Malum Ortadoğunun Sonu mu?

Aktif, pasif ve çökmüş devletlerin iç içe geçtiği Ortadoğu coğrafyası yeniden şekillenirken Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Çöküş kaçınılmaz olsa bile sürdürülebilir ve barışçıl bir düzenin inşası için çöküş öncesi dönemi iyi analiz etmek gerekiyor

Devamı
Malum Ortadoğunun Sonu mu
Ortadoğu'da Kartlar Yeniden Karılabilecek mi

Ortadoğu'da Kartlar Yeniden Karılabilecek mi?

İsmine heyecanlı bir şekilde Arap Baharı dediğimiz olgunun henüz tamamlanan bir süreci yok. Farklı süreçler bir arada devam ediyor fakat bu süreçlerin ortak özelliği hiçbirisinin kemale ermemiş olması.

Devamı

Üzerinden 18 sene geçti 28 Şubat post modern darbesinin. Türkiye'de değişim için “herşey bitti” denildiği bir dönemde halkın statükoya karşı “mükemmel geri dönüşü” için çok fazla beklenmeyecekti.

Erdoğan, Riyad'da Sisi ile görüşme ihtimalini "çok ciddi olumlu adımların atılması" şartına bağladı. Bu şartın içeriğini de "Mursi başta olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve siyaset yapma hakkı verilmesi" olarak netleştirdi.

Suudi Arabistan'la Mısır dışında her konuda anlaştıklarını belirten Erdoğan: Mısır konusunda, en etkin olabilecek ülke Suudi Arabistan. Bir adım atacak olursa, devran tersine dönebilir

"İmparatorluk özlemi" meşruiyetini teo-politik pratik ve medeniyetçilik söylemi üzerinden kuracaktır. Böylece, "büyüklük hırsı" İslam dünyasının "ortak maslahatı" fikrini erozyona uğratan yeni bir tür milliyetçilik üretecektir.

Suriye'de Halkın Dört Senelik Direnişi

Suriye'de muhalefetin dört senelik direnişidir zor olan, Beşşar'ın hala Şam'daki başkanlık sarayında oturması değil.

Devamı
Suriye'de Halkın Dört Senelik Direnişi
Algılar Gerçekler ve Ortadoğu'ya Dair Sorular

Algılar, Gerçekler ve Ortadoğu'ya Dair Sorular

Avrupalılar gibi çatışmayı terk edip işbirliği temelli bir barış havzası oluşturmak için, İkinci Dünya Savaşı gibi bir felaketi mi yaşamamız gerekiyor?

Devamı

Arap Baharının bir ülkesinde daha "değişim" rüzgârı iç savaş "kışına" döndü. ABD'nin Yemen dahil Arap Baharını yönetmedeki başarısızlığı tarihin sayfalarında yerini alacak.

Salih Husilerle anlaştığı dönemde, Suudi Arabistan'da yaşamaktaydı. O dönemde ülkeyi Kral Abdullah yönetmekteydi. Haliyle Krallık Divanı'nın Husi-Salih anlaşması biliyor olduğu iddia ediliyor

Dış politika analizlerindeki en sorunlu şey ise, Türkiye'nin bölgedeki ülke bazlı politikalarının İran ve S.Arabistan arasındaki mücadeleye endeksli okunmasıdır.

Ortadoğu siyaseti, bölgesel ölçekte yoğun şekilde devam eden Libya, Irak, Suriye ve IŞİD krizlerini aşmakta zorlanırken, "mezhepsel çatışma" vurgusunu içeren daha derin bir çıkmaza sürükleniyor.

Akdeniz'deki göçmen akınının sebepleri nelerdir? Göçmenler Akdeniz üzerinden Avrupa'ya ulaşmak için hangi güzergahları kullanıyorlar? Avrupa bu trajedi karşısında bugüne kadar nasıl bir politik tutum almıştır ve yaşanan son faciadan sonra attığı adımlar nelerdir?

Bölgenin oluşmakta olan yeni yapısı dikkate alındığında, Türkiye'nin Haziran seçimlerinden sonra dış politikada karşı karşıya olacağı birçok meydan okumadan bahsetmek mümkün.

Nisan ayında ölen 800 insanın cesedinin içinde olduğu teknenin “maliyeti yüksek olduğu” gerekçesiyle çıkarılmamasına karar verildi. Ölen insanlar Afrikalı ve Orta Doğulu değil de Avrupalı olsa idi bu karar bu kadar rahat verilebilir miydi?

Murat Yeşiltaş: “Suriye iç savaşı sonlandırılmadan IŞİD'i bir öncelik haline getirmek, örgütün daha da güçlenmesine neden olmaktadır. Suriye'nin vekâlet savaşlarının bir parçası olmaktan bir an önce çıkarılması gerekmektedir.”

Ortadoğu'daki otoriter rejimler 'Arap Baharı' sonrası ortaya çıkan özgürlük taleplerini ve meşruiyet sorunlarını mezhep çatışması ve DAEŞ gibi örgütleri bahane ederek 'güvenlikleştirerek' aşma yoluna gittiler.

Türkiye Kobani kuşatması sırasında da sonrasında da PYD'ye belli şartlar öne sürmüş ve kantonlar üzerinden fiili bir bölünme durumu yaratmamasını salık vermişti.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin rakamlarına göre dünyamız kayıtların tutulmaya başlandığı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük mülteci krizi ile karşı karşıya.

Ortadoğu ve Afrika'daki iç savaşlar ve sefaletten kaçan göçmenleri ülkelerine almamak için her yolu deneyen Avrupa, kabul ettiği mültecileri de hapishane şartlarındaki kamplara yerleştiriyor.

Başta Batı olmak üzere uluslararası kamuoyu mülteciler için güvenli seyahat rotlarının önünü açarak vize koşullarını kolaylaştırmalı, kitlesel göçü kaldırabilecek düzeyde kotalar belirlemeli, mültecilere temel haklarını sağlamalıdır.