‘Türkiye’nin Olmadığı Her Senaryo Irak’ta Çöker’

Irak sorunu ile doğrudan ilgisi olmayan çok sayıda ülke gelip de Irak topraklarında operasyon yapıyorlarsa Türkiye de bu topraklarda kendi çıkarlarına tehdit oluşturacak gelişmelere izin vermeyecektir.

Devamı
Türkiye nin Olmadığı Her Senaryo Irak ta Çöker
Bölgeyi Sıcak Bir Kasım Bekliyor

Bölgeyi Sıcak Bir Kasım Bekliyor

Suriye- Irak denklemi henüz oturmadı; yeni bir sürü gelişmeye tanıklık edebiliriz. Hatta PKK-YPG gibi "devletimsi" yapıya ulaşmaya çalışan grupları uzun vadeli bir çatışma ortamı bekliyor.

Devamı

1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.

Irak’tan Suriye’ye gelen DEAŞ, Suriye devrimini alt üst etmişti. Şimdi de Musul’dan, Tel Afer’den kaçacak DEAŞ’lılar Suriye’ye yönlendirilecek.

Yeni güvenlik stratejimiz muhtemelen PKK’yı yani ABD’nin Kuzey Irak-Suriye projelerini hedef aldığından bolca eleştiriye muhatap olacak.

Orta Doğu halklarının demokrasi ve özgürlük talepleri hızlı bir şekilde bastırılıp, oluşan çatışma ve kaos ortamı Sykes-Picot düzeninin Batılı ülkelerin istediği gibi revize edilmesi için bir fırsata dönüştürülmek isteniyor.

Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi?

Güncelin sıcak karmaşasında aktörlerin yürümeye çalıştığı uzun yolun sonunda kritik bir soru duruyor: Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek?

Devamı
Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi
Sahada ve Masada Olmak

Sahada ve Masada Olmak

Musul'da savunma devam ettikçe ve Suriye'de ilerleme sürdükçe Türkiye masada yeterince güçlü bir şekilde bulunacaktır.

Devamı

Türkiye’nin güç kullanarak Fırat Kalkanı operasyonunu başlatması hangi amaçla gerçekleştirdiyse Musul operasyonuna da aynı gerekçelerle katılmak istemektedir.

Bölge halkının vahşi bir mezhep çatışmasına sürüklenmemesi için Türkiye kararlılık sergilemek zorunda. Peki daha fazlası olur mu?

Her şeyden önce Türkiye, DEAŞ sonrasında Musul ve çevresinin nasıl bir karaktere bürüneceği konusunda sözü dinlenen bir aktör olmak istiyor.

Türkiye, coğrafi konum avantajını projelerle jeopolitik faydaya dönüştürerek, enerji arz güvenliğini sağlayan ve bu süreçte enerjide hem transit ülke hem de ticaret merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.

Irak’ta Türkiye’ye karşı son çıkışın arkasında merkezi hükümetin kendi dertleriyle boğuşan elemanlarından ziyade İran daha da önemlisi ABD var.

Irak Temsilciler Meclisi'nin Başika kararı semboliktir. Irak’ın bu konuda yaptırım uygulayabilecek bir gücü mevcut değildir.

ABD bir şekilde Türk siyasi karar alıcılara Suriye politikası dayatma gayreti boşa düşünce işi 15 Temmuz Darbe girişimine kadar tırmandırdı.

Türkiye'nin istekliliği, Suriye ve Irak'ın iç içe geçmiş olmasını fark etmesinden kaynaklanıyor.

Türkiye enerji arz eden ve talep eden ülkeler arasında jeostratejik konumundan dolayı, AB ülkeleri nezdinde önemli ve stratejik ülke konumunda.

Fırat Kalkanı Suriye denklemini yeniden hareketlendiren ve kanaatimce siyasi süreci de hızlandıran bir etkide bulundu.

Cerablus müdahalesi, Türkiye’nin üç güvenlik sorunuyla eş zamanlı mücadele ettiği bir dönemde başladı. İçeride ve dışarıda oluşan güvenlik kırılganlığına neden olan bütün aktörleri aynı anda hedef aldı.

Son dönemlerde Türkiye, enerjide cesur denilebilecek ve birilerini rahatsız eden adımlar atıyor. “Enerji merkezi” olma hedefinden bahsettiğimizde, bu hedefin ütopik, yani gerçekçi olmadığına dair yapılan eleştirilerin haksızlığı, bugün geldiğimiz noktada ortada.

PYD, Esed rejimi, ABD ve Rusya ile taktik ilişkiler içerisine girerek Kuzey Suriye’de Arap ve Türkmenler’in yaşadığı bölgeleri de kontrol altına almaya çalışmaktadır.