Eğer uluslararası finans spekülatörleri Türk lirasına saldırıyorsa, yabancı medyanın Türkiye uzantıları “Türkiye’de salgın yüzünden 300 bin kişi ölecek” diyerek onların bu saldırıları için uygun zemini hazırlama gayreti içindeyse muhalefetin yapması gereken bellidir: Ülkesine sahip çıkmak.
Devamı
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM), 'yeni dünya düzeni' tartışmalarında Türk akademisyenlerin değerlendirmelerini bir kitapta topladı.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 46. sayısı çıktı.
Küreselleşme, ulus devletler, küresel hegemonya, liberal ve kapitalist düzenler, otoriter ve demokratik rejimler, uluslararası kurumlar gibi başlıklar, “gelecek senaryosu” üzerinden analize tabi tutuluyor. Bu konularda değişimin yönünün hangi düzlemde devam edeceği anlaşılmaya çalışılıyor.
Bazı çatışma bölgelerinde ateşkes ilan edilmiş olsa da genel kanı, silahlı grupların, koronavirüs salgınının neden olduğu belirsizlik ve hareketsizliği bir fırsat olarak gördüğü yönünde.
TBMM ile yaşıt olan Anadolu Ajansı'nın 1920'de Kurtuluş Savaşı'nın sesi olarak kurulması dönemin ihtiyaçlarının karşılanması bakımından ne ise İletişim Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir alt kuruluşu olarak 2020'de görev yapıyor olması mahiyeti bakımından eşittir.
Uluslararası örgütler daha çok uluslararası sistemi kontrolü altında devlet ya da devletlerin iradesiyle ortaya çıkan, uluslararası siyasetin aktörü olabilen, genellikle uluslararası sistemdeki mevcut işleyişe yardımcı olan ve böylece statükonun devamına katkı yapan kurum ve kuruluşlardır.
Devamı
2019 Aralık-2020 Mart arasında Çin’in koronavirüsle (Covid-19) mücadelesi, alınan önlemler, ihmaller ve salgının uluslararası sisteme yansımaları oldukça çok tartışıldı. Yaklaşık üç ay süren ağır karantina uygulamaları ve tedbirlerle birlikte Çin 2020’nin Mart ortasından itibaren virüse karşı bir şekilde zaferini ilan etti.
Devamı
Liberal uluslararası düzenin dağıldığına ya da yeni bir uluslararası düzenin şekillendiğine dair alternatif değişim iddialarını anlamak için, kurumsal siyaset ve güç siyaseti üzerinden uluslararası düzenin nasıl şekillerde anlaşıldığına bakılmalı.
Koronavirüs salgınının 21. yüzyılın küresel ölçekli şimdiye kadar gördüğümüz en önemli gelişmesi olduğunu söylemek mümkün. Nitekim bu durum Korona salgınının küresel ölçekli bir dönüşümü de beraberinde getireceği yorumlarının yapılmasına neden oluyor.
Salgın esnasında kimse kimseye güvenmiyor. İlk defa Avrupalılar da bu güvensizliğin tadına varmaya başladı.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, KOVİD-19 salgınının küresel sisteme etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, KOVİD-19 salgını sonrası küresel düzenin durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kovid-19 krizi küresel ekonomik yapıyı farklı kanallardan etkileyebilir. Bu şok dalgasının ülkeler üzerindeki etkisi farklı derecelerde hissedilecek.
Uluslararası iş birliğinin –salgının özellikle Şubat ve Mart aylarındaki seyri dikkate alındığında– iç açıcı seviyede olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 45. sayısı çıktı.
Çin, gerçekten başardı mı, Güney Kore modeli diğer ülkeler için uygulanabilir mi, Almanlar niçin daha az kayıp veriyor, İtalyan ve İspanyollar Akdeniz rahatlığından mı, yaşlı nüfustan mı, yoksa yönetim beceriksizliğinden mi krizin altında kaldılar?
Bu krizin şüphesiz en büyük itibar kaybına uğrattığı aktörler ise uluslararası kurumlar, bölgesel örgütler ve çok uluslu şirketlerdir.
İnsanlar, belirsizlikten dolayı, şimdilik çoğunlukla rakamlara odaklanmış durumda. Her akşam hangi ülkede ne kadar insanın COVID-19’a yakalandığını, ne kadarının öldüğünü ya da iyileştiğini kendi ülkelerimizle karşılaştırıyoruz. Yayılma hızına bakıyoruz. Benzer ülke karşılaştırması üzerinden iyimser ya da kötümser ruh hâline bürünüyoruz.
Milyonlarca insan kendisini izole edip evlerine çekilirken Koronavirüs salgını tam anlamıyla küresel bir soruna dönüştü. Ocak ayında Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve üç ay gibi kısa bir zamanda bütün dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs salgını küresel sistemi derinden sarsan jeopolitik bir olgu haline geldi. Şimdiden ortaya çıkardığı etkilere bakılırsa Koronavirüs salgını bildiğimiz küresel düzenin sonunu getirebilir.
Uluslararası tüm mekanizmaların, kolektif, koordineli ve kapsamlı bir yaklaşımla mücadeleyi yürütmesinin kaçınılmaz olduğunun altı çiziliyor. Güçlü ve etkin uluslararası koordinasyon olmadan, salgın hastalıkla mücadele bir yana, resesyona girmiş küresel ekonominin bu krizden çıkmasının mümkün olmayacağı öngörülüyor.