Analiz: Haftar’ın Darbe Girişiminden BM Çözüm Taslağına Libya Siyaseti

Analizde Halife Haftar’ın darbe girişimine giden süreçte MGK içindeki siyasal kutuplaşmalar ele alınacak.

Devamı
Analiz Haftar ın Darbe Girişiminden BM Çözüm Taslağına Libya Siyaseti
Suriye de Her Şey Farklı Olabilirdi

Suriye’de Her Şey Farklı Olabilirdi

Suudi Arabistan izlediği yanlış politikalar ve aldığı ihmalkar tavırlar neticesinde iç istikrarın bile tehdit altında kaldığı bir noktaya geldi; potansiyel müttefikleriyle de ayrı düşerek müttefiksiz kaldı.

Devamı

Bugün Amerika eğer sorumsuz bir biçimde müttefikini terk etmiş olma görüntüsü vermekten çekinmiyorsa, Türkiye de benzer bir şekilde Amerika’yı sürükleyebilme mekanizmasını devreye sokabilir.

İran bölgede statükonun en büyük aktörü. Bu haliyle Mübarek’in veya Sisi’nin Mısır’ından, Kaddafi’nin Libya’sından, Ali Abdullah Salih’in Yemen’inden veya Bin Ali’nin Tunus’undan hiçbir farkı yok.

Sorun öfkesini kendilerini on yıllardır baskı altında yaşamaya zorlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarında değil; iktidarlarını ülkelerinin yıkımı pahasına korumaya çalışan diktatörlerde ve bölgesel ihtirasları ve statükoyu korumak için mezkûr diktatörlere tüm ikiyüzlülükle arka çıkan devletlerdedir.

2015’ten 2016’ya saldırgan bir Rusya-İran-Esed ittifakı, tarihi tekerrür ettirmek için üç maymunu oynayan bir Batı ve depreme hazır fay hatları miras kaldı.

Libya'da Libyalılar Anlaşsa da Bölgesel Aktörler Anlaşabilecek mi?

Libyalı tarafların anlaşması tek başına ülkedeki krizi çözme yeterliliğine sahip görünmüyor. Aynı zamanda bölgesel aktörlerin de Libya üzerinde asgari müştereklerde buluşması gerekiyor.

Devamı
Libya'da Libyalılar Anlaşsa da Bölgesel Aktörler Anlaşabilecek mi
Ortadoğu'daki Kutuplaşma Libya'ya da Yansıyor

Ortadoğu'daki Kutuplaşma Libya'ya da Yansıyor

Libya’da devrim sonrasında yaşanan çatışmaları ve kutuplaşan Libya siyasetine bölgesel aktörlerin müdahalelerini yorumlayan Ufuk Ulutaş, Libya’da yaşananları “Ortadoğu’nun genelinde gördüğümüz kutuplaşmanın Libya’ya yansımış bir hali” ifadesiyle özetledi.

Devamı

Dünya genelindeki bolluk, talepteki gerileme ve İran'ın yaptırımların kaldırılması sonrasında sahneye girecek bir aktör olması petrolün düşüşünde önemli faktörler arasında yer alıyor.

Kuveyt, BAE, S. Arabistan gibi üreticilerde varil başı 10 doların hemen altı ve üstü ortalama üretim maliyetleri görülürken, Libya, Venezuela ve Cezayir'de bu rakamlar en az ikiye katlanıyor.

Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin Akdeniz ve Ortadoğu’daki stratejik varlığını pekiştirmeyi ve genişletmeyi amaçlayan bir hamle olduğu açık.

Suriye krizi -sığınmacılar meselesi haricinde- Batı’nın fazlaca canını yakan bir konu değil.

Dış ilişkilerin karşılıklı bağımlılık dünyasında Suriye krizi, Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir hareketlenmenin de müsebbibi oldu.

Başbakan Davutoğlu: Aydınlarımızın bilinç sapması yaşadığına, ön yargı ile hareket ettiklerine inanıyorum. Aydın insafına ve ölçüsüne uymalarını beklerim.

ABD Başkanı Obama'nın dış politika konusunda son yıllardaki temel yaklaşımı, Ortadoğu'yu ABD'nin önceliği olmaktan çıkarmak ve Doğu Asya'daki ekonomik ve askeri ağırlığını daha fazla hissettirmek doğrultusunda şekilleniyor.

Suriye'de ılımlı ve istikrarlı bir rejim inşa etmekten özellikle kaçınıldı. Hâlbuki yıllardır dile getirilen ve kendilerinin de çok net bildiği bir geçrek vardı. Terör kırılgan rejimlerde üretiliyordu.

Siyasi ortamları da karmaşık olan bu zayıf ekonomilerin, petrolden darbe yemeye tahammülü pek kalmadı.

Ankara, Başika adımıyla daha da sıkışacak Irak denkleminde yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 1701 no’lu karara göre Güney Lübnan’a 15000 barış gücü askeri konuşlandırılması öngörülmekte. Türkiye gündeminin son günlerdeki ana gündemi Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 no’lu kararı doğrultusunda Güney Lübnan’a asker gönderip göndermeyeceğidir. Cumhurbaşkanı Sezer, muhalefet ve köşe yazarlarının hemen hepsi bu konuda görüşlerini belirttiler.Kendi görev alanına girmeyen bazı konularda dahi zaman zaman görüş belirten Genelkurmay ise bu konudaki görüşünü henüz kamuoyuna aksettirmedi.

İki ülke arasında hükümet ve devlet başkanları düzeyinde geçekleştirilen ziyaretler öncesinde, konuk ve ev sahibi liderler ile özel röportajlar yapılması ve bunların yayınlanması nerdeyse gelenek olmuştur. Bir tür kamu diplomasisi eksersizi sayılabilecek bu tür röportajların amacı ziyaretin siyasi içeriği hakkında kamuoyunu önceden bilgilendirmek, bazen sürprizlere hazırlamak, bazen de bazı müzakere konularında gerektiğinde toplumun göstereceği tepkileri destek olarak gündeme getirmektir.

Irak ve Afganistan örnekleri, ABD müdahalelerinin yarattığı yeni kaosların bedelini yine o halkların ödediğini gösteriyor.