımsız politikalar ürettikçe rahatsız edici bulunuyor ve bir anlamda onlara ayar verilmek isteniyor. S. Arabistan'ın kadın hakları sorunu hatırlanıyor. Türkiye için ise "basın özgürlüğü" sopası sürekli gündemde tutuluyor.
Yeni başkanın, Obamadan çok farklı bir Ortadoğu politikası izlemesi kolay olmayacak. Zira Amerikan halkı Ortadoğuda siyasi sorunların adeta çözülmesi imkânsız hale geldiğine ikna olmuş durumda. Yeni başkanın kamuoyunu yeni bir dış politika aktivizmine ikna etmesi çok zor.
Müstakbel Başbakan Yıldırımın terörle mücadele vurgusu oldukça yerinde; ve terör aynı zamanda bir dış politika başlığımız.
DAİŞle mücadelenin metodu da DAİŞin hanesine bir avantaj olarak yazılmaktadır. DAİŞi var eden sebeplerle yüzleşilmeden DAİŞle gerçek manada mücadele edilebileceğini düşünmek naifliktir.
Bush döneminde çok agresif, tek taraflı ve sert bir şekilde girilen Ortadoğu'da Amerika bugün bu maliyeti başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyor.
Devamı
Bir yandan geçmişiyle, bir yandan halkıyla, bir yandan kendi bölgesiyle helalleşme çabası içinde bir Türkiye var. Bu ortamda söz konusu imkanları fark etmek, özne olabilmeye cesaret edebilmek gerekiyor.
Devamı
Türkiyenin pozisyonu konusunda yapılması gereken ilk tespit, PKK/PYDnin Suriyenin kuzeyinde bir devlet ya da otonom yapı kurmasının önlenmesinin Ankaranın temel önceliğini oluşturduğudur.
Obama, başkan seçildiğinde önemli krizlerle yüz yüze geldi. ABDyi kasıp kavuran ekonomik kriz ve seçim kampanyası boyunca dilinden düşürmediği Irak ve Afganistan işgallerinin kronikleşmiş sonuçları bu sorunların başında gelmekteydi.
Batı basınında popüler olduğu dönemde Türkiye modelinin başarısı dört unsura dayandırılmıştı; demokratikleşme, Batı ile entegrasyon, serbest piyasa kapitalizmine uyum ve ılımlı İslam anlayışı.
Doğrudan sivilleri hedef alan ve mesajını Türkiye üzerinden uluslararası aktörlere ulaştırmaya çalışan bir DAEŞ terör stratejisi ile karşı karşıyayız. Türkiyenin, uzun bir stratejik soruna dönüşme ihtimali yüksek olan DAEŞle mücadelede bir master plana ihtiyacı var.
ABDnin DAİŞle mücadele çerçevesinde Libyadaki varlığı daha eskilere dayanmaktadır ve bu, yerel ve uluslararası güç dengelerinin içinde farklı bir anlam taşımaktadır.
Batının Türkiyeyi uluslararası sistemde İran ya da Libya gibi konumlandırma gayretinde olduğunu söyleyen SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Batı ile eleştirel entegrasyona devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD’nin DAİŞ’le mücadele çerçevesinde Libya’daki varlığı daha eskilere dayanmaktadır ve bu, yerel ve uluslararası güç dengelerinin içinde farklı bir anlam taşımaktadır.
DAİŞ’le mücadelenin metodu da DAİŞ’in hanesine bir avantaj olarak yazılmaktadır. DAİŞ’i var eden sebeplerle yüzleşilmeden DAİŞ’le gerçek manada mücadele edilebileceğini düşünmek naifliktir.
Ne kadar iyi plan yaparsanız yapın tek başına sizin diplomatik manevralarınız meseleleri çözmez. Uluslararası sistemin şartlarına odaklı ve onun içindeki kabiliyetlerinizi sürekli hesap eden bir strateji geliştirmenizi mecburi kılar.
Doğrudan sivilleri hedef alan ve mesajını Türkiye üzerinden uluslararası aktörlere ulaştırmaya çalışan bir DAEŞ terör stratejisi ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin, uzun bir stratejik soruna dönüşme ihtimali yüksek olan DAEŞ’le mücadelede bir master plana ihtiyacı var.
Tarihî, kültürel, dinî birçok ortak noktamızın bulunması nedeniyle Suriyelilerin Türkiye'ye entegrasyonu iyi bir planlamayla çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Müstakbel Başbakan Yıldırım’ın terörle mücadele vurgusu oldukça yerinde; ve terör aynı zamanda bir dış politika başlığımız.
SETA Ekonomi Araştırmacısı Karagöl: "Petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra askeri harcamaların da artması, ekonomileri yüksek oranda petrol ve doğalgaz gelirlerine bağlı ülkeleri zor durumda bırakacak"