Türkiye Kazananlar Safında Yerini Alacak

Bir kez daha altı çizilmesi gereken husus, yeni dönemin kazananlarının istikrarlı ve kararlı politika ortaya koyabilen, güçlü liderliklerle yönetilen ülkeler olacağıdır.

Devamı
Türkiye Kazananlar Safında Yerini Alacak
Obama nın Dış Politika Mirası

Obama’nın Dış Politika Mirası

ABD tarihinin ilk siyahi başkanının bir yenilik vaat etmesi bekleniyordu. Oysa kaçırılan en mühim nokta Obama’nın sadece ten renginin siyahi olduğuydu.

Devamı

İçinden geçtiğimiz süreç, devleti kuruluşundan itibaren tahakküm altına alan ve topluma kapatan oligarşik rejimin tasfiyesi ve ülkenin gerçek anlamda cumhuriyete doğru yol almasıdır.

Demokratlar sadece Beyaz Saray'ı kaybetmedi, Kongre'nin iki kanadında da azınlık durumundalar. Tek yapabildiği, mirasını alt üst edecek Trump'ın önüne bazı sıkıntılı konular bırakmak oldu.

Referandum sürecinin kolay geçmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Şer odakları kirli araçlar kullanarak Türkiye'nin atacağı bu tarihi adıma engel olmaya çalışıyorlar, çalışmaya da devam edecekler.

Bugün için Türkiye açısından en öncelikli konu ABD, Rusya ve AB arasında dengeli bir ilişki tutturabilmektir. Bu aktörlerden en az ikisi ile geliştirilebilecek iyi ilişkiler Türkiye’nin istikrarı açısından önemlidir.

CHP’nin Başkanlık Sınavı

CHP, Komisyondaki görüşmelerde zaman kazanmaya dönük bir taktikle hareket ettiği için itirazların içeriği daha önceki söylenenlerin bir tekrarıydı.

Devamı
CHP nin Başkanlık Sınavı
Düşünen Okullar Öğrenen Millet

Düşünen Okullar, Öğrenen Millet

PISA, bizim sistemimizde dominant olan “bilip bilmemek” mevzuuna tam entegre değil. Evet elbette bilgiye sahip olmak mühim ancak asıl mesele, bilgiyi uygulayabilmek, bilgiden çıktılar üretebilmek…

Devamı

Türkiye diskurunda “devletin başı” için tercih edilen isim konusundaki güncel etken, “yönetim biçimi” değil, aksine, “hükûmet sistemleri” ile ilişkilendirilmesidir.

Kümedeki önemli bir eleman olan ve ülkenin para politikasını yöneten kurumun çaba gösteriyor olabildiği sinyaline ihtiyacımız var. Öte yandan kur meselesinde TCMB, ancak aktörlerden biri olarak konumlanabilir.

Kampanya döneminde Putin'i güçlü bir lider olarak takdir ettiğini de hatırlayacağımız Trump, Rusya'ya, yaptırımların kaldırılmasına dair de göz kırpmıştı.

TPP anlaşmasının, hesapta ABD'nin yanına hiç de fena olmayan ekonomik karlar bırakacağı projekte edilirken, konunun aslen daha yüce amaçları olduğu da malum.

IMF hesaplarına göre, küresel brüt borç 2000-2015 arasındaki dönemde nominal bazda iki katın üzerine çıkarak dünya ekonomik büyüklüğünün %225'ine mukabil bir borç yüküne ulaştı.

Türkiye de tıpkı Rusya ve Brezilya gibi özellikle Gezi ve 17-25 Aralık süreçlerinden bu yana ABD ve Avrupa’daki yaygın dezenformasyon ve dış politika tercihlerindeki stratejik ayrışma sonucu derecelendirme kuruluşlarının hedefe koydukları ülkelerden biri haline gelmiş durumda.

Hangcou Zirvesi küresel siyasi ve ekonomik meselelerin tartışılması adına önemli bir süreç oldu. Alınan kararların uygulanabilirliği ise bağlayıcılığı olmaması sebebiyle zamanla ortaya çıkacaktır.

SETA tarafından yayınlanan ve alanında dünyanın en itibarlı dergileri arasında bulunan Insight Turkey yeni sayısı, Suriye Krizi kapak dosyasıyla, alanlarında saygın uzmanların kaleme aldığı yorum, makale ve kitap değerlendirmeleriyle okuyucuların ilgisine sunulmuştur.

Ekonomik açıdan bakıldığında Rusya ile hızla ilerlemesi beklenen yakınlaşma sürecinde ‒2016 yılının ilk altı ayında 8,5 milyar dolar seviyesine düşen‒ ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda oturduğu yıllık 30 milyar dolar seviyesi üzerine çıkarılması ve uzun vadede 100 milyar dolar hedefinin kovalanması gündemde.

Melez darbe ve müdahale yöntemleri birçok ülkede seçilmiş iktidarların iç ve dış odaklar tarafından yönlendirilmelerine olanak sağlamıştır. Türkiye ise son yıllarda melez darbe ve dış müdahale yöntemleri ile doğrudan muhatap oluyor. Bu müdahaleler siyasi iktidarın mücadelesi ve halkın bu mücadeleye desteği ile devam etmektedir.

Darbelere ve askeri müdahalelere ABD yönetiminin bakışı Soğuk Savaş sonrasında da çok fazla değişiklik göstermedi. Literatüre bizzat darbe yapıcıların ağzından “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde de ABD ve Batı dünyası kendinden beklenilen prensipli duruşu gösteremedi.

Yeni dönemde belki yüzlerce reform adımını içeren “grand” paketlerden ziyade içeriği net tanımlanmış ve sektörel odakları belirli mikro reformlara ihtiyaç var. İmalat sanayiinden enerjiye, tarımdan dış ticarete, risk sermayesinden üniversite reformuna kadar acil kapsamlı reform ihtiyacının hissedildiği pek çok alanda somut adımların hızla atılması gerekli.

Amerika’daki kurumları aynen getirip Amerikan modelini getirdim deseniz de o Amerikan modeli olmaz. Türkiye modeli olur. Çünkü her toplumun sosyokültürel ekonomik yapısı, tarihsel özellikleri ve uluslararası ilişkilerde konumlanması farklı olduğu için o sistemin işleyişi de kendine özgü olacaktır.