Ortadoğu bölgesi halklarının önemli bir kısmının siyasete yapılan manipülatif müdahalelerle dışlanmasının oluşturacağı öfke ve radikalizm her geçen gün büyüyecektir.
Devamı
Dünya piyasalarının 'Black Gold' olarak tabir ettiği petrol, son günlerde ulusal ve uluslararası ekonomi haberlerinin baş tacı olmuş durumda. Malumunuz, petrol fiyatları Haziran ayındaki tepe noktasından sonraki süzülüşünü sert bir inişe çevirdi.
Devamı
Eğer bugün otoriterlik üzerinden bir siyasal rejim tartışması yapacaksak önce son 10 yılda gerçekleştirilen demokratik kazanımları masaya koyarak, bu tartışmaya başlamamız gerekir.
Kuzey Afrika coğrafyası Türkiye'ye ilginin çok yoğun olduğu bir coğrafya. Türkiye imajının da oldukça iyi olduğu bir coğrafya.
Türkiye daha güçlü bir ülke olsaydı, kimse bu tür çalışmaların iç siyaset açısından önemli sonuçlar doğurabilecek birtakım gelişmelerin işareti olduğu beklentisi ya da endişesine kapılmazdı.
Amerika salt mesajlar üzerine yaslanan söylemiyle sadece dış ilişkilerini muhafaza edebilir. Dış politika içinse muhatabını Cezayir'le veya Kuveyt'le karıştırmayacak bir düzeye ihtiyaç var.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasında yaşanan diplomatik çatlağın temel sebebi nedir? Katar ile Müslüman Kardeşler ilişkisini nasıl anlamak gerekir? Katar dış politikası dönüşüyor mu?
Devamı
Türkiye örneğinin Orta Doğu'nun değişim isteyen halkları arasında bir karşılığı vardı. O karşılık, Türkiye'ye yönelik bir teveccüh ve sempati doğuruyordu.
Devamı
Suriye, Mısır, İsrail gibi ülkelerle ilişkilere odaklanarak Türkiye'nin yalnızlaştığı tezi, Ortadoğu dışındaki yoğun diplomasiyi göz ardı ettiği için indirgemeci bir yaklaşımı temsil etmektedir.
Analizde, Körfez ülkelerinin Mısır'daki Selefi hareketlerle ilişkileri, bu hareketlere hangi amaçlarla destek verdikleri, İhvan'a yönelik tehdit algısının sebepleri irdeleniyor.
Mısır'da Devlet Başkanı Muhammed Mursi'yi devirmeyi planlayanlar, marjinalleştirilmiş ve yalnızlaştırılmış İhvan'ın yönetilebilir mukavemeti dışında ciddi bir direnişle karşılaşacaklarını hesap etmemişlerdi. Batı'nın yeşil ışığı ve Körfez'in 12 milyar dolarlık sponsorluğu ile yeni devrim' diye sundukları darbeyi hayata geçirip yol haritasını' uygulayacaklardı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Darbe sonrası beklenmeyen ölçüde bir direnişin ortaya çıkması ve İhvan dışında geniş bir kesimin bu direnişin bir parçası olması tüm oyun planını bozdu. Ülke bir çatışma ortamına sürüklenirken, ekonomi de tam bir çöküş içine girdi.
Kuveyt El Rai gazetesinin haberine göre, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği gerekli teknik hazırlıklar tamamlandıktan sonra 2014 yılının ortasından itibaren Konsey'e üye altı Körfez ülkesinin Şengen vizesine benzer bir turist vizesi uygulamasına geçilebileceğini belirtti. Bu uygulamanın Körfez ülkeleri arasındaki entegrasyonu artırmak başta olmak üzere şüphesiz pek çok getirisi olacak. 2011 yılında Suudi Kralı Abdullah bin Abdülaziz'in KİK'in işbirliğinden siyasi birliğe geçmesi yönündeki çağrısının somutlaştırılması adına önemli bir adım olan ortak vize uygulaması, KİK'e üye ülkeler arasında farklı alanlardaki işbirliğini de şüphesiz kuvvetlendirecek.
