Savaş, sonuçları itibarıyla ise, sadece Ukrayna ve Rusya ekonomilerini değil, dünyanın dört-bir yanındaki milyonlarca insanı etkilemektedir. BM'ye göre Ukrayna'dan şimdiden bir milyon mülteci evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Devamı
Savaş, tarım ürün fiyatlarını ve gıda arz güvenliğini negatif etkiliyor. Son bir haftada buğday ve mısır fiyatlarında meydana gelen yüzde 15'lik artış buna bir örnek. Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar önemli bir tedarikçinin piyasaya ulaşımını kısıtlayabilir. Üretimin düşmesiyle ortaya çıkabilecek yeni fiyat artışları ülkelere daha fazla zarar verebilir.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 66. sayısı çıktı.
Türkiye insani diplomasiden yana tavır alıyor. Afrika'da en fazla temsilciliği bulunan ülkeler arasında üst sırada yer alan Türkiye kıtanın kalkınması için çaba gösteriyor. Karşılıklı ortak kazanca odaklanan Türkiye kıtanın sahip olduğu reel olgular üzerinden politika gerçekleştiriyor.
Önümüzdeki 10-20 yılda, dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 4'ünün Asya'da olması bekleniyor. Çin, Hindistan, Japonya, Rusya ve Endonezya gibi büyük ekonomiler, küresel ekonominin ağırlık merkezini Asya'ya doğru kaydırmaya devam edeceklerdir.
Bu analiz dünya ekonomisinin Sanayi Devrimi’nden bu yana bilhassa son yüzyılda kalkınma alanındaki zihinsel değişimini, yirmi birinci yüzyılda yükselen ülkelerin reform gündemlerini ve kalkınma modeline yönelik yeni yaklaşım ve tartışmaları irdelemesinin yanı sıra “yeni Türkiye ekonomik modeli”ni de kavramsal olarak temellendirmektedir
Türkiye'nin bugün karşılaştığı nerdeyse tüm sorunların temelinde, son 1-2 yüzyıldır dış ülkelere karşı verdiği bu finansman, cari açık sorunu yatar. İhracatın rekabet gücünün, teşvikler, katma değeri yüksek üretime odaklanma ve Ar-Ge harcamaları ile artırılması ve cari açığın düşürülmesi sürecinin de yeşil dönüşüme uygun olarak sürdürülmesinde fayda var.
Devamı
Cari işlemler hesabında hissedilir iyileşme yaşanıyor. Düşük fiyat üzerinden gelen rekabet avantajına çok bel bağlamamalıyız. İhracattaki ivmelenmeyi sürdürmek ve cari açığı yapısal olarak azaltmak için ürün kalitemizi artırmalıyız
Devamı
Amerika beklenenden hızlı toparlansa da henüz işgücü piyasası salgın öncesi rakamlara geri dönmedi. Ortalama reel ücretlerdeki yıllık büyüme hızı son altı aydır negatif
Küresel yönetişim açısından önem arz eden G20 ve COP26 toplantıları, etkileri itibari ile de önümüzdeki aylarda tartışılmaya devam edecek.
Salgının ardından küresel ekonomi toparlandı. Ancak enflasyondaki artışlar, ekonomik toparlanmayı ‘eşitsiz’ bir hale bürüyor. Satın alma gücündeki gerilemeyi telafi etmek için enflasyonun geçici, ücret artışlarının kalıcı olması sağlanmalı
Son bir yılda dünya genelinde kahve yüzde 79, pamuk yüzde 65, şeker yüzde 46, buğday yüzde 43, mısır yüzde 42, arpa yüzde 35, tahıl yüzde 31, et yüzde 22 ve süt yüzde 13 artış göstererek global enflasyonu ciddi oranda etkiledi. Yaşanılan çip krizi ise araç fiyatlarını yukarıya taşıdı. Farklı sektörlerde birleşen belirsizlik, arz sorunu ve güvensizlik küresel enflasyonun temel bileşenleri olarak ortaya çıkıyor. Az gelişmiş ülkelerde aşırı yoksulluk seviyesinin altına düşen milyonların küresel enflasyondan ciddi oranda etkilenmesi kaçınılmaz. Temel yaşam ürünlerine ulaşımın daha da zorlaşması küresel salgının etkilerini daha uzun yıllara yayabilir. Sonuç itibariyle 2008 finans krizinin etkileriyle kıyaslanabilecek bir süreçten geçen küresel ekonomi enflasyon sorunuyla karşı karşıya. Ancak hükümetler pandemi koşulları ve iklim krizi nedeniyle gerekli önlemleri zamanında alamayabilir. Bu sürecin etkilerinin azaltılması için üretimde istikrarın sağlanması, karbon salınımının kademeli olarak azaltılması ve tedarikteki sorunların kısa, orta ve uzun vadeli önlemlerle çözülmesi gerekiyor.
Hidroelektrik santrallerinin yeterince elektrik üretmemesi ve ticaretin hızlı toparlanması enerji talebini artırdı. Avrupa’daki gaz üretim tesislerinin bakımlarının aksaması da arzı olumsuz etkiledi. Küresel ekonomide enerji krizi yaşanıyor
Küresel salgın Kovid-19’la yaşanan arz sıkıntıları, üretim yapmayı hem zorlaştırdı hem de maliyetli hale getirdi. Hal böyle olunca küresel ölçekte enflasyon da tırmanışa geçti. Hatta stagflasyon riski dahi dillendiriliyor
Türkiye yeni teknoloji dalgasını ıskalar, üretici olmadan, sadece kullanıcı olursa, küresel ekonomik rekabet ve ulusal güvenlik cephelerinde sorun yaşayabileceğinin farkında. Bu bilinçle teknolojiye yatırım yapıyor
Gelişmiş ülkelerin öncelikle kendi içlerinde söz konusu yöntemlere başvurarak küresel ısınmanın yavaşlatılmasına katkı sağlaması bekleniyor. İklim değişikliği ile mücadele kolektif eylem gerektiriyor, ancak ülkelerin bir araya gelerek adaletli bir sorumluluk paylaşımıyla harekete geçmediği bir senaryoda küresel ısınmanın yavaşlatılması zor görünüyor.
Son yıllarda Yapay Zeka (YZ), dünyada öncelikli bir konu haline gelmiştir. Dördüncü Sanayi Devrimi olarak kabul edilen YZ; ekonomi, siyaset, savaş, sağlık, ticaret gibi insan yaşamının her alanını dönüştürme potansiyeline sahiptir.
Türkiye'nin Afrika politikası, bölgeye yönelen diğer aktörlerin aksine, ekonomik fırsatları ve maliyet avantajları öncelemek yerine kıtanın kalkınmasını da hedefleyen bir yaklaşımla şekilleniyor.
Geçen yıl küresel doğrudan yatırımlar yüzde 35 küçülerek 1.5 trilyon dolardan 1 trilyona geriledi. Türkiye pandemi öncesi gerileyen payını yüzde 1.5’lik bir hedefle tekrar gündemine aldı
Uzmanlar Gezi olayları sürecinin ekonomik ve sosyal yönünü değerlendirdi