Normalleşmeden Stratejik Ortaklıklara Gidişin Son Halkası

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çarşamba günkü Kahire ziyareti ile Türkiye'nin yürüttüğü normalleşme politikasının bir halkası daha tamamlandı. 

Devamı
Normalleşmeden Stratejik Ortaklıklara Gidişin Son Halkası
Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Dönem ve Afrika

Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Dönem ve Afrika

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyaretinden kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Türkiye'nin Mısır'a insansız hava aracı satacağını açıklamasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin artık tam anlamıyla dönüşüm geçireceği beklenen bir durumdu. İki ülke arasında on yılı aşkın bir süredir devam eden sorunların geride bırakıldığı artık resmileşti.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Şubat'ta Kahire'yi ziyaret etmesiyle Türkiye Mısır arasında yeni bir sayfa açılırken, geriye dönüp baktığımızda Mısır'da yaşanan askeri darbe ile ilişkiler kopma notasında gelmiş her iki ülke birçok mesele de karşı karşıya gelmiş adeta bir kaybet-kaybet sarmalının içine düşmüşlerdi. Ancak gerek ülkelerin kendi özel durumları gerekse bölgesel meydan okumalar ve tehditler, bir noktada tarafların yeniden işbirliği yapmasını beraberinde getiren yeni bir süreci başlattı.

Ortak Meydan Okumalar ve Çıkarlar Ekseninde Türkiye-Mısır Yakınlaşması

2024'ün henüz ilk haftasında Afrika'da yaşanan gelişmeler kıtanın bu yıl hareketli geçeceğinin sinyallerini veriyor. Kızıldeniz jeopolitiğinin 2024 yılında önem kazanması beklenmekte. Bu kapsamda Etiyopya ve Mısır'ın BRICS'e dahil olması Afrika'da Kızıldeniz ve Nil Havzasının adından sıkça söz ettirmesi muhtemel. Ancak 54 ülkenin yer aldığı Afrika'da tek önemli bölge buralar olmayacaktır.

Mısır-İran normalleşmesi, Kahire yönetiminin de bu genel trendin dışında kalmak istemediğini gösteriyor.

İkinci Yüzyılda ‘Huzur’ İçin ‘Hazır’ Olmak

Türkiye'nin coğrafya odaklı değerlendirmelere konu olan önemi sıklıkla dile getirilir. Genellikle üç kıtanın buluştuğu 'köprüye' benzetilen Türkiye, bu özelliğiyle fırsatlarla riskleri bir arada kucaklar.

Devamı
İkinci Yüzyılda Huzur İçin Hazır Olmak
Perspektif Türkiye-Libya Hidrokarbon Mutabakatı Önemi ve Hukuki Yansımaları

Perspektif: Türkiye-Libya Hidrokarbon Mutabakatı Önemi ve Hukuki Yansımaları

Türkiye-Libya hidrokarbon mutabakatı iki ülke arasında nasıl bir iş birliği öngörmektedir? Yunanistan hidrokarbon mutabakatına hangi gerekçelerle itiraz etmektedir? Mutabakata yönelik itirazların hukuki bir değeri var mıdır?

Devamı

Yunanistan birçok cephede Türkiye'ye karşı atağa geçmiş durumda ve attığı adımlarla Ankara'yı tahrik etmeye çalışıyor. Atina'nın bu provokatif adımları ikili ilişkilerdeki rutin gerginlikleri çoktan aşmış durumda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan oluşan üst düzey Türk heyeti 3 Ekim 2022’de Libya’nın başkenti Trablus’a bir ziyaret gerçekleştirdi.

Rusya'nın Ukrayna işgaliyle birlikte Türkiye'nin jeopolitik ortamında yaşanmakta olan değişim Türkiye'nin dış ve güvenlik siyasetine dair önceliklerinde yeni bir hesaplamayı ve gözden geçirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.

Bu raporun amacı Rusya Federasyonu’nun kurulduğu yıldan bu yana yayımlanan tüm dış politika konsept belgelerini inceleyerek dış politika yapım sürecindeki önemli faktörlere ve ülkenin yıllar içerisindeki dış siyaset eğilimine ışık tutmaktır.

SETA Ekonomi Direktörlüğü Araştırma Asistanı Deniz İstikbal, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin birçok aktöre yarar getirebilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Ortadoğu'da normalleşme rüzgârı esiyor. Önce Körfez ülkelerinin Katar ablukasını sona erdirmesiyle başladı. Peşinden Biden yönetiminin İran ile 2015 nükleer anlaşmasına dönme arayışı ile devam etti.

Olması gereken Türk askerinin çekilmesi değil aksine eğitim ve danışmanlığıyla düzenli ordunun kurulmasına yardım etmesidir. Türk askeri varlığı Libya ordusunun eğitimine ve Hafter etkisinden uzak tutulmasına katkı sağlar. Kırılgan geçiş sürecini güvencede tutar.

Somali, Mısır, Tunus ve Libya ziyaretlerinin sağladığı mukayeseli üstünlük BM görüşmelerinde, gündeminde ve kulislerinde kendisini hissettirdi.