Kriter’in Kasım Sayısı Çıktı: Gelenekten Geleceğe Türk Dünyası

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 73. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter in Kasım Sayısı Çıktı Gelenekten Geleceğe Türk Dünyası
5 Soru NATO nun Yeni Stratejik Konsept Belgesi

5 Soru: NATO’nun Yeni Stratejik Konsept Belgesi

Yeni belgede güvenlik ortamı ve NATO’nun temel misyonları nasıl tanımlanmıştır? Rusya nasıl konumlandırılmıştır? Çin nasıl tanımlanmıştır? Terörle mücadele nasıl ele alınmıştır? AB-NATO ilişkisi nasıl ele alınmıştır?

Devamı

AUKUS güvenlik ortaklığı anlaşması nedir? Anlaşma neden yapılmıştır? Çin bu ortaklığa ne tepki vermiştir? Fransa neden tepki göstermiştir? AUKUS ortaklığı ne tür sonuçlar doğurabilir?

Tarih, her daim geçmişi iyi analiz eden ve geleceğe dönük girişimleri içinde barındıran süreçleri ön plana çıkarmıştır. Kore entegrasyon sürecini de bu minvalde değerlendirmek mümkündür. Çünkü Kore tarihi boyunca güçlü bir kamu geleneği ile temsil edilen tek bir devlet tarafından yönetilmiştir

Dünyada savaş yapma biçimi değişiyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana devletler arasında çok kısıtlı sayıda savaş çıktı. Bunun yerini vekalet savaşlarının aldığını hep beraber görüyoruz..

Ülkeler arasındaki problemlerin çözümünde müzakere yollarından başarı elde edemeyen devletler birbirlerine karşı askeri, siyasi, ekonomik veya kültürel birçok kısıtlayıcı önleme başvurmuştur..

Nükleere Sahip Olmak

ABD ile SSCB'nin nükleer silah yarışına girmelerine rağmen birbirlerine karşı bu silahları kullanmayışları da bu yüzdendir. Birisi kullanırsa öteki de kullanmaktan imtina etmeyecektir. Bu yüzden ikisi de caydırıcılık adına nükleer silah kapasitelerini geliştirirken kullanmayı göze alamamışlardır. Literatürde buna "dehşet dengesi" deniliyor.

Devamı
Nükleere Sahip Olmak
Donald Trump ın Stratejisi

Donald Trump’ın Stratejisi

Trump'ın anlamlı ve tutarlı bir planı olmadığı artık çok belli. Ancak dış politikaya dair genel bir duygu ve çeşitli kalıplardan bahsedilebilir.

Devamı

ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Orhan, "Türkiye açısından, Fırat'ın doğusunda YPG/PKK'nın kontrol ettiği her alan bir terör yuvası ve Türkiye'nin stratejisindeki birinci öncülük YPG'nin alan kontrolünün sona erdirilmesi." dedi.

ABD’nin bu yeni çevreleme siyasetinin öncekilerden en önemli farkı, bu defa müttefiklerine yeterince değer vermemesi olarak göze çarpıyor.

23 Ocak'ta ABD'nin Guido'yu devlet başkanı olarak tanıdığı andan itibaren ABD'nin Maduro'yu iktidardan indirmek için bir çok yolu deneyeceği aşikar oldu.

Duran: Washington’un beklediği olmadı, Türkiye teslim olmadı. Trump da ekibinden daha akıllı davranarak Türkiye politikasını değiştirdi. Yeni ortamda gidişat lehimize. Washington ve Moskova arasında manevra alanımız genