Tunus'ta yaÅŸananlar sömürgecilik sonrası döneme geçiÅŸ deÄŸil aksine sömürge zihniyetiyle bir hesaplaÅŸmanın baÅŸlangıcıdır.
Devamı
Referandumdan önce yeni düzenin imkânsız kılınması üzerine verilen uÄŸraÅŸ, referandumdan sonra yerini yeni düzenin sınırları üzerindeki müzakereye bırakacak.
Devamı
Ä°ktidar partisinin Alevi Açılımı adımına kendini yakın hissetmeyen Aleviler, siyasi merkezle iliÅŸkilerini KılıçdaroÄŸlu dönemindeki CHP üzerinden revize edebilirler.
Referandum sonrasında bugün MHP, Orta Anadolu'daki seçmeni tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.
Araplar ve Türkler, yüzyıllar boyunca Osmanlı egemenliÄŸinin birer unsuru olarak yaÅŸamışlardır ve kültürel ve dini algıları çok büyük ölçüde bu egemenlik altında ÅŸekillenmiÅŸtir.1920’li yıllara gelindiÄŸinde ise gerek Türkiye Cumhuriyeti gerekse bazı Arap devletlerinin kurucuları bölgedeki siyasi haritaları deÄŸiÅŸtirmiÅŸ ve bu da modern Türkiye’de yeni bir Arap algısının ortaya çıkmasına neden olmuÅŸtur. Bu makale Arapların gözündeki modern Türkiye’ye bakışın dört temel esasa dayandığını açıklamaktadır; Osmanlı geçmiÅŸi-Kemalist döneme ait miras-SoÄŸuk savaÅŸ döneminde yaÅŸanan çatışma ve ittifaklar ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin iktidar süreci. Makalede Türkler ve Arapların karşılaÅŸtıkları zorlukları artık bir imparatorluÄŸun unsurları olarak deÄŸil, farklı milletler olarak çözmeleri gerektiÄŸi sonucuna varılmaktadır.
MHP, referandumda hayır bloÄŸunda yer alarak CHP’ye yakın reflekslere sahip olan batı seçmeninin tutumunu merkeze almıştır.
PKK, açılım sürecinin başlangıcından itibaren, devletin doğrudan topluma yönelerek barışma çabasından rahatsız olmuştur.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları Vakfı (SETA), son zamanlarda yaptığı araÅŸtırmalarla ve faaliyetler ile Türkiye'nin öne çıkan "think tank" kuruluÅŸlarından. Artık ABD'de de Türkiye ile ilgili söz söyleyen bir kuruluÅŸ. SETA Siyaset AraÅŸtırmaları Koordinatörü Hatem Ete, Türkiye ile Ä°srail arasında yaÅŸananlardan CHP'deki deÄŸiÅŸime, anayasa deÄŸiÅŸiklikleri sürecinden terör sorununa kadar birçok alanda kapalı kapılar ardında konuÅŸulan, ancak seslendirilmeyen pek çok gerçeÄŸi deÅŸifre etti.
Devamı
Muhafazakâr, dindar veya Ä°slamcı, adı her ne olursa olsun, Ä°slam’ın sosyo-politik bir ‘imkân’ olma özelliÄŸini dikkate alan siyasal hareketler halkın yönetime katılımını saÄŸlayarak toplumsal temsil sorununun çözümüne katkıda bulundular.
Ä°ki ülke arasında hükümet ve devlet baÅŸkanları düzeyinde geçekleÅŸtirilen ziyaretler öncesinde, konuk ve ev sahibi liderler ile özel röportajlar yapılması ve bunların yayınlanması nerdeyse gelenek olmuÅŸtur. Bir tür kamu diplomasisi eksersizi sayılabilecek bu tür röportajların amacı ziyaretin siyasi içeriÄŸi hakkında kamuoyunu önceden bilgilendirmek, bazen sürprizlere hazırlamak, bazen de bazı müzakere konularında gerektiÄŸinde toplumun göstereceÄŸi tepkileri destek olarak gündeme getirmektir.
Son yıllarda Batı ülkelerinin demografik yapısını ve kültürel dokusunu deÄŸiÅŸtiren Müslüman nüfusun artışı, Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan Müslümanların kamusal alandaki görünürlüÄŸünün daha belirgin oluÅŸu, taleplerini katılımcı bir dille ifade etmeleri yeni tartışmalara yol açmaya baÅŸladı. Siyasi rekabetin yoÄŸun olduÄŸu dönemlerde Batı-Ä°slam iliÅŸkilerinde çoÄŸunlukla gerilimli ve çatışmacı bir yaklaşımın hakim olduÄŸu, kültürel iliÅŸkilerin ön plana çıktığı dönemlerde ise daha dostça bir dilin iki dünya arasındaki iliÅŸkileri etkilediÄŸi görülür. Ancak 11 Eylül Batı-Ä°slam iliÅŸkilerinde bir kırılma noktası olmuÅŸ, Batılıların ve özellikle de Avrupa’nın çoÄŸulculuk, çok kültürlülük ve hoÅŸgörü anlayışı Müslüman topluluklar ile testten geçmeye baÅŸlamıştır. Batılı ülkelerin hepsini aynı kefeye koymak doÄŸru olmamakla beraber Pew Research Center, European Union Agency for Fundamental Rights ve Human Rights First gibi güvenilir kuruluÅŸların araÅŸtırmaları, Batı’daki Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve hoÅŸgörüsüzlüÄŸün arttığını göstermektedir.
(TRT 1’de yayınlanan 15.03.2010 tarihli Enine Boyuna programının çözümlemesidir) 20 Mart 2003’ten beri Amerikan iÅŸgali altında bulunan Irak, sancılı bir seçim süreci yaşıyor. “Yaşıyor”; çünkü 1 haftadan beri resmî seçim sonuçları alınabilmiÅŸ deÄŸil.7 Mart günü baÅŸlayan oy verme iÅŸlemi tamamlandı. Irak anayasasına göre 31 Ocak’tan önce yapılması gereken seçimler, seçim yasası üzerindeki anlaÅŸmazlıklar nedeniyle bu tarihten iki ay sonra ancak yapılabildi.Ä°ÅŸgal altındaki Irak’la ilgili olarak, “Toparlanmak için iÅŸgal güçlerinin ülkeyi terk etmesini bekliyor” denebilir. ABD’nin ne zaman çekileceÄŸi tartışmaları uzar giderken, SOFA antlaÅŸmasının imzalamasından bu yana, Irak’lılar için iÅŸgalin 2011’de bitme ihtimali belirdi. Ancak bu ihtimal, Obama yönetiminin ani bir kararıyla uzaklaÅŸabilir.
Türkiye’nin tampon devlet kimliÄŸinden hızlı bir biçimde proaktif ve çok boyutlu diplomatik aktivizme geçiÅŸi, son dönem Türk dış politikasının amaç, niyet ve realizmi hakkında bazı soru iÅŸaretlerine neden olmuÅŸtur. Belli alanlarda ve belli durumlardaki bu soru iÅŸaretleri, Türkiye’nin yönelimleri hakkında artan bir ÅŸüpheciliÄŸe dönüÅŸmüÅŸtür. Bu makale, üç tür ÅŸüpheci yaklaşım olduÄŸu, bunlardan ikisinin Türk dış politikasının yeni dinamiklerini anlamaktan uzak olduÄŸunu ortaya koymaktadır. Bunun yerine bu çalışma, yeni proaktivizmin yaÅŸama imkanı ve potansiyel yönelimlerini mütalaa etmek için üç objektif kriter sunmaktadır, yani ortam, kapasite ve strateji. Bunun da ötesinde bu çalışma, çok boyutlu ve yapıcı dış politika aktivizminin sürdürülebilirliÄŸi için Türkiye’nin, Avrupa BirliÄŸi çıpasını kendi dış politikası ve saÄŸlam demokrasisinin ana ekseni olarak görmesi gerektiÄŸini ifade etmektedir.
SETA PANEL Oturum BaÅŸkanı: Ä°brahim Kalın SETA KonuÅŸmacılar: Levent Köker Gazi Üniversitesi Uluslararası Ä°lÅŸkiler Bölümü Murat Yetkin Radikal Gazetesi Ä°hsan Dağı ODTÜ Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü Tarih: 9 Nisan 2008 ÇarÅŸamba Saat: 17.00 Yer: SETA, Ankara
BaÅŸörtüsü etrafında yapılan tartışma, Türkiye’deki özgürlük sorununun boyutlarını çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Taraflar arasındaki keskin görüÅŸ ayrılığı, elitler arasındaki uzlaÅŸma kültürünün bazen imkánsız derecesinde zor olduÄŸunu gösteriyor.
SETA PANEL Oturum BaÅŸkanı: Taha Özhan SETA KonuÅŸmacılar: Evgeni R. Radushev Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü Ä°lhan Uzgel Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Hakan Albayrak YeniÅŸafak Gazetesi Tarih: 26 Åžubat 2008 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
Türkiye’de siyaset, medya, sivil toplum kesimleri ve eÄŸitim dünyasının gündeminde, uzun yıllardır uygulanan bir yasağın kaldırılmasına iliÅŸkin tartışmalar yer alıyor. Umarız bu tartışmalar hem hakları kısıtlananların taleplerini karşılayacak hem de yasakların kaldırılmasından dolayı endiÅŸe duyanların kaygılarını ortadan kaldıracak bir çözümle son bulur.
BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan ve AK Parti üst yönetiminin ilk dönem iktidarları süresince iletiÅŸim kurmakta en fazla zorlandığı kitle Alevi toplumuydu.
Berthold Brecht, "Augsburg TebeÅŸir Dairesi" adlı hikâyesinde, gerçek sevginin nasıl test edildiÄŸini anlatır. Avrupa'daki 30 yıl savaÅŸları sırasında Katolikler Augsburg ÅŸehrini ele geçirerek talan ederler.
SETA KONFERANS KonuÅŸmacı: Dr. Hasan Yavuz BaÅŸbakan Danışmanı / Marc Bloch Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih: 14 Mayıs 2007 Pazartesi Saat: 15.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum BaÅŸkanı: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Ä°TÜ KonuÅŸmacılar: Prof. Dr. Meliha Altunışık ODTÜ Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü Prof. Dr. Mustafa Aydın TOBB Üniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü Doç Dr. ÇaÄŸrı Erhan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarih: 2 Åžubat 2006 PerÅŸembe Saat: 14.00 - 16.30 Yer: SETA, Ankara