Gülşah Neslihan Akkaya: Hiçbir Körfez ülkesinden Suriye'ye olası bir askeri müdahaleyi destekleyeceği yönünde resmi açıklama gelmemesine rağmen, Suriye muhalefetine en fazla silah yardımında bulunan Suudi Arabistan ve Katar'ın müdahaleye destek vereceği açık.
Mısır darbesine desteğin Suudi dış politikası açısından anlamı aslında çok açık: Bölgenin Amerika müttefiki krallar ve diktatörler tarafından yönetilmesi, zenginlik ve iktidarın elitler arasında paylaşımı ve Amerikan ile İsrail çıkarlarının korunmasından müteşekkil olan statükonun devamını sağlamak.
Türkiye, Kemalist emekli dünyasına ait bir dış politika tercihi işaretini verdiği andan itibaren fazlaca emek harcamadan hızla ilişkilerini düzeltebilir. Bunun anlamı ise başarı değil. Ama bu durum sadece iddiasız ve anlamsız bir aktöre dönüşmek olsa iyiydi; aynı zamanda bölgesel jeopolitikte ciddi bir pozisyon kaybıdır da.
Mısır'da 30 Haziran'da Cumhurbaşkanı Mursi'ye karşı düzenlenecek protestolar öncesi ülkenin önde gelen Şii gruplarından Şiraziye mezhebinin dini lideri Hasan Şehate'nin de aralarında bulunduğu dört Şii'nin Selefilerce öldürülmesi, ülkedeki siyasi tansiyonu daha da yükselteceğe benziyor.
Irak'ta ABD vesayeti istikrarlı bir düzenin kurulmasını sağlayamadı, aksine etnik-sekter fay hatlarını harekete geçirip hala devam eden bir çatışma zemini yarattı.
Suriye devlet başkanı uzun süren medya ambargosunu ABC News'ten Barbara Walters için bozdu. Esed, söyledikleriyle bundan tam 20 sene önce Avrupa'da yaşanan halk hareketleri sırasında Diane Sawyer'a mülakat veren baba Esed'i hatırlattı.
Soğuk Savaş sonrası yeni dünya düzeninde pasif aktör olmayı kabullenmeyen Türkiye, dış politikasını kendi inisiyatifiyle belirlemeye başladı.
Irak, Saddam'ın Kuveyt'e girdiği Ağustos 1990'dan, işgalci muharip ABD askerlerinin sayısının 50 bine indirildiği Ağustos 2010'a ve bugüne kadar, farklı önceliklerle olmakla birlikte Amerika'nın gündeminden hiç çıkmadı. Lakin bu gündemlerin hiçbirinde Amerika için belirleyici olan Irak değildi. Hatta Amerika ile Irak arasında bilinen doğrudan ciddi bir sorun alanının olmadığı bile söylenebilir. Bu çerçevede, Irak, ABD açısından her zaman bölgesel jeopolitiğin asli dengesi içinde fer'i bir unsur olageldi. Ne İran-Irak Savaşı'nda ABD'nin Saddam'a verdiği destek Irak ile ilişkiliydi, ne de Saddam Kuveyt'e girdiğinde II. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan en büyük askeri ittifakın tam anlamıyla Irak'la bir alakası vardı. Ne 3 Haziran 1997 tarihli açık mektupla Yeni Amerikan Yüzyılı Projesine imza atan Elliott Abrams, William J. Bennett, Jeb Bush, Dick Cheney, Eliot A. Cohen, Francis Fukuyama, Donald Kagan, Zalmay Khalilzad, Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz gibi isimler Irak'a rol biçerken, ne de aynı isimler 26 Ocak 1998'de Clinton'dan Saddam iktidarının yıkılmasını isterlerken Irak asıl meseleleriydi. Ne ABD'nin 13 yıl sonra (2003) Irak'ı işgal etmesi ne de 2010 Ağustos'unda kısmen çekilmesi Irak ile alakalıydı.