Merkel’in Sonu AB’nin Sonu mu?

Almanya’nın AB karşıtı bir çizgiye savrulması bütün Avrupa’nın istikrarsızlığa savrulmasına yol açacaktır. Zira AB çizgisi Almanya’yı geçmişindeki yayılmacı politikalarından uzak tutan en önemli faktördü.

Devamı
Merkel in Sonu AB nin Sonu mu
Dünya Siyaseti Sarsılırken

Dünya Siyaseti Sarsılırken

Korumacılık yükselişe geçti. Dünya liberalizm rayını terk etti. Merkantilist rayda karar kıldı. Sınırlar sertleşiyor. Boşluklar doğuyor. Ve bu boşlukları doldurmaya aday aktörler hızla bu boşluklara doğru akıyor. Dünya siyaseti enerji biriktiriyor.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman, "Türkiye'nin önümüzdeki günlerde daha ciddi meydan okumalarla karşı karşıya kalacağını beklemek lazım." dedi.

İç konsolidasyona sahip bir lider olarak Erdoğan türbülansa giren uluslararası sistemde öncü bir siyaset yürütüyor.

Erdoğan, mevcut uluslararası düzendeki statü dağılımından rahatsızlığını açıkça belirtirken, Türkiye’nin büyük güç olarak tanınması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. “Büyük güç statüsü elde etmeyi” Türkiye’nin yeni dış politika doktrinin ilanı olarak değerlendirebiliriz.

Son iki üç yılın tortuları aşılabilirse Ankara-Berlin arasında yeni bir "stratejik ortaklık" şekillenebilir. Bunun temel sebebi aslında ABD Başkanı Trump ve Erdoğan'ın peş peşe yaptığı BM Genel Kurul konuşmalarında bulunabilir. Sundukları "uluslararası sistemin geleceği" vizyonlarındaki farktan anlaşılabilir.

BM Reformu Mümkün mü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dünya beşten büyüktür” söylemi, Almanya ve Japonya’nın istediği gibi, beş daimi üyenin sayısının artırılıp kendisine de veto hakkı verilmesi talebini ifade etmiyor. Aksine Türkiye, bütün BM üyelerinin barışın korunması için hak ve sorumluluk üstleneceği veto engelinin olmadığı adil bir BM sistemi istiyor.

Devamı
BM Reformu Mümkün mü
Analiz Küresel Ekonomide Yeni Bir Güç Odağı quot BRICS quot

Analiz | Küresel Ekonomide Yeni Bir Güç Odağı: "BRICS"

Analizde BRICS oluşumunun kuruluşu ve gelişimi, dünya ekonomik ve siyasi sistemine etkisi, gelişmekte olan ülkeler açısından anlamı ve Türkiye’nin BRICS ile kurmaya çalıştığı ilişki incelenmektedir.

Devamı

Görünen o ki ABD, Türkiye ile ilgili siyasi hedeflerini gerçekleştirebilme noktasında finansı ve doları bir silah olarak kullanmaya çalışıyor ve artık bunu gizleme gereği de duymuyor.

Türkiye'nin yakın gelecek siyasetini etkileyip belirleyecek üç önemli konu..

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Özellikle insani yardımda dünyada şu anda 1. sıradayız. Dünyada her yere ulaştık. Eğitim, sağlık gibi kalkınma projeleriyle Türkiye dünyanın her yerinde var olmaya başladı." dedi.

Amerika iki dönemdir uluslararası sistemde istikrarı korumak gibi bir siyasetle ilgilenmiyor. Kendisinin merkezinde bulunduğu uluslararası düzeni korumak bir kenara onun yıkılması için uğraşıyor bile denebilir.

2010 yılının haziran ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi İran’a karşı çok ağır yaptırımlar içeren 1929 sayılı kararı aldığında ABD, Avrupa, Rusya ve Çin bu yaptırımlar konusunda hemfikirdi.

Bütün devletler, uluslararası sistemin gerek ekonomik gerekse askerî açıdan en güçlü ülkesinin kullandığı tehdit dili, imzaladığı anlaşmaları yok sayması ve yaptırım uygulayarak bütün ülkeleri dize getirmeyi hedefleyen politikası karşısında kendi güvenliklerini ve ekonomik çıkarlarını risk altında görüyorlar.

BRUNSON davası üzerinden Amerika'nın ne kadar gayriciddi bir devlet olabileceği..

Amerikan yönetimi aslında uzun yıllardan beri Türkiye’ye her türlü yaptırımı uyguluyor.

Uzmanlar, ABD'de Evanjeliklerin yönetimle pragmatik bir iş birliği içinde olduğunu ve etkisini giderek artırdığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Johannesburg'daki BRICS zirvesine katılması Türkiye'nin yeni dönemdeki arayışları açısından çok önemliydi.

BRICS nedir ve bu terim nasıl ortaya çıkmıştır? BRICS'in AB, Şanghay İşbirliği Örgütü ve diğer uluslararası kuruluşlardan temel farkları nelerdir? Johannesburg Zirvesi'nin önemi nedir? BRICS Zirvesi'nin 2018 gündeminde hangi konular yer almaktadır? BRICS nasıl bir uluslararası finansal mimari hedeflemektedir? Türkiye BRICS grubuna dahil olmalı mı?

Son sözü seçmen pazar günkü tercihi ile söyleyecek. Bütün polemiklere rağmen demokratik olgunlukla sürdürülen bir seçim yarışı olduğunu düşünüyorum. Ancak can sıkıcı bir istisna ile... CHP ve Batı basını kampanya başında yaptıkları gibi yeniden "seçim güvenliği" tartışmasına döndüler.

Türkiye ekonomisi 2000'lerde gerçekte nasıl bir performans sergiledi? Borçluluk düzeyleri aslında nasıl bir seyir izledi? Bugün Türkiye ne kadar sağlıklı bir mali/finansal karneye sahip?