İsrail Lobisi

'Amerikan dış politikası ABD'ye değil İsrail'e hizmet ediyor.' Bu hikâye aslında bilinen bir gerçekti. Fakat anlatmaya kimse cesaret edemiyordu.

Devamı
İsrail Lobisi
Dünya Siyaseti Sarsılırken

Dünya Siyaseti Sarsılırken

Korumacılık yükselişe geçti. Dünya liberalizm rayını terk etti. Merkantilist rayda karar kıldı. Sınırlar sertleşiyor. Boşluklar doğuyor. Ve bu boşlukları doldurmaya aday aktörler hızla bu boşluklara doğru akıyor. Dünya siyaseti enerji biriktiriyor.

Devamı

Doç. Dr. Talha Köse, 'Prens bin Selman'ın karşı karşıya kaldığı suçlamadan en fazla İsrail rahatsızlık duyuyor. Çünkü Veliaht kendi yatırımları gibiydi. Bu yatırımlarının boşa gitmesi onları rahatız ediyor.' dedi.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Yalçın, "ABD Suriye'de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD'ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek." dedi.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Türkiye’nin Suriye’deki PKK/PYD politikası hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, PKK’nın Türkiye’ye karşı yaptığı propaganda hakkında değerlendirmede bulundu.

Ortadoğu’da Hırsın İronileri

ABD'nin 'sınırlandırmak' için karşısında Arap-İsrail bloğu oluşturduğu yayılmacı bir bölgesel gücün (İran) bu halde olması tahmin edilen bir şeydi. Ancak Trump ailesi ile yakın ilişkileri olan Veliaht Bin Selman'ın hırslı politikalarının bu denli bir sorgulamaya tabi olması beklenmiyordu.

Devamı
Ortadoğu da Hırsın İronileri
Çıkış Yolu Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn Olmak

Çıkış Yolu: “Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn” Olmak

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?

Devamı

Türkiye dünyanın gözü önünde Suriye krizinin çözümünü temin edecek köşe taşlarını döşemeye devam ediyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 29. sayısı raflardaki yerini aldı.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Cemal Kaşıkçı meselesi nedeniyle Türkiye’ye gelen Suud savcının ziyareti hakkında değerlendirmede bulundu.

Almanya ve Fransa’nın sürece dâhil olmaları Türkiye açısından olumlu bir gelişmedir. Bu sayede Ankara tek başına Moskova’yı dengeleme zorluğundan kurtulmuş oluyor.

Riyad'ın açıklamaları sık sık değişti. Önce Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığını, bilgilerinin olmadığını söylediler. Sonra çıkan bir arbedede öldürüldüğünü belirttiler. "Başına buyruk serserilerden" bahsedildi. En son da "planlı cinayeti" kabul aşamasına gelindi.

Hiçbir somut başarı hikayesi olmayan Veliaht Selman’ın adının sürekli olarak kriz ve kaoslarla anılması sadece şahsına yazılamaz. Kaşıkçı cinayeti başta olmak üzere yapılan tüm eylemlerde aynı zamanda ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’in katkısının olduğu ve eşdeğer sorumluluklarının bulunduğunun altı çizilmelidir.

Suud rejimi Kaşıkçı krizini en az hasarla atlatmaya çalışıyor. Krizin başından beri yalpalayan Kraliyet yönetimi uluslararası kamuoyuna yönelik pozitif mesajlar vermeye başladı. Halbuki birkaç gün önce soruşturmaya kimseyi karıştırmayacaklarını açıklamışlardı. Bu çizgiye gelmelerinde Türkiye'nin payı büyük.

Ak Parti ve MHP rekabet ederek ittifak yapmanın zorluklarını ve biricikliğini tecrübe edeceklerdir.

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurulduğunda, Cumhur İttifakı’nın misyonu henüz tamamlanmamıştır.

ABD Başkanı Donald Trump: “Orada İsrail’i korumaya yardım edecek başka kimsemiz yok.” Danışmanları Amerikan Başkanı Trump’ı fena hâlde yanıltıyorlar herhâlde.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Cemal Kaşıkçı olayının küresel ve bölgesel siyasete etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Son iki yılda olanları alt alta yazdığınızda karşınıza ilk defa otonomi kazanmış bir Türkiye çıkar. Fırat Kalkanı'ndan Zeytindalı'na, Hendek operasyonlarından Kuzey Irak faaliyetlerine kadar birçok muazzam başarı elde edildi.

DANIŞTAY çok tartışmalı bir karara imza atarak okullarda "Andımız" olarak bilinen metnin her sabah okutulması zorunluluğunu kaldıran 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal etti.