2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyesi beş ülke ve Almanya (P5+1) arasında nükleer sorunun çözümüne dair anlaşma (Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP) imzalandığında birçok uzman, artık ABD ve Avrupa ile sorunlarını çözen İran’ın bölgede yayılmacı bir politika izleyeceği ve Orta Doğu’yu domine edeceği öngörüsünde bulunmuştu. Ancak Tahran’ın bölgede zaten belli bir süredir izlediği nüfuz politikasının belki kuvvetleneceğini ama bu politikanın İran’ın bölgedeki etkinliğini artırmak yerine yıpranmasına yol açacağını söyleyenler de vardı ki, bu satırların yazarı bu ikinci gruba mensuptu.
Devamı
Ne yazık ki günümüz dünyasında hakkaniyetli bir barış planını hayata geçirecek bir güç dengesi bulunmuyor.
Devamı
SETA Dış Politikalar Araştırmacısı Acun, 'İdlib bağlamında son askeri harekatlarda rejim, Rusya ve İran'ın 150'den fazla hastane ve polikliniği doğrudan vurduğunu biliyoruz.' dedi.
HDP Eş Genel Başkanlığı’na seçilen Pervin Buldan, CHP ve daha genel anlamda Millet İttifakı ile ilgili şunları söyledi: “Yeni ittifakların olması gerektiğini savunan bir partiyiz. Şeffaf olmalı, açık olmalı, birlikte görüntü vermeli ve hiçbir şeyden korkmamalı. CHP’nin çekingenliğinden çıkması gerek. Cesarete ihtiyaç var bence. Biz kadınlar olarak tiyatro oyununda birlikte bu görüntüyü verdik, bu cesareti gösterdik. Bu cesareti herkesin göstermesi gerek. Bir dahaki seçimlerde daha açık, daha şeffaf birlikteliklere ihtiyaç olacağını düşünüyorum.”
Erdoğan, halkların mesajlarına kulak verdiği istisnai bir lider. En kritik meselelerde görüşünü bildirmekten ve inisiyatif almaktan çekinmiyor..
Bu analizde Trump yönetiminin Süleymani operasyonunu gerçekleştirme yetkisine ilişkin yaptığı açıklamalar incelenmektedir.
İsrail, ihtiyaç duyduğu anda İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere birçok devletten olağanüstü destek aldı. Bugün İsrail'e destek veren ülkelere henüz on yıl öncesine kadar düşman göründüğü birtakım Arap ülkeleri de (Suudi Arabistan, BAE, Mısır) eklendi.
Devamı
ABD ve İsrail liderlerinin Beyaz Saray'da tüm dünyaya ilan ettiği Kudüs'ü işgal planına Körfez ülkelerinin yaklaşımı konuyu yakından takip edenler için şaşırtıcı olmadı. Hem salonda hazır bulunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri hem de duyuru sonrası Körfez başkentlerinden yükselen mesajlar hemen hemen birbirine paraleldi.
Devamı
Başkan Trump, merak edilen 'Yüzyılın Anlaşmasını' geçen Salı günü açıkladı. Beklendiği gibi 'Ortadoğu Barış planı' diye sunulan metin, aşırı derecede İsrail yanlısı. Ne anlaşma ile ne de barış ile bir alakası var. Müzakere olmaksızın Filistinlilere dayatılan bir ilhak planı.
İsrail Başbakanı Netanyahu ile muhalefet lideri Gantz’ın, planın duyurulması için birlikte Washington’da olmaları, İsrail tarafının bu konuda nasıl birlik içinde olduğunun göstergesi. Aynı şeyi Arap ülkeleri ya da diğer Müslüman ülkeler için söyleyebilir miyiz?
SETA Ortadoğu Araştırmaları’nda çalışmalar yürüten Can Acun, ABD’nin Kasım Süleymani suikastini değerlendirdi. Cuma günü sabaha karşı İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, ABD'nin bir hava saldırısı ile feci şekilde öldürüldü. Süleymani'nin öldürülmesi bölgede yeni bir belirsizlik sürecinin kapısını araladı. Peki şimdi ne olacak? Ülkeyi derinden sarsan bu saldırıya İran yönetimi nasıl karşılık verecek? Bu saldırı Suriye'nin geleceğini nasıl etkileyecek? Trump yönetimi tansiyonu arttıracak mı? Bu süreçte Türkiye nasıl bir tutum takınacak? Uzun süredir İran, Irak ve Suriye araştırmaları yapan SETA Ortadoğu Araştırmaları'nda çalışmalar yürüten Can Acun ile ABD'nin son saldırısının bölgeye ve tüm dünyaya etkisini konuştuk.
Irak'ın içerisinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik zorlukların yanında ABD-İran geriliminin derinleşmesi Irak'ın daha fazla zarar görmesine neden olmaktadır. ABD'nin Irak'taki milis gruplar üzerindeki artan baskısı ve buna karşılık İran'ın nüfuzunu artırma çabası Irak'a her geçen gün daha büyük bir fatura çıkarıyor.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi 2020 yılının Orta Doğu’da çok sıcak geçeceğinin işareti.
ABD, Kasım Süleymani’yi neden hedef aldı? Süleymani’nin öldürülmesi İran için ne ifade ediyor? İran’ın muhtemel hamleleri neler olabilir? ABD’nin İran politikası bundan sonra nasıl şekillenecek? İran siyasetine etkisi ne olabilir?
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Türkiye saatine göre bu sabah saatlerinde Bağdat Havaalanı yakınlarında ABD saldırısı sonucunda öldürüldü. Süleymani, İran ordusunun yurtdışı operasyonlarından sorumluydu ve İran istihbaratı açısından kritik bir isimdi. Süleymani'nin öldürülmesinin ardından İran; ABD'ye tehdit dolu mesajlar yayınladı ve ABD'ye ait üslerin bölgede hedef alınacağını ifade etti. İran tarafından bir misilleme gelme ihtimaline karşılık İsrail'de de alarm verildi ve güvenlik önlemleri artırıldı. Peki yaşanan bu gelişme Ortadoğu'da nasıl bir yankı uyandıracak ve bölgesel gelişmeleri nasıl etkileyecek. SETA araştırmacısı Talha Köse, Süleymani'nin öldürülmesi ve beraberinde yaşanabilecek gelişmeleri Sabah.com.tr için değerlendirdi. İşte Talha Köse'nin açıklamaları:
Malezya'nın ev sahipliğinde elli altı ülkeye giden davet neticesinde farklı katılım düzeyinde bir zirve gerçekleşti. Türkiye, Katar ve İran cumhurbaşkanı düzeyinde katıldı ve çeşitli konularda görüşlerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'gerektiğinde İncirlik’in de Kürecik’in de kapatılabileceğine' dair açıklamaları beklendiği gibi hem Türkiye’de hem de yurt dışında önemli yankı uyandırdı. Doğrusu bu açıklama Türkiye’nin uzun zaman izlediği bağımsız dış politikanın doğal sonucunu yansıtıyor.
Erdoğan'ın konuşması Türkiye'nin uluslararası siyasette nasıl bir rol oynadığı ya da oynamayı arzu ettiğini açık bir şekilde ortaya koyan bir konuşmaydı. Konuşmanın sadece düzenin sahibi konumundaki Batılı ve İsrail gibi devletleri rahatsız etmediği, Müslümanların hassasiyetleri ve çıkarları konusunda parmağını kıpırdatmayan bölge ve İslam devletlerinin de canını sıktığını söylemeliyiz. Konuşma aynı zamanda "Suudi Arabistan ne işe yarar?" sorusunu da sormaktaydı.
Erdoğan pazar gününü ağırlıklı olarak New York'taki sivil toplum ve düşünce kuruluşlarıyla toplantılarına ayırdı. Pazartesi liderlerle görüşmeler öne çıkarken bugün Genel Kurul'a hitap ediyor. Erdoğan'ın 2014'teki konuşmasına benzer, etkili bir konuşma yapması bekleniyor. Bilindiği gibi, "Dünya beşten büyüktür" mottosu ile Erdoğan, küresel adaletsizliklere ve çatışmalardaki insani drama işaret eden neredeyse tek dünya lideri. Batı dışı toplumların ve elbette İslam dünyasının sorunlarını dünyaya haykırmaktan geri durmuyor.