Rejime bağlı güçlerin Nubl ve Zehra’ya ulaşarak kuzey Halep kırsalındaki muhaliflerin yolunu kapatmasıyla Afrin’de bulunan YPG unsurları harekete geçti.
Devamı
ABD'nin, tehdit algısını Esed Rejimi değil de DAİŞ'in oluşturması, ABD'nin Türkiye veya muhalifler lehine anlamlı ve oyun-değiştirici bir hamle yapma ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Devamı
Son günlerde Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin muhtemel bir normalleşme aşamasına girmesi doğrultusunda yapılan görüşmeler de, bölgede hızla değişen güvenlik ve enerji denkleminin bir yansıması olarak okunmalı.
Türkiyenin acilen T-LORAMIDS projesiyle amaçlandığı gibi uzun menzil ve yüksek irtifa hava savunma yetenek ve kapasitesini güçlendirmesi gerektiği aşikardır.
Bu bölgenin düşmesiyle aynı zamanda Lazkiye'nin güvenliği tahkim olacak, Türkmenler Türkiye'ye göçe zorlanacak, böylece bölgenin demografik yapısı değiştirilirken, Türkiye'ye de önemli bir mesaj verilmiş olacaktır.
Esed rejiminin Rusyanın desteğiyle Bayırbucaka saldırmasının ve bir Rus savaş uçağının sınır ihlali nedeniyle Türkiye tarafından düşürülmesinin ardından bölgedeki son durumla ilgili soruları SETAdan Can Acun ve Bilgehan Öztürk cevapladı.
Can Acun, Suriye'de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bayırbucak bölgesine yönelik saldırıları değerlendirdi.
Devamı
Suriye'de inisiyatif alan ilerliyor. Kenarda durup inisiyatif alınmasını izleyen de zarar görüyor. Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında fiili "güvenli bölge" inisiyatifi karşısında ABD'nin hemencecik kriz yönetme moduna geçmesinin sebebi de bu.
Devamı
DHKP-C denilen terör örgütünün, Türkiye içerisindeki ideolojik-sektaryen dinamiklerden beslenen ve başta Esed rejimi ve Almanya olmak üzere yabancı istihbaratlar tarafından da tepe tepe kullanılan bir örgüt olduğu artık halka mal olmuş bir bilgidir.
Suriye meselesinin net bir şekilde gösterdiği gibi Türk dış politikasının en büyük sorunlarından birisi müzmin muhalefetin dış politikayı iç politik emellerine alet etmesidir.
Güvenli bölge bir ciddiyet testi olacak; Suriye'de krizin çözümü konusunda kim ciddi kim top çeviriyor güvenli bölgeye ilişkin pozisyonlarına bakıp rahatlıkla anlayabileceğiz.
Sakalı olan, tetiğe basarken Allahu Ekberdiyen her Ortadoğulu'ya radikal, Selefi, terörist vs. sıfatlarını yapıştıran bir iç ve dış kamuoyu mevcut. Bu da Suriye'de savaşan gruplara yönelik bir kimlik tespiti yapmayı ve Suriye meselesinin genelini okumamızı zorlaştırıyor.
Geçilmedik kırmızı çizgi kalmamışken ABD'nin Suriye'de sessiz kalabilme konforu gittikçe daralıyor. Herşeye rağmen ABD'nin Suriye'de rejimi düşürecek bir askeri müdahale peşinde olmadığı da anlaşılıyor. Fakat, ABD'nin özellikle bu olaydan sonraki sessizliği ABD için iki ağır maliyet üretiyor.
Putin'in Esed'i varsa Amerika'nın da Sisi'si var. Rusya, Suriye'deki katliamlara 'terörle mücadele' derken, Amerika Mısır'daki darbeye en üst düzeyden 'demokrasinin restorasyonu' demekte.
Suriye'de Esed rejiminin, başkent Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'nde gerçekleştiği iddia edilen kimyasal silahlı saldırıyı AA'na değerlendiren SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, bu saldırının Lazkiye'deki çatışmaları ateşleyebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir sistem var. Ve bu sistemin bir ucundan tutma telaşı içerisine giren yerli-yabancı aktörler. Kimisi- ABD ve İsrail gibi- bunu açıkça ve umarsızca yaparken; kimileri de- statükocu tüm bölgesel aktörlerin olduğu gibi- bunu terörle mücadele, laiklik elden gidiyor, benim alternatifim El-Kaide veya İsrail'e karşı direniş palavralarıyla üstü örtülü bir şekilde yapmaya çalışıyor.
PYD, bugünlerde yürüttüğü propaganda kampanyası gereği çatışmaları El-Kaide teröristlerine karşı laik PYD'lilerin kahramanca Kürt halkını savunması olarak göstermeye çalışsa da gerçek resim çok farklı.
Lübnan içinde Şii elitler düzeyinde de tartışmalı hale gelen Hizbullah, Suriye krizine fiili olarak dâhil olduklarını itiraf ederek, Rusya ve İran'ın bile resmi olarak kabul etmedikleri dev bir siyasi basiretsizliğe imza attı.
Reyhanlı'nın acısının merkeze alınmadığı hiçbir analiz bizi Suriye meselesinde vicdanen ve stratejik olarak doğru yola iletmez.
Esad, ya reformcu lider kişiliğini ön plana çıkarıp değişimin mimarı olacak, ya da değişimin yol haritasının şiddet ile tayinine göz yumacak.