Ortadoğu ve Petrol

Kuveyt, BAE, S. Arabistan gibi üreticilerde varil başı 10 doların hemen altı ve üstü ortalama üretim maliyetleri görülürken, Libya, Venezuela ve Cezayir'de bu rakamlar en az ikiye katlanıyor.

Devamı
Ortadoğu ve Petrol
Rapor Devrimden Darbeye Mısır'da İnsan Hakları

Rapor: Devrimden Darbeye Mısır'da İnsan Hakları

Bu rapor, Mısır’da 2011 yılından itibaren yaşanan ihlalleri “insan hakları” perspektifinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Devamı

DAİŞ’in yeni stratejisi hangi temeller üzerinde yükseliyor? Avrupa Birliği’nde yaşayan Müslümanlar Paris saldırılarından nasıl etkilenecek? Avrupa’daki mültecilerin akıbeti ne olacak?

Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin Akdeniz ve Ortadoğu’daki stratejik varlığını pekiştirmeyi ve genişletmeyi amaçlayan bir hamle olduğu açık.

Suriye krizi -sığınmacılar meselesi haricinde- Batı’nın fazlaca canını yakan bir konu değil.

Dış ilişkilerin karşılıklı bağımlılık dünyasında Suriye krizi, Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir hareketlenmenin de müsebbibi oldu.

'Aydınlarda bilinç sapması var'

Başbakan Davutoğlu: Aydınlarımızın bilinç sapması yaşadığına, ön yargı ile hareket ettiklerine inanıyorum. Aydın insafına ve ölçüsüne uymalarını beklerim.

Devamı
Aydınlarda bilinç sapması var'
ABD'nin Stratejik Öncelikleri ve Suriye

ABD'nin Stratejik Öncelikleri ve Suriye

ABD Başkanı Obama'nın dış politika konusunda son yıllardaki temel yaklaşımı, Ortadoğu'yu ABD'nin önceliği olmaktan çıkarmak ve Doğu Asya'daki ekonomik ve askeri ağırlığını daha fazla hissettirmek doğrultusunda şekilleniyor.

Devamı

Suriye'de ılımlı ve istikrarlı bir rejim inşa etmekten özellikle kaçınıldı. Hâlbuki yıllardır dile getirilen ve kendilerinin de çok net bildiği bir geçrek vardı. Terör kırılgan rejimlerde üretiliyordu.

Analizde AB ve Almanya’nın mülteci politikası ve bu konu üzerinden Türkiye ile ilişkileri incelenmektedir.

Paris saldırıları sonrasında gösterilen kararlı tutum, Suriye iç savaşının bölgede yol açtığı insani trajedinin ortadan kaldırılması konusunda gösterilmemiştir ve bu trajediye uzun zaman seyirci kalınması Paris saldırılarını tetikleyen nedenlerden biri olmuştur.

Siyasi ortamları da karmaşık olan bu zayıf ekonomilerin, petrolden darbe yemeye tahammülü pek kalmadı.

Ankara, Başika adımıyla daha da sıkışacak Irak denkleminde yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

“Arap Baharı” sürecine önce iç savaş ardından NATO müdahalesi ile başlayan Libya, bir yandan bu kanlı sürecin yıkımı ile diğer taraftan da 42 senelik Kaddafi yönetiminin geride bıraktığı siyasi ve sosyal sorunlarla mücadele ediyor.

SETA Ankara'da düzenlenen panelde, 2014 yılında Türk dış politikasının genel değerlendirmesi yapıldı ve 2015’teki fırsat alanları konuşuldu.

DÜNYA yeni bir düzenin kurulma sancılarını çekiyor. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tasfiye edilen klasik imparatorlukların yol açtığı iktidar boşluğu kendini İkinci Dünya Savaşı’nda gösterdi. Bu savaşın ardından ortaya çıkan güç boşlukları ise Soğuk Savaş şeklinde tarif edilen nispi denge ile dolduruldu.

BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 1701 no’lu karara göre Güney Lübnan’a 15000 barış gücü askeri konuşlandırılması öngörülmekte. Türkiye gündeminin son günlerdeki ana gündemi Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 no’lu kararı doğrultusunda Güney Lübnan’a asker gönderip göndermeyeceğidir. Cumhurbaşkanı Sezer, muhalefet ve köşe yazarlarının hemen hepsi bu konuda görüşlerini belirttiler.Kendi görev alanına girmeyen bazı konularda dahi zaman zaman görüş belirten Genelkurmay ise bu konudaki görüşünü henüz kamuoyuna aksettirmedi.

26 Şubat Afrika kıtası için önemli bir gün. 15 Kasım 1884'te başlayan Berlin Konferansı 26 Şubat'ta sona erdi. Karlı bir kış günü sona eren Berlin Konferansı 1885'te Afrika kıtasını 50 parçaya böldü. Bu tarihten sonra Afrika bölünmüşlüğünü muhafaza etti. Afrika tarihinin yabancı işgalleri ve köleleştirmeden sonra en önemli olayı Berlin Konferansı. Geçtiğimiz hafta Berlin Konferansı'nın ardından tam 125 yıl geçmiş oldu.

Irak’ın ABD tarafından işgal edildiği tarihten bu yana, bölge barışına en somut katkıda bulunan ülke hiç kuşkusuz Türkiye’dir. Küresel bir aktör olarak Türkiye, barışa sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de aktif katkıda bulunuyor. Dahası, bunu, bir takım insani ve etik kaygılarla temellendiriyor. Ancak, bu dış politikanın amaçlanan olumlu sonuçları doğurabilmesi ve “Türkiye’nin yumuşak ‘insani’ gücünün” etkili olabilmesi, özellikle de Ortadoğu’nun mevcut yapısı göz önüne alındığında, birçok parametrenin eş güdümlü olarak kullanılmasına bağlı görünüyor. Bu araçlardan biri de medya.

İki ülke arasında hükümet ve devlet başkanları düzeyinde geçekleştirilen ziyaretler öncesinde, konuk ve ev sahibi liderler ile özel röportajlar yapılması ve bunların yayınlanması nerdeyse gelenek olmuştur. Bir tür kamu diplomasisi eksersizi sayılabilecek bu tür röportajların amacı ziyaretin siyasi içeriği hakkında kamuoyunu önceden bilgilendirmek, bazen sürprizlere hazırlamak, bazen de bazı müzakere konularında gerektiğinde toplumun göstereceği tepkileri destek olarak gündeme getirmektir.

9 Ocak'ta başlayan ve bir hafta sürecek olan Güney Sudan’daki referandum, Sudan’ın 1956'da bağımsızlığını kazanması kadar tarihi bir gelişmedir.