Ortadoğu'da normalleşme rüzgârı esiyor. Önce Körfez ülkelerinin Katar ablukasını sona erdirmesiyle başladı. Peşinden Biden yönetiminin İran ile 2015 nükleer anlaşmasına dönme arayışı ile devam etti.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, BAE’nin Doğu Akdeniz ve Libya konusundaki politikasını değerlendirdi.
Devamı
Bölgede dizayn çabaları ile aslında daha köklü bir değişimin tohumları atılmakta..
17 maddelik sonuç bildirgesi ile BM Güvenlik Konseyi 2254 sayılı karara bağlı olarak yürütülen çalışmaları özetlediler. Astana sürecine Irak ve Lübnan gibi ülkelerin dahil edilmesini müzakere ettiler.
Perşembe günü Rusya’nın ev sahipliğinde Soçi’de Türkiye, Rusya ve İran arasında Suriye konulu bir zirve yapılırken, Polonya’da da Amerikan Başkanı Trump’ın damadı Jared Kushner ve Başkan Yardımcısı Mike Pence tarafından düzenlenen Orta Doğu Konferansı gerçekleştirildi.
Insight Turkey’in 'Orta Asya’da Mücadele: Çin-Rus Rekabeti ve Türkiye’nin Geri Dönüşü' başlıklı son sayısı, sahip olduğu yüksek potansiyele rağmen son yıllarda ilgi odağı haline gelen Orta Asya’daki son gelişmelere ve sistem değişikliğinin ardından Türkiye’de yapılan ilk seçimler olması nedeniyle büyük öneme sahip olan 24 Haziran genel seçimlerine odaklanıyor.
Insight Turkey 2018’in ikinci sayısında Körfez dosyası ile yayında. Bu sayıda, uzman yazarlar ve akademisyenler Körfez’deki güç savaşlarını, Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları ve bölgede yaşanan gerek soğuk gerek-sıcak çatışmaları ele alıyorlar.
Devamı
Analiz BAE’nin dış politikasındaki dönüşüm evrelerine işaret ederek ülkenin dış politika dinamikleri, hedefleri ve araçlarını ele almaktadır.
Devamı
Körfez’de gelinen noktada taraflardan beklenen karşılıklı adımlar atarak krizi yumuşatmalarıdır. Bu açıdan Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a atfettiği rol önemli.
Körfez ülkeleri güvenlik travmasını Körfez’in içine taşıdı. Bundan sonraki her aşamada bu güvensizlik algısıyla birbirlerine yaklaşacaklardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'a yapacağı ziyaretle Türkiye ne elde edebilir?
Gezi’den 15 Temmuz’a, ne kadar Türkiye’nin istikrarına göz dikmiş grup varsa arkalarında BAE’nin desteğini hissetti.
Körfez bölgesi yaşanan krizle onarılması güç hasarlar almış, önceki yıllarda kapalı kapılar ardından devam eden gerginlikler ilk kez bu derece açık biçimde ortaya çıkmıştır.
“Katar’ı tecrit koalisyonu” Katar üzerinde baskı oluşturarak iki kutuplu bölgesel düzenin alternatiflerini ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Devlet ile toplum arasında yaşanan ayrışmalar, kraliyet ailelerinde torunlar döneminin başlaması ve bölgesel politikalarda sergilenen farklı duruşlar Körfez ülkelerinin temel problemleri.
Suudi Arabistan'daki değişimler daha kapsamlı bir stratejinin bir parçası mı yoksa Suudi Arabistan'ın aleyhine sonuçlar üretme potansiyeline sahip mevcut uluslararası krizi sona erdirmek için atılmış bir adım mı?
Gelinen noktada bir saray darbesi ile Katar Emiri'nin değiştirilmesi ihtimali zayıflasa ve kriz soğumaya başlasa da durum ciddiyetini koruyor.
Körfez ülkeleri arasında krizlerin sık sık yaşanmaya başlaması mikro milliyetçiliklerin yükselişe geçmesine de neden olacaktır.
Katar krizi, Suudi Arabistan başta olmak üzere herkese değişen miktarlarda zarar veriyor. Azdan az, çoktan çok gidiyor.
Türkiye'nin takındığı tavrın krizin sokaklara yansımaması ve Katar elitlerinin parçalanmaması noktasında kritik bir rol oynadığı aşikar.
Ankara'nın bu kritik ortamda Katar'a verdiği destek kuşkusuz gerilimi tırmandırmak ya da bu ülkeyi Körfez ülkeleri ile varılacak uzlaşmadan uzaklaştırma gayreti olarak okunamaz.