Bu Sefer Başka

Ne diyorlardı? 'Dokunulmazlıklar kaldırılırsa felaket olur, bütün dünya bize düşman olur, demokratik siyaset yara alır...' Peki n'oldu?

Devamı
Bu Sefer Başka
Halep Katliamına Sevinenler Ne Kadar da Tanıdık

Halep Katliamına Sevinenler Ne Kadar da Tanıdık

DEAŞ'ın açıktan düşman ilan ettiği Türkiye'yi ve onun Cumhurbaşkanını DEAŞ'a destek vermekle itham ediyorlar. FETÖ, PKK ve İran medyası aynı söylemi dolaşıma sokuyorlar. PKK katliam yapıyor, masum vatandaşlarımızı öldürüyor. PKK'ya silah vermeye devam ediyorlar.

Devamı

Kıyametin habercisi acıların yaşandığı bir coğrafyada, insanlığa ait ne varsa, dünyanın 'bu düzeniyle' yerle yeksan oldu.

Türkiye bir yandan terör örgütleri ile mücadelesinde başarı kazanırken aynı zamanda, siyasi ve ekonomik krizlerle mücadele ediyor.

Terör siyasal müzakereyle tatmin olmaz. Hele de daha fazlasını alabileceği yanılgısına sahipse, hiç yanaşmaz.

Gün geçmiyor ki yapılan operasyonlarda FETÖ'cüler meydana çıkartılıyor olmasın! Son raddede ise yeni bir slogan var ağızlarında "tutuklamalar ne zaman bitecek!"

CHP’de Yönetim Değişikliği mi?

FETÖ'nün CHP'deki varlığının sadece "iliştirilmiş bir başdanışman"dan ibaret olmadığını hepimiz biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun göreve geliş sürecine bakmak bile yeterli bunun için.

Devamı
CHP de Yönetim Değişikliği mi
23 Dünya Enerji Kongresi nin Yansımaları

23. Dünya Enerji Kongresi’nin Yansımaları

23. Dünya Enerji Kongresi’nin ana gündem maddesi, 2060 yılına dair enerji senaryoları ve üçlü enerji açmazı konuları olan enerji güvenliği, enerjiye erişim ve sürdürülebilirlikti.

Devamı

Avrupa her ne kadar Türkiye ile müttefik olsa da bu ittifak sadece kendi düşmanları söz konusu olduğunda devreye sokulmaktadır. Türkiye’yi hedef alan diğer tehditler Avrupa’ya yönelmedikçe ittifak göz ardı edilmektedir. Diğer taraftan siyasi gösteriler sırasında gerçekleşen en ufak şiddet olaylarına müsamaha göstermeyen Avrupa, şiddet ve terör eylemlerini siyasetlerinin temel hedefi yapmış PKK ve onun siyasi uzantısı HDP’yi meşru görmeye devam etmektedir.

Muhalifler Fırat Kalkanı Harekatı’nın Dabık sonrasında ivmesini artırarak kısa zamanda Bab ve Menbic’e yönelmesi gerektiğini söylüyorlar. Umutları Halep merkeze kuzeyden de yeniden bir cephe açılabilmesi. Askeri açıdan bunun çok mühim olduğunu düşünüyorlar ve ayrıca PKK’nın Suriye örgütlenmesi PYD/SDG’nin elimine edilecek olmasını da önemsiyorlar. PKK’yı bölge hilafına ABD ile çalışan taşeron bir örgüt olarak değerlendiriyorlar.

Fırat Kalkanı Harekatı başladığında “Zor Oyunu Bozdu” manşetini atmıştık Kriter’e. Türkiye’nin müdahalesi neredeyse bütün aktörlerin oyunlarını bozdu. Suriye’den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörler Türkiye’nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas almışlardı. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi FETÖ’nün kendi vesayetini kurmak için hiçbir hukuki ve ahlaki sınırlamayı kabul etmeyen cuntacı bir terör örgütü olduğunu apaçık ortaya koydu. FETÖ’nün paralel devlet yapılanmasına girişen bir terör örgütü olduğu 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden itibaren özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti tarafından ısrarla dillendirilmekteydi.

Türkiye her ne pahasına olursa olsun güneyinde bir terör yapılanmasına müsaade edemez. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklaması da bundandır. Cerablus Operasyonu da bu amaçla Fırat’ın batısını güvence altına almıştır. Bu hattın daha da derinleşmesi ve genişlemesi gerekecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilk resmi ziyaretini Rusya’ya düzenledi. Yüksek düzeyli diplomatik ilişkilere geçişi simgeleyen bu ziyaret esnasında birçok uzlaşıya varıldı. Ekonomik alandan güvenlik ve enerji alanlarına kadar farklı meselelerde planlamalara gidildi. Ziyaretin, zamanlaması ve içeriği nedeniyle hem içeride hem de dışarıda ciddi yankılar bulduğu söylenebilir.

Fırat Kalkanı Harekatı neyi amaçlıyor? Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak, terör tehdidini minimize etmek, yeni mülteci göçlerinin önüne geçmek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne katkı sunmak ve tabii ki güneyimizde örülmeye çalışılan PKK duvarına engel olmak.

15 Temmuz süreci, AK Parti ve Erdoğan’ı tasfiye etme girişiminde sıklıkla başvurulan demokratik siyasetin kurallarının dışına çıkma eğiliminin zirve yaptığı bir dönem oldu. Süreç, darbe için aylar öncesine giden bir zemin hazırlanmasını, darbeye gerekli pratik ve söylemsel desteğin verilmesini ve darbe girişiminin başarısız olmasından sonra da sulandırılarak örtbas edilmesini kapsıyor

17-25 Aralık yargı darbesi girişimi başarısız olduktan sonra Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili Haşhaşilik benzetmesi yaygınlık kazandı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ üyeleri TBMM’yi bombalamak, Genelkurmay Başkanı’nı esir almak, Cumhurbaşkanı’na suikast teşebbüsünde bulunmak, sivil insanları tank, savaş uçağı ve helikopterlerle katletmek gibi akıl almaz eylemlere imza attılar.

Cuma akşamı bir program çekimi için Ankara’daki TRT Haber rejisindeydim. Programın bitmesinin ardından saat 22:00 sularında, darbeci askerlerin kanalı basmasından sadece 5-10 dakika kadar önce, kanaldan ayrılıp eve doğru giderken üzerimizden alçak irtifada uçaklar uçmaya başladı. Aslında ilk dakikalarda ben de Türkiye’nin geri kalanı gibi bunun bir tatbikat ya da terör alarmına yönelik hareketlenme olduğunu düşündüm. Ancak tüm emareler bir darbe girişiminin yaşandığını gösteriyordu.

Bundan üç ay önce Michael Rubin gibi tipler darbe lafını ettiğinde hepimiz çok sinirlendik. Bu tip adamların bir provokasyon peşinde olduklarını düşündük. Hayal kurduklarını söyledik. Islık çalarak darbe çağırdıklarını hep biliyorduk. Ama bu ıslığa koşanların olacağını bilmiyorduk. Çünkü olabilecek bir şey değildi.

15 Temmuz 2016’da saat 21.48’de bir haber portalı sosyal medya hesabından bir mesaj yolladı. Son dakika uyarısı ile veriliyordu mesaj: “Beylerbeyi Sarayı önünde asker: Sıkıyönetim ilan edildi herkes evine gitsin!” Evet mesaj tanıdıktı. Fakat mesaj kadar, mesajı getiren de tanıdıktı. Mesajın postacısı FETÖ’nün medya üslerinden olan Haberdar isimli internet sitesiydi.

Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması son dönemde siyasetin gündemini belirledi. Geçtiğimiz aylarda terör olaylarının kamu vicdanında yarattığı tepkiyi dindirmek adına, terörle mücadele kapsamında, teröre bulaşmış milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Parlamento gereğini yapmazsa, bu millet, tarih, bu Parlamentodan hesabını sorar” açıklamasıyla süreç başladı.