Türkiye’nin Orta Doğu Politikası: Algılar ve Gerçekler -I-

Türkiye’nin Orta Doğu’daki başka bir bölgesel güçle kuracağı ittifak bütün bölgenin geleceğini belirleyebileceği gibi, Orta Doğu’nun dışına da taşıp küresel etkiler doğurabilecek bir girişim olacaktır.

Devamı
Türkiye nin Orta Doğu Politikası Algılar ve Gerçekler -I
IKBY'nin Bağımsızlık Hamlesi

IKBY'nin Bağımsızlık Hamlesi

Barzani yönetiminin en çok zorlanacağı nokta Türkiye ve İran gibi bölgesel güçleri ikna etmek olacaktır.

Devamı

Bağımsızlık çabasına uluslararası destek neredeyse hiç yok. Açıktan bu kararın bir felaketle sonuçlanacağını söyleyen Almanya gibi ülkeler var.

Trump'ın Türkiye ile birlikte çalışma kararlılığının, Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesi konusunda bir işbirliği trendi oluşturması imkânı var.

Trump'ın gündeminde "Türkiye'yi teskin etme"ye dönük bir dizi argüman yer alacak. Zira Trump'ı "YPG'nin silahlandırılması" konusunda ikna eden kişiler, "Türkiye'nin teskin edilmesi gerektiği" tezini de savunuyordu.

Sadece Rakka operasyonunda değil post-Rakka operasyonunda şehrin ne olacağı konusunda daha geniş vadede Türkiye ve ABD’nin ortak çalışma alanı olup olmayacağı özel önem taşıyor.

Başka Bir Yol Her Zaman Vardır

Türkiye, her türlü maliyeti göze alarak kendi yolunu çizme eğilimine girmeli. Bu yol Amerika'yı doğrudan karşıya almak değildir.

Devamı
Başka Bir Yol Her Zaman Vardır
Trump ın Tercihi Ne Olmalı

Trump’ın Tercihi Ne Olmalı?

Trump yönetimi, Obama yanlısı çevrelerin uzun süredir yürüttüğü Erdoğan karşıtı kampanyayı ciddiye almıyor. Yine de Ankara ile beyaz bir sayfa açmasının önünde birbiriyle ilişkili iki engel var.

Devamı

ABD Yönetimi’nin, Irak tezkeresinden dolayı Türkiye’den öç almaya çalışan CENTCOM’un sözünü dinleyip ve PKK ile işbirliğine devam etmesinin faturası ABD dahil olmak üzere her aktöre kesilecek.

Çin'de Putin, Erdoğan ve Şi Cinping arasında üçlü bir toplantı yapılacak. İçeriği bir yana, bu toplantının kendisi bile Türkiye'nin büyük güçler arasındaki rekabet alanında etkili bir aktör olarak yer aldığını gösteriyor.

İki farklı ülke topraklarındaki tehdit unsurlarına yönelik eş zamanlı bir operasyonun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin terörle mücadele politikasındaki kararlılığının bir göstergesi olarak okunmalıdır.

Türkiye’nin operasyonlarının, kendilerinin de terör örgütü olarak tanımladıkları PKK’yı hedef aldığını ve operasyonun Suriye ayağında vurulan YPG’nin PKK’nın Suriye uzantısı olduğunu çok iyi biliyorlar aslında.

PKK tam da Irak ve Suriye'de süreklilik arz eden otorite boşluğunu fırsat bilerek yeni stratejileri devreye sokuyor. Kandil'den çıkıp Sincar'a yerleşmenin iki temel amaca matuf olduğu söylenebilir.

Batı Türkiye ile ilişkilerinde alıştığı metotlarla sonuç elde edemeyince, tarihsel olarak geriye düşmanlık seçeneği kalıyor. Ancak gelgelelim mevcut çıkarları ve dengeler Türkiye'ye açıktan bir düşmanlık yapmaya da izin vermiyor.

CENTCOM’da “biz Rakka’yı alalım da sonrasını Beyaz Saray düşünsün” fikri hakim. Bu sığ düşünce de uzun vadeli stratejiyi, kısa vadeli saha kazanımlarına kurban ediyor.

Amerika ve NATO ziyaretleri öncesinde dünyanın yükselmekte olan güçleriyle görüşmeler yapmanın her halükarda sembolik bir değeri vardır.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Sincar Hava Harekatı konusunda ABD’nin alacağı konuma dair değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Sincar’a hava harekatı konusunda değerlendirmelerde bulundu.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, Sincar Hava Harekatı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin Sincar ve Karaçok saldırıları PKK ve türevleriyle mücadele konusunda kararlı olduğunu ve bu mücadele çerçevesinde sınırları zorlayacağını gösterdi.

Sincar operasyonu, Türkiye'nin yeni terörle mücadelede stratejisi nedeniyle atması gereken adımlardan biriydi.