SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş koronavirüs salgını üzerinden gündeme gelen küreselleşme tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Koronavirüs salgını ile ilgili Avrupa’nın tutumunu değerlendirdi.
Devamı
İyi yönetilen krizin başarılı sonuç üretebilmesi için topluma, yani bize, çok büyük görevler düştüğünün bilincinde olmalıyız.
Suriye’de Koronavirüs görüldü mü? Muhaliflerin kontrol ettiği bölgede Koronavirüs salgını ne durumda? Türkiye bu konuda bölgeye nasıl yardım ediyor? Dünya Sağlık Örgütü Suriye’de Koronavirüs salgınıyla ilgili ne tür hazırlıklar yapıyor? Suriye’de Koronavirüs salgınının ne tür etkileri olur?
Koronavirüs nedeniyle yaşanan krizin dünya ekonomisini nasıl etkilediğine şahit oluyoruz. Ekonomiyi bu düzeyde etkileyen bir gelişmenin dünya politikası üzerinde de ağır etkilerde bulunması kaçınılmazdır. Şimdiden Avrupa Birliği üyeleri arasında, AB ile ABD ve ABD ile Çin arasında ne tür sorunlara yol açtığı görülüyor.
Koronavirüsle mücadelede Çin, başarı sergilerken Avrupa salgının merkezi haline geldi. İtalya'da hastalıktan ölümler artarken, Batılı liderlerin koronavirüs tehdidine karşı tepkileri farklılaştı. Bunda ideolojik bakışların, mevcut sağlık sisteminin kapasitesinin ya da liderlik özelliklerinin etkili olduğu söylenebilir.
Koronavirüs sonrası dünyanın ne yöne gideceği merak ediliyor. Sosyal hayattan, siyasete, siyasi liderlikten, ekonomiye ve ülkelerin doğal ya da üretilmiş tehditlerle nasıl mücadele edeceğine kadar birçok başlık şimdiden farklı boyutları ile sorgulanmaya başlandı.
Devamı
İtalya resmen felaketi yaşıyor. Tek günde korona kaynaklı ölüm sayısı 368'e çıktı. Hastanelerin ve doktorların tedavi için hastalar arasında tercih yaptığı ve ancak kurtulma şansı olanları tedaviye aldığı söyleniyor. Korkunç bir karmaşa ve yetersizlik görüntüsü var.
Devamı
Devlet ve siyaset bu işlerin düzenlemesinde başarısıyla fark yaratacak. Krizi en hafif haliyle atlatanlar diğerlerine orana daha az zarar görecek.
Dünya ekonomilerinde koronavirüs salgınının etkisi sürerken bir de petrolde fiyat savaşı başladı. Petrolde her 10 dolarlık düşüş Türkiye’nin enerji faturasını 4 milyar $ azaltıyor. Üretim maliyetleri ve enflasyonu düşürüyor
Her birimiz koronavirüs haberlerine odaklandık. Salgın korkusunun zengin, fakir; şu partili, bu partili dinlemediği, hepimizi eşitlediği günlerden geçiyoruz. Bir yandan virüsün yayılma hızını gözlüyoruz. Diğer yandan gündelik hayatımızı tedbirlerle yeniden düzenliyoruz.
Şimdiye kadar hayatını kaybeden insanların sayısı açısından bakıldığında aslında daha önceki salgınlardan çok farklı görülmüyor. Ancak virüsün yayılma hızı ve özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar üzerinde etkisi endişelere sebep oluyor.
Küresel petrol piyasaları tarihi bir dönemden geçiyor. Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hızla dünyanın birçok ülkesine yayılan koronavirüsün etkisiyle azalan petrol talebi petrol üreticileri arasındaki fiyat savaşının fitilini ateşledi.
Aslında sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın, “koronavirüsün alınacak tedbirlerden daha güçlü olmadığını” söylemesi tam da “tehditle-güvenin” birlikte ele alınması gerektiğini söyleyen bilim insanlarının görüşünün somut ifadesidir.
Türkiye'nin uzun yıllardır başarıyla üstesinden geldiği mülteci meselesi, gelinen aşamada ciddi zorluklara yol açmaktadır. Türkiye bu yükün altından kalkabilmek adına Avrupa ülkelerine sorumluluk paylaşma çağrısında bulunmasına rağmen Avrupa ülkelerinin gerekli adımları atmamasının ardından Ankara mültecilerin ülkeden çıkışlarını engellememe kararını almıştır.
Bütçe denkliğinin değil, reel ekonomilerin ayakta kalmasının kritik bir öneme sahip olduğu bir dönemde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.
Koronavirüsünün böylesine korkutucu olmasının arkasında Çin'in ardından İtalya ve İran'da da gerçekleşen yüksek ölüm oranları ve virüse karşı henüz tedavi edici bir ilacın üretilememiş olması bulunuyor.
Korona krizi şunu gösteriyor ki, insanlığın kaderi sandığımızdan daha çok ortak. Belki, Esad rejiminin "ya ölüm ya göç" dayatmasıyla yollara düşürdüğü Suriyelilere karşı duvarları, dikenli telleri yükseltebilirsiniz. Belki, Hindistan'da kitlesel şiddete uğrayan Müslümanlara sessiz kalabilirsiniz. Belki Afrika'daki güç savaşlarının fakirleştirici etkisine gözlerinizi kapayabilirsiniz. Yabancı düşmanlığını, İslamofobiyi sizi hedef almadığı için tolere edebilirsiniz. Ancak koronavirüs salgını gösterdi ki, insanlık olarak bütün bencil çıkarlarımızı ve korkularımızı aşan bir ortak zeminimiz, sorumluluklarımız var.
Tüm dünya Korona salgını ile boğuşuyor. Vaka ve ölüm haberleri ardı ardına geliyor. Salgının boyutlarının büyümesinin en büyük nedeni ülkelerin durumun ciddiyetini anlamakta ve tedbir almakta geç kalması..
Virüsün etkisiyle küresel tedarik zinciri belli noktalardan kırıldığı için arz şoku yaşanıyor. Belirsizliğin etkisiyle talebin de daralma riski var. G20 ülkelerinin maliyetleri düşürücü ve talebi canlı tutucu maliye politikalarına yönelmeleri gerekiyor
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 44. sayısı çıktı.