Afrika'da İnsani Diplomasi: Türkiye ve Güney Kore

Afrika ülkeleri için Türkiye’nin bölgeye yaptığı yatırım ve yardımlar, Batılı ülkelerin aksine, iki tarafın da çıkarlarına hizmet etme maksadı taşıyor. Türkiye bu yönüyle, sömürgeci geçmişe sahip Batılı ülkelerden farklılaşmaktadır.

Devamı
Afrika'da İnsani Diplomasi Türkiye ve Güney Kore
ABD'nin Yeni Küresel Rolü

ABD'nin Yeni Küresel Rolü

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD Başkanlık Seçim Sonuçlarını ve Joe Biden'ın programını değerlendirdi.

Devamı

Demokratların belli bir süre için 'ideolojik' önyargılarını kenara bırakmaları hem Washington hem de Ankara'nın lehine.

Ağlar üzerinden şekillenen günümüz 'bilgi toplumu' bilginin iktidar kurma pratiği açısından önemini daha fazla artırmıştır. Bu perspektiften bakıldığında devasa ulus-ötesi dijital şirketlerin bugünkü konumu hem siyaset-medya ilişkisinin dönüşümünü hem de medyanın siyasete etki etme biçimlerindeki değişimi kaçınılmaz kılmıştır.

Sanders'in Trump'ın iddialarını 'demagogların demokrasiye inancı yok etme ve otoriterliğe yönelme yolu' olarak nitelemesi ve Biden'ın 'hiç kimse demokrasimizi elimizden alamayacak' açıklaması Amerikan siyasetinin hiç de kolay bitmeyecek bir demokrasi tartışmasına sürüklendiğini gösteriyor.

Ne 'mavi dalga' şahlandı, ne de 'kırmızı dalga' geri çekildi. Her ikisinin de kazanması en sıkıntılı sonuç aslında.

Kriter’in Kasım Sayısı Çıktı: Macron Uçuruma Sürüklüyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter in Kasım Sayısı Çıktı Macron Uçuruma Sürüklüyor
Kim Kazanır

Kim Kazanır?

Amerikan seçimleri maalesef kendilerinden çok dünyayı ilgilendiriyor. Doğal olarak Türkiye de sonuçlardan etkilenecek.

Devamı

Biden yönetiminden 'hırslı bir demokrasi promosyonu' politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...

SETA, 3 Kasım'da yapılacak olan Amerika Birleşik Devletleri 59. başkanlık seçiminin tüm boyutlarıyla ele alındığı '2020 ABD Başkanlık Seçimi' başlıklı raporunu yayımlandı.

Bu analiz başkan adaylarının geçmiş dış politika eğilimleriyle birlikte seçim sonucuna bağlı olarak şekillenecek olan ABD dış politikasına değinmektedir.

3 Kasım başkanlık seçiminin ABD'nin yeni bir başkan seçmesinin ötesinde sonuçları olacağı aşikar. Ne Trump'ın ne de Biden'ın kampanyasında ABD'nin küresel rolü ciddi bir tartışma konusu olarak öne çıkmadı. Covid-19, ekonomik resesyon ve ırkçılık gibi konular bütün gündemi işgal ederken Amerikan dış politikasının belki de en az konuşulduğu kampanya dönemlerinden birini yaşadık. Bunun rastlantı olmadığını ve aslında her iki adayın da savaşlardan ve küresel angajmanlardan bıkkın bir seçmen kitlesine hitap ettiğini hatırlamak gerekiyor. Ancak Trump'ın temsil ettiği ulusalcı popülizmle Biden'ın temsil ettiği enternasyonalist liberalizmin ABD'nin dünya siyaseti için çok farklı sonuçlar doğuracağı aşikar.

Bu rapor seçimlere doğru Amerikan iç politika gündemi, ABD başkanlık seçim sistemi, başkan olmak için gereken temel nitelikler, partilerin aday belirleme süreçleri, ön seçimler, seçimin temel kuralları, parti kongreleri ve seçim öncesi anketler hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır.

3 Kasım'da ABD'nin dünya liderliği iddiasının devam edip etmeyeceği ve ulus devlet modeline doğru evrilip evirilmeyeceğinin kararı verilecek. Seçmen bir yandan Trump'ın pandemiyi iyi yönetip yönetmediğine, ekonomik çöküşten sorumlu olup olmadığına, ırkçılık meselesinde sorumlu davranıp davranmadığına karar verirken diğer yandan da Amerikan ulusalcı popülizminin kalıcı olup olmayacağını belirleyecek.

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu nasıl değerlendirilmeli? Seçimin siyasi sonuçları neler olabilir? Kıbrıs müzakerelerinin geleceği hakkında neler beklenebilir?

Koronavirüs salgınında küresel ekonomiler için ikinci raunt başladı. Ülkeler, ekonominin genelini mümkün mertebe sarsmadan kamu sağlığını korumaya çalışacak

3 Kasım başkanlık seçimine yaklaşırken seçimlerde oy verme oranının tarihi seviyelerde olması bekleniyor. Bazı tahminlere göre 150 milyon civarında oy kullanılması bekleniyor ki yüzde 65 oy kullanma oranına tekabül eden bu rakam 3 Kasım'ı katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri yapar. 1980'lerden beri seçime katılma oranının yüzde 49 ila yüzde 57 arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki seçimlerde katılımın modern zamanların rekorunu kırması muhtemel. Seçimlere ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında koronavirüs (Covid-19), toplumsal kutuplaşma, ırkçılık karşıtı protestolar ve ekonomik resesyon gibi konular bulunuyor.

YSK tarafından açıklanan sonuçlarına bakıldığında tahmin edilenlere yakın şekilde UBP adayı Ersin Tatar yüzde 32,34, bağımsız aday Mustafa Akıncı 29,84, CTP adayı Tufan Erhürman 21,67, bağımsız aday Kudret Özersay 5,74, YDP adayı Erhan Arıklı 5,36 ve bağımsız aday Serdar Denktaş 4,20 oy almıştır. Kalan yüzde 0,85 oy oranı ise diğer beş aday arasında paylaşılmıştır.

Haute École Francisco Ferrer yüksekokulunda (üniversite) okuyan bir grup Müslüman kadın uygulanan başörtüsü yasağı sebebiyle Anayasa Mahkemesine başvurarak hak arayışına girmişti. Haziran 2020’de Belçika Anayasa Mahkemesi Tarafsızlık Yasası çerçevesinde aldığı kararla yükseköğretimde dini sembollerin yasaklanmasını meşrulaştırdı. Bu karar en çok başörtülü üniversite öğrencilerini etkileyecek. Kararı Temmuz 2020’de Brüksel’de binlerce öğrenci bir araya gelerek protesto etti.

Kim derdi ki, bundan 20 yıl önce neredeyse bütün kamu müdahalelerine burun kıvıran IMF, kamu yatırımlarının önemine dair raporlar yayınlayacak. IMF’nin geç de olsa ekonominin gerçeklerini görmesi sevindirici. Darısı bizim liberallerin başına

Başından beri koronavirüsün (Covid-19) siyasi maliyetini önceleyerek salgını küçümseyen bir retorik kullanan Başkan Trump da ekonominin normale dönememesinden zarar görmeye devam ediyor. Dahası hem kendisi hem de yakın çalıştığı Beyaz Saray personelinden birçok önemli isme koronavirüs teşhisi koyulmasının oluşturduğu zaaf ve acziyet görüntüsü de Trump'ı çok rahatsız ediyor.