Değişim her daim “devamlılığa” meydan okuyan bir olgudur. Ancak değişimin kontrollü, kontrolsüz veya travma şeklinde gelişmesi söz konusudur. Kontrollü değişim genellikle heyecan verici ve sükunet istikametinde duygu kabarmasına neden olurken kontrolsüz değişim sahip olunan kapasite ve kabiliyetin ötesine geçtiği durumlarda panik ve güvensizlik hissini tetikleyebilir.
Devamı
Ne yazık ki büyük güç rekabetinin yoğunlaşması yönündeki emareler daha güçlü. Pandemi sonrası yeni bir düzenin kurulması değil, düzensizliğin artması bekleniyor. Uluslararası sistemde yeni bir güç dağılımı, yeni politik ekonomi ve normlar oluşmadıkça düzen kurulamaz. Ülkeler de yeni ittifaklara mecbur kalacak ölçüde çaresizliğe düşmedikçe radikal değerlendirmeler yapmayacaktır.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 45. sayısı çıktı.
İdlib'in batısı ve kuzeyinde güvenli bir bölge kurulması için faaliyetlere şimdiden başlanmalı. Ateşkes bir daha bozulduğunda Türkiye ya İdlib'den tümüyle çıkmaya zorlanacak. Bu da diğer üç güvenli bölgeyi sıkıntıya sokar. Ya da Ankara, daha kapsamlı bir çatışmayı göze alacak. Bu iki kötü ihtimalden kaçınmak için sahada askeri anlamda tedbirler bugünden alınmalı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 44. sayısı çıktı.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Libya’daki son gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Bu analizde Rus özel askeri şirketi Wagner Grubu’nun kuruluşu, lider kadrosu ve ilişkileri, komuta-kontrol yapısı, faaliyet sahaları ve örgütün hukuki boyutu incelenmektedir
Devamı
Bu rapor Kırım ve Suriye’nin ardından Libya’da da ortaya çıkan Wagner vakasından hareketle özellikle “son otuz-kırk yıllık süreç içerisinde bu özel askeri şirketlerin hızlı hatta ‘hormonlu’ gelişimi, uluslararası arenadaki çatışmalar, küresel güvenlik ve ekonomik yapı üzerindeki etkileri” üzerine odaklanmaktadır.
Devamı
Bu analiz Berlin Konferansı’na giden süreci, konferansın niteliğini, Berlin Deklarasyonu’nun içeriğini ve bu bağlamda Libya krizinin geleceğini ilgili bütün aktörlerin pozisyonlarını değerlendirerek ele almaktadır.
Üç bölgede Türkiye'ye 'çekil baskısı' var. İnsani felaketi önleme amacıyla operasyon yürüttüğümüz İdlib'den, güvenlik anlaşması imzaladığımız Libya'dan ve deniz yetki alanlarındaki haklarımızı savunduğumuz Doğu Akdeniz'den... Bu üçlüden en sıcak olanı kuşkusuz İdlib. İdlib krizinin neticesi Türkiye'nin tüm Suriye'deki geleceğini etkileyecek.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) son yılların sıcak başlıklarından olan Libya'yı farklı açılardan konu alan çok sayıda yayın ve analize imza attı.
Uzlaşma kadar mücadele ve mukavemet de lazım. Tek eksen Türkiye'nin milli çıkarlarıdır.
Türkiye’nin küresel ve bölgesel güçlerle ilişkilerinde yaşadığı sorunlar geçici çıkar çatışmalarından mı yoksa bu ülkelerin doğrudan Türkiye’nin egemenliğini hedef alan politikalarından mı kaynaklanıyor?
İdlib krizindeki yeni gelişmeler Şubatın sıcak ve gerilimli geçeceğini düşündürüyor. Moskova'dan gelecek askeri heyeti bekleyen Ankara, sahada Rusya ile çatışma durumuna girme niyetinde değil.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye'nin dış politikasında pragmatik çıkarların hakim olduğunu kaydetti.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının Brüksel Ofisinde 'Türkiye'nin Doğu Akdeniz Siyaseti' başlıklı panel düzenlendi.
Bu analizde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)-Suudi Arabistan ekseninin Ortadoğu’daki demokratik halk hareketlerine özellikle Libya’daki meşru hükümete karşı izledikleri darbeci siyaset ele alınmaktadır.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 43. sayısı çıktı.
Joseph Nye, yumuşak güç kavramını çok erken tarihlerde revize etti. Bir ülkenin diplomatik etkinliğini artırmasının ve nüfuz alanını genişletmesinin tek başına yumuşak veya sert güçten değil akıllı güçten geçtiğini söyledi.
2018 yılı Eylül ayında Soçi’de iki lider arasında varılan İdlib Mutabakatı sonrasında bu şehri ve ilçelerini hedef alan saldırılar yüzünden mülteci konumuna düşen insanların sayısı ise 1,5 milyonu geçmiş durumda.