Ne Olacak Bu Amerika’nın Hali?

Geçtiğimiz eylül ayının sonunda "Amerika İçin Endişeliyim" diye yazmıştım. Tabloya bakınca endişelerim daha da artmış durumda.

Devamı
Ne Olacak Bu Amerika nın Hali
Sağ ve Sol Başkanlık Modelleri

Sağ ve Sol Başkanlık Modelleri

Türkiye’de başkanlık sistemi tartışması teknik bir yönetim sorunu olarak ele alınamaz. Ülkede yaşanan iktidar mücadelesinin bir parçası olarak okunmalıdır.

Devamı

SETA tarafından hazırlanan Kriter dergisinin yedinci sayısı okuyucu ile buluştu.

Bugün itibariyle Batılılaşma paradigması Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği içinde son derece sınırlı bir alana sahip.

FETÖ küresel düzlemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor ve bunu yaparken de propagandanın babası Hitler’e rahmet okutacak cinsten bir yöntem izliyor.

AK Parti iktidara geldiğinde büyük bir şok yaşadı Kemalistler. Bu şoku atlatmak için yoğun gayret sarf ettiler. Her yola başvurdular, fakat bu şoku atlatamadılar.

Yerli, Millî ve Güçlü Türkiye

“Yönetim sisteminden başlayarak devlet aygıtı tepeden tırnağa yeniden organize edilmediği takdirde”yerli, millî ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşmış olmayacağız.

Devamı
Yerli Mill ve Güçlü Türkiye
Rapor Türkiye de Mizah Dergileri Kültürel Hegemonya ve Muhalefet

Rapor: Türkiye’de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet

Raporda, mizah dergilerindeki muhalif dilin günümüz Türkiye’sinde ilkeli ve kolektif olup olmadığı konusu ele alınmıştır.

Devamı

FETÖ toplumda büyük bir "mağduriyet dalgası" yaratıldığı imajı oluşturmaya çalışıyor. FETÖ ile mücadelede büyük adaletsizliklerin yapıldığı izlenimi yaratmaya çalışıyor.

Kolombiya referandumunun başarısız olmasının en önemli nedeni, çatışmalarda yer alan militanların ve liderlerinin affedilecek ve meşru siyasi aktörler olarak kabul edilecek olmalarıdır.

İslamofobya, Avrupa özelinde Batı’nın kendisini ve kendi değerlerini “tez”, Müslümanları ise “anti-tez” olarak kavramsallaştırdığı bir zihniyetin ürünüdür.

15 Temmuz sonrasında Türkiye bir imkân yakaladı. Siyasal aktörlerin tepmemesi gereken bir fırsatla karşı karşıya kaldı.

Türkiye, Batı’daki kampanya ve lobi faaliyetlerine karşılık verecek şekilde dışarıdaki çalışmalarını gözden geçirmek zorunda.

Türkiye'yi çok daha güçlü, istikrarlı, huzurlu ve müreffeh bir ülke haline getirmek için çabalayanların önüne muazzam bir hareket alanı açıldı.

Bu çalışma Almanya’daki göçmen ve yabancıların vatandaşlık hakları ile Almanya’nın bu gruplara karşı politikalarını, genelde Avrupa ve özelde Almanya’daki siyasal ve toplumsal değişimleri de göz önüne alarak incelemektedir.

Batı ile Doğu arasındaki siyasi-hukuki düzenin değişmesinin tek yolu güç dengesinin değişmesine bağlıdır. Ancak radikal bir güç değişimi ve güç dengelenmesi uluslararası siyasetin zeminini ciddi anlamda değiştirebilir.

Avrupa'da medya organları ve siyasetçiler tarafından yayılan spekülasyonların ciddiye alınır bir tarafı olmasa da bu iddiaların Avrupa'da hakim olan Türkiye karşıtlığını kaşımak için kullanıldığı görülüyor.

PKK Türkiye'yi güneyden kuşatma ve içeriden bölme stratejisinin taşeronu olarak mesai harcadı. FETÖ, Türkiye'nin siyasi istikrarını ortadan kaldırmak ve devleti sömürgecilerin hizmetine sunmak için uğraştı.

Gezi Parkı şiddet eylemleriyle açılan ve 1 Kasım seçimiyle kapanan parantez sonrasında karşılaşılan bu durumu, pozitif gündemin yayıncılık sektöründeki yansıması olarak okumak gerekir.

Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.

Toplum adına hareket etmesi gereken tüm medya organlarının muhalefet şehvetinden ve ideolojik tereddütten kurtularak ortak payda etrafında hareket etmesi gerekir.