Virüs Neden İhtilafları Bitirmiyor?

Ne yazık ki büyük güç rekabetinin yoğunlaşması yönündeki emareler daha güçlü. Pandemi sonrası yeni bir düzenin kurulması değil, düzensizliğin artması bekleniyor. Uluslararası sistemde yeni bir güç dağılımı, yeni politik ekonomi ve normlar oluşmadıkça düzen kurulamaz. Ülkeler de yeni ittifaklara mecbur kalacak ölçüde çaresizliğe düşmedikçe radikal değerlendirmeler yapmayacaktır.

Devamı
Virüs Neden İhtilafları Bitirmiyor
Odak Koronavirüs Sonrası Çin

Odak: Koronavirüs Sonrası Çin

2019 Aralık-2020 Mart arasında Çin’in koronavirüsle (Covid-19) mücadelesi, alınan önlemler, ihmaller ve salgının uluslararası sisteme yansımaları oldukça çok tartışıldı. Yaklaşık üç ay süren ağır karantina uygulamaları ve tedbirlerle birlikte Çin 2020’nin Mart ortasından itibaren virüse karşı bir şekilde zaferini ilan etti.

Devamı

Koronavirüs (Covid-19) krizi şüphesiz dünyada istihdam piyasalarını derinden etkileyecek, işsizlik oranlarında ciddi sıçramaların yaşanmasına neden olacaktır. Gelecek bir-iki yıllık süreçte işsizlik oranlarının birçok ülkede yüzde 20’ler ve hatta yüzde 30’lar düzeyine çıktığını görme ihtimalimizin hiç de düşük olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Koronavirüs salgını da tıpkı tarihteki birçok dönüm noktası gibi muhtemeldir ki yalnızca var olan süreçleri hızlandıracak ve zaten yaşanmakta olan teknolojik, sosyolojik ve politik gelişmelerin daha hızlı yerleşmesine neden olacaktır.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) dünyanın her yerinde insan yaşamının neredeyse tüm alanlarını derinden etkileyerek özellikle internetin gelişimi ve yaygınlaşmasıyla zaten başlayan dijital değişim ve dönüşümün ne anlama geldiğinin örneklerini tecrübe etmemize neden oldu.

Perspektif: Asya’nın Koronavirüs ile Mücadelesi

Asya ülkeleri Koronavirüsle mücadelede neden daha başarılı oldu? Singapur, Hong Kong, Japonya ve Vietnam’da vaka sayısı neden düşük? Geçmiş dönem SARS ve MERS salgınlarından hangi tecrübeler edinildi? Sosyal kültürün Koronavirüsün yayılmamasında etkisi nedir?

Devamı
Perspektif Asya nın Koronavirüs ile Mücadelesi

Koronavirüs salgını öncesi uluslararası sistem nasıl bir karakteristiğe sahipti? Koronavirüs salgınının uluslararası sistemi etkileme potansiyeli var mı? Koronavirüs salgınıyla birlikte uluslararası sistemin şekillenmesinde rol oynayabilecek faktörler nelerdir? Uluslararası sistemin değişimine dair olası senaryolar nelerdir?

Liberal uluslararası düzenin dağıldığına ya da yeni bir uluslararası düzenin şekillendiğine dair alternatif değişim iddialarını anlamak için, kurumsal siyaset ve güç siyaseti üzerinden uluslararası düzenin nasıl şekillerde anlaşıldığına bakılmalı.

Bu analizde Koronavirüs salgınına karşı yargı alanındaki yasal, idari ve adli tedbirler ele alınmaktadır

Virüsün yayılma eğrisini düzleştirmeden sosyal hayat ve ekonomide normale dönmemizin çok zor. O yüzden belli ekonomik maliyetleri olsa da vatandaşlarımızın kısıtlayıcı kurallara ve tavsiye niteliğindeki önlemlere bilinçli bir şekilde riayet etmeleri oldukça hayati.

Rakamlara bakıldığında Çin'in istikrarlı büyümesinin sürdüğünü ve Afrika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde daha fazla etkin olmaya başladığını söylemek mümkün. Ancak aynı rakamlar bize ABD ile Çin arasındaki askeri ve ekonomik gücün hala korunduğunu da söylüyor.

Mütekabiliyet kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde "karşılıklılık" şeklinde belirtilmiş. Bu karşılıklı olma durumu ülkelerarası ilişkilere uyarlandığında iki farklı ülkenin bir hususta eşit şartlara göre süreç yönetimini sürdürmesi olarak yorumlanabilir. Mesela 1923 Lozan Anlaşmasına göre azınlık hakları gibi bazı konularda Türkiye mütekabiliyet yaklaşımını muhataplarına uygulatmıştı.

Koronavirüs krizinin siyasi sonuçlarından biri de iktidar ve muhalefet partileri üzerindeki etkisi oldu. Kriz dönemlerinde yürütücü güç olarak hükümetler ön plana çıkıyor. Koronavirüs Salgınla mücadelede hükümet merkezde çünkü en çok da kriz dönemlerinde iktidarlardan icraat beklenir. Hükümetler de en çok bu dönemlerde siyasi değil "devlet" refleksleri verirler.

Koronavirüs krizi sonrası muhtemel dönüşüm ve senaryolar göz önünde bulundurulduğunda, dünya siyaseti açısında son derece sancılı bir döneme girildiği söylemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.

Sağlık alanından ekonomiye, eğitimden dış politikaya pek çok alanı etkileyen Koronavirüs tüm ülkelerde iç siyasetteki tartışmaları kısa süreliğine de olsa durdurmuştu. Fakat Suriye, Yemen, Kolombiya ve Libya gibi ülkelerde yaşanan iç savaşlarda bile zorunlu ateşkese yol açan Koronavirüsün iç siyasetteki durdurucu etkisi uzun sürmedi. Başta ABD olmak üzere pek çok ülkede muhalefet partilerinin süreçte siyasi kazanç elde etme amacı doğrultusunda Koronavirüs, iç siyasi tartışmaların bir parçası haline getirildi.

Salgın esnasında kimse kimseye güvenmiyor. İlk defa Avrupalılar da bu güvensizliğin tadına varmaya başladı.

Uzun bir süredir ülke gündeminde olan infaz düzenlemesi TBMM Genel Kurulunda görüşülüyor. Bu satırların yazıldığı sırada maddeler oylanıyordu.

Koronavirüs salgınının 21. yüzyılın küresel ölçekli şimdiye kadar gördüğümüz en önemli gelişmesi olduğunu söylemek mümkün. Nitekim bu durum Korona salgınının küresel ölçekli bir dönüşümü de beraberinde getireceği yorumlarının yapılmasına neden oluyor.

Koronavirüs karşısında yaşanan çaresizliğin boyutları bütün ülkelerde aynı şekilde hissedilmiyor kuşkusuz. Krizin ekonomik ve siyasal artçı dalgalarının hangi ülkeyi nasıl vuracağını da bu çaresizliğin hissedilme derecesi belirleyecek.