Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 69. sayısı çıktı.
Devamı
Küresel ekonomide stagflasyon beklentileri 2008'den bu yana en yüksek seviyede.
Devamı
Ukrayna-Rusya savaşının başlamasının ardından Rusya’dan yüksek miktarlarda doğal gaz alan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri doğal gaz tedariki konusunda alternatif arayışına girdi. AB ülkelerinin bu arayışında Türkiye’nin jeostratejik konumu itibarıyla artan önemini SETA enerji araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir ile konuştuk.
Ukrayna savaşının göstermiş olduğu kendi kendine yeterli tarım sektörünün gerekliliği gelecek dönemin en önemli trendleri arasında bulunuyor.
Son iki yılda küresel gıda fiyatları yüzde 45'e yakın oranda artış gösterdi. Ukrayna savaşı da fiyat artışlarını daha hızlı hale getirdi. Şubat ayında yüzde 3.9 oranında artan küresel gıda fiyatları son on bir yılın en yüksek aylık artışını yakaladı.
2008'in Küresel Finansal Krizi ve 2020'nin pandemi döneminden farklı olarak, 2022'nin bu yeni konjonktüründe, enflasyonist etki yaratmadan ekonomileri destekleme imkânı da kalmadı. Piyasa müdahaleleri sırasında, enflasyon ile büyüme arasında bir tercih arasında kalınmaktadır.
Ukrayna-Rusya savaşı ekonomik yönden tedarik zincirini ve uluslararası ticareti oldukça etkiledi. Ekonomist ve akademisyen Dr. Bilal Bağış’la Ukrayna-Rusya savaşının yansımalarını konuştuk.
Devamı
Küresel gıda fiyatları neden artıyor? Salgın dünyada gıda enflasyonunu nasıl etkiledi? Savaş küresel gıda enflasyonunu nasıl etkileyecek?
Devamı
Savaş, tarım ürün fiyatlarını ve gıda arz güvenliğini negatif etkiliyor. Son bir haftada buğday ve mısır fiyatlarında meydana gelen yüzde 15'lik artış buna bir örnek. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar önemli bir tedarikçinin piyasaya ulaşımını kısıtlayabilir. Üretimin düşmesiyle ortaya çıkabilecek yeni fiyat artışları ülkelere daha fazla zarar verebilir.
Amerika beklenenden hızlı toparlansa da henüz işgücü piyasası salgın öncesi rakamlara geri dönmedi. Ortalama reel ücretlerdeki yıllık büyüme hızı son altı aydır negatif
Küresel yönetişim açısından önem arz eden G20 ve COP26 toplantıları, etkileri itibari ile de önümüzdeki aylarda tartışılmaya devam edecek.
Salgının ardından küresel ekonomi toparlandı. Ancak enflasyondaki artışlar, ekonomik toparlanmayı ‘eşitsiz’ bir hale bürüyor. Satın alma gücündeki gerilemeyi telafi etmek için enflasyonun geçici, ücret artışlarının kalıcı olması sağlanmalı
Son bir yılda dünya genelinde kahve yüzde 79, pamuk yüzde 65, şeker yüzde 46, buğday yüzde 43, mısır yüzde 42, arpa yüzde 35, tahıl yüzde 31, et yüzde 22 ve süt yüzde 13 artış göstererek global enflasyonu ciddi oranda etkiledi. Yaşanılan çip krizi ise araç fiyatlarını yukarıya taşıdı. Farklı sektörlerde birleşen belirsizlik, arz sorunu ve güvensizlik küresel enflasyonun temel bileşenleri olarak ortaya çıkıyor. Az gelişmiş ülkelerde aşırı yoksulluk seviyesinin altına düşen milyonların küresel enflasyondan ciddi oranda etkilenmesi kaçınılmaz. Temel yaşam ürünlerine ulaşımın daha da zorlaşması küresel salgının etkilerini daha uzun yıllara yayabilir. Sonuç itibariyle 2008 finans krizinin etkileriyle kıyaslanabilecek bir süreçten geçen küresel ekonomi enflasyon sorunuyla karşı karşıya. Ancak hükümetler pandemi koşulları ve iklim krizi nedeniyle gerekli önlemleri zamanında alamayabilir. Bu sürecin etkilerinin azaltılması için üretimde istikrarın sağlanması, karbon salınımının kademeli olarak azaltılması ve tedarikteki sorunların kısa, orta ve uzun vadeli önlemlerle çözülmesi gerekiyor.
Küresel salgın Kovid-19’la yaşanan arz sıkıntıları, üretim yapmayı hem zorlaştırdı hem de maliyetli hale getirdi. Hal böyle olunca küresel ölçekte enflasyon da tırmanışa geçti. Hatta stagflasyon riski dahi dillendiriliyor
Enflasyona sadece parasal bir mesele olarak bakmanın, hedefi tutturmada başarı sağlamadığını son 10 yılda defalarca gördük. İklim değişikliği, enflasyon için tehdit oluştururken, kuraklık gıda enflasyonunu küresel ölçekte artırıyor