Algılar, Gerçekler ve Ortadoğu'ya Dair Sorular

Avrupalılar gibi çatışmayı terk edip işbirliği temelli bir barış havzası oluşturmak için, İkinci Dünya Savaşı gibi bir felaketi mi yaşamamız gerekiyor?

Devamı
Algılar Gerçekler ve Ortadoğu'ya Dair Sorular
Erdoğan'ın İran'la Derdi Ne

Erdoğan'ın İran'la Derdi Ne?

Vekalet savaşlarının sürdüğü bölgede İran'ı dengeleme kavramı yerine İran'la mücadele kavramının oturtulması daha fazla çatışma demektir. Dini- mezhebi söylemle birleşen bu mücadele "gerçek İslam" adına daha fazla şiddet demek.

Devamı

Sosyal medyada verilen anlık tepkilerin teröristleri "eylemci" olarak haklılaştırmaya yönelmesi iktidar karşıtlığının sınır tanımayan "akıl tutulmasına" işaret ediyor.

Burhanettin Duran muhalefetin, Çağlayan Adliyesi'ndeki terör saldırısına tepkisini değerlendirdi.

DHKP-C'li örgüt üyeleri, medyada yer bulabildikleri ölçüde toplum üzerinde etki bırakabileceklerini bildikleri için ilk strateji olarak medyaya malzeme oluşturacak içerik üretme yolunu tercih ettiler.

Dış politika analizlerindeki en sorunlu şey ise, Türkiye'nin bölgedeki ülke bazlı politikalarının İran ve S.Arabistan arasındaki mücadeleye endeksli okunmasıdır.

Yeniyi Vaat Etmenin Gücü

"Tarihi dönüşüm" için Başbakan Ahmet Davutoğlu bizzat kaleme aldığı "Yeni Türkiye Sözleşmesi 2023" belgesini de kamuoyu ile paylaştı. Bu belge de Yeni Türkiye'nin kodlarını medeniyet söylemi ile sarmaladığı "insan onuru" kavramı üzerine temellendirmek istiyor.

Devamı
Yeniyi Vaat Etmenin Gücü
MHP Kafası

MHP Kafası

MHP beyannamesinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ciddi bir siyasal acziyet hissine düçar olan tabanını rehabilite etmeye dönük bir çerçeve ortaya koymamış olması dikkate değer bir durum.

Devamı

Koalisyoncu cephe, batı Avrupa koalisyonlarına da atıfta bulunarak, koalisyonla yönetilmeyi demokratikleşme sosu ile gerekçelendirmekteler.

Pozitif bir siyaset inşa etmek adına ekonomik vaatlerini ortaya koyarlarken bile, iktidarın attığı bütün adımları mahkum ediyorlar.

7 Haziran seçimi öncesinde seçim kampanyalarının yönünü ve içeriğini değiştiren, seçim vaatlerinin kaynağı durumuna gelen ekonomideki başarı, seçim sonrasında da devam eder mi? 8 Haziran sabahı, ekonomik istikrarda herhangi bir değişim olur mu?

Seçimin ana dinamiği AK Parti'nin aktörlüğünün ve muktedirliğinin geleceğini oylamaktır. İşte bu sebeple, seçimin getireceği parlamento kompozisyonu ne olursa olsun elit hesaplaşmasının süreceği senaryolar öngörmek durumundayız.

Bu seçim bile sadece Türkiye'nin değil, içinden geçtiğimiz süreçte küresel ölçekteki birçok kesimin kutuplaştığının en bariz göstergesiydi.

Türkiye koalisyonlara henüz hazır değil. Önümüzde ya koalisyonların istikrarsızlığından kaçmak için erken bir seçim var ya da koalisyonları mümkün kılacak yeni bir elit yönelimi.

Kimlik siyasetinin Türk siyasetini bu denli kutuplaştırmış olması, olası koalisyon seçeneklerinin müzakere zeminini de zayıflatmakta.

Muhalefetin eli zorda... Mevcut durum, AK Parti'nin taşıdığı iktidar sorumluluğunun bir muhalefet partisi tarafından paylaşılmasını gerektiriyor.

Dış politikadaki mevcut posizyonların birçoğu yapısaldır ve bölgesel dinamiklerden daha fazla etkilenmektedir. Hangi koalisyon hayata geçerse geçsin restorasyon merkezli bir bölgesel yaklaşım, konu bazlı spesifik odaklanmaları beraberinde getireceği için külli bir bölgesel vizyon değişimi zor olacaktır.

AK Parti olmadan bir hükümet çıkmayacağı anlaşıldıkça MHP ve CHP cenahı seçim öncesinde hayal etmedikleri bir olguyla daha derinden yüzleşiyorlar. Bu da AK Parti'nin çalışabilecek koalisyon seçeneklerinin büyük partisi olduğudur.

Koalisyon pazarlıklarında kolay olan bakanlıkların dağılımı ve hükümet programı üzerinde ortak bir çerçevenin oluşturulmasıdır. Ancak daha zor olan hususlar ise, her partinin hem kendi içinde yaşanacak krizleri çözmesi hem de kendi seçmen tabanını, koalisyon kurduğu parti için ikna etmesidir.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, 7 Haziran seçimi sonrası, halkın iradesinin yeni Meclis'e nasıl yansıdığını ve Meclis Başkanı seçimini değerlendirdi.

Davutoğlu'nun önündeki meydan okumalar, yapılması gerekenlerin teorik içeriğiyle ilgili değil. Zorluk, pratiklerde, aktörleri iknada ve geçmişin mirası ile hesaplaşmada.