Analiz: Koronavirüsün Gölgesinde 2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Bu analizde KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimine girecek adayların profilleri incelenmekte ve seçim sonuçlarına ilişkin olası senaryolar değerlendirilmektedir.

Devamı
Analiz Koronavirüsün Gölgesinde 2020 KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimi
AB Zirvesi nde Türkiye ye Ne Mesaj Verildi

AB Zirvesi’nde Türkiye’ye Ne Mesaj Verildi?

AB içerisindeki Türkiye karşıtı çevrelerin Kıbrıs sorununu Avrupa’daki Türkiye karşıtı algıyı güçlendirmek için bir araç olarak kullandıklarını da hatırlarsak, Brüksel’in Kıbrıs meselesinde rasyonel bir politikaya dönme ihtimalinin çok olmadığını da ifade etmek gerekir. Ama her şeye rağmen, Türkiye ile ilişkileri önemseyen Merkel gibi liderler bu zirvede Türkiye-AB ilişkilerinin daha da kötüleşmesine yol açacak kararlar alınmasına engel oldular.

Devamı

AB'nin önündeki sorun Türkiye veya Doğu Akdeniz olmaktan ziyade nasıl bir Birliğe doğru evrileceğine karar verememesi. AB'nin burada üç alternatifi var. İlki 1993'te Maastricht Antlaşması'nın imzalandığı dönemdeki Birlik ruhuna geri dönerek üye ülkeler ve bölge için refah ve istikrarı önceleyen adımlar atması. İkincisi agresif bir karaktere sahip olan ve AB gündemini domine etmeye çalışan aktörlere teslim olması. Üçüncüsü ise ara çözümler bularak sorunlarıyla yüzleşmek yerine mümkün mertebede ötelemesi.

Erdoğan, sık görüştüğü dünya liderlerine 'artık bu sorunlar Türkiye olmadan çözülemez' realitesini kabul ettirdi. Trump da Putin de Merkel de Macron da bu gerçekliği görüyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 50. sayısı çıktı.

AB, Doğu Akdeniz Konusunda Adil Olabilir mi?

Gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde önemli gündem konularından biri Doğu Akdeniz ve Türkiye olacak. 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapılacak devlet ve hükûmet başkanları zirvesi öncesinde 21 Eylül’de aynı şehirde AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplanacak. Bu toplantılardan, Doğu Akdeniz politikası nedeniyle Türkiye’ye ağır yaptırım kararları çıkması için çalışan çevrelerin kulis faaliyetleri sürüyor.

Devamı
AB Doğu Akdeniz Konusunda Adil Olabilir mi
Hukuk ve Hakkaniyete Karşı Reel Politik AB'nin Doğu Akdeniz'de Dökülen

Hukuk ve Hakkaniyete Karşı Reel Politik: AB'nin Doğu Akdeniz'de Dökülen Makyajı

AB’nin Suriye krizi, mülteciler, terör örgütleri ile ilişkileri konuları, son aylarda ise Doğu Akdeniz konusunda takındığı tavır, hakkaniyet, adil paylaşım, demokrasi gibi ilkelerin zaman açısından konjonktürel, mekân açısından da Avrupa ile sınırlı.

Devamı

Doğu Akdeniz'deki gerginliğin öncekilerden en önemli farkı, daha önce genellikle gerilimin düşürülmesi rolünü üstlenen üçüncü tarafların Yunanistan lehine harekete geçmeleri ve konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanma istekleridir.

Kendisini Avrupa’nın siyasi ve askerî lideri (ve muhtemelen zamanın Napolyon’u) zanneden Macron’un maceracı Libya politikasını seyretmekle meşgul diğer Avrupa ülkeleri. İçlerinden “Rusya’yı kapımıza kadar getirdi ama vardır bir bildiği” ya da “gayri-meşru, isyancı Hafter’i destekliyor ama Avrupa’nın çıkarları için gerekliyse olsun” diyorlardır belki ama büyük ümitler bağlanan Macron’u başarıya ihtiyacı olduğu için desteklemek zorunda hissediyorlar. Zira Macron’un başarısızlığı Fransa’nın aşırı sağcı Le Pen’in eline düşmesi ve bu da AB’nin sonu anlamına gelecektir.

'Havuç-sopa' anlayışı sadece müzakere sürecindeki bir üyeye takınılan Avrupa nobranlığını göstermiyor. Aynı zamanda AB'nin Başkan Erdoğan yönetimindeki yeni Türkiye'nin varoluşsal önceliklerini anlamadıklarını ya da anlamazdan geldiklerini ifade ediyor.

Uluslararası piyasalarda enerji fiyatlarının yükselmesi enerji ithalatı yapan Türkiye gibi ülkelere yüksek oranda ithalat yükü getirmektedir. Bu sebeple Türkiye'nin kendi öz kaynaklarından temin edeceği enerji ekonominin güçlenmesini sağlarken uluslararası piyasalardaki olumsuzlukların da Türkiye'yi etkileme olasılığını düşürecektir.

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Yunanistan lehine dayanışma mesajları tarafsız olmadığının göstergesidir. Doğu Akdeniz krizi AB'nin iç meselesi olarak görülmektedir, nitekim AB'nin nihai kurumsal dönüşüm vizyonu supranasyonal bir devlet olmaktır.

Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında bir silahlı çatışma yaşanırsa bunun müsebbibi başta Fransa olmak üzere Atina’ya destek veren AB ülkeleri olacaktır.

Yunanistan'ın 12 milde ısrar etmesi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi kışkırtıcı adımlar atmaya devam etmesi durumunda beklemediği sonuçlarla uğraşmak durumunda kalacaktır.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz stratejisi an itibariyle sağlam temellere oturmuş ve emin adımlarla ilerliyor. Bu haldeki AB, Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'in etkin bir aktörü olamayacağı gibi Türkiye'ye karşı güç kullanması da muhtemel değildir.

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz bu sayısıyla da Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2019’a has dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

6 Ağustos’ta duyurulan Yunanistan-Mısır deniz sınırı antlaşmasının kapsamı nedir? Yunanistan ve Mısır Doğu Akdeniz’de nasıl bir politika izliyor? Türkiye duyurulan anlaşmaya ne tepki gösterdi?

Merkel'in olumlu girişimi tüm AB başkentlerinde desteklenmeli. Doğu Akdeniz'deki gerilime kısa bir mola verildi.

Doğu Akdeniz’de yaşanan son Navtex gerginliğinin sebebi nedir? Yunanistan’ın deniz yetki alanları ve arama-tarama faaliyetleriyle ilgili iddiaları nelerdir? Türkiye’nin bu iddialara yönelik tutumu nedir? İddialara karşı atılan adımlar nelerdir? Sorun, uluslararası hukuk açısından nasıl değerlendirilmektedir? AB’nin söz konusu gelişmelere yönelik tutumu nasıldır?

Sonuç olarak, Millet İttifakı ve HDP ile seçimlerde yapılan “güç birliğinin” bir gereği ve bu birlikteliğin 2023’e kadar taşınma kaygısı, CHP siyaset dilini giderek HDP siyasal söylem gramerine yaklaştırıyor. Meselenin temel izahı kısaca bu şekildedir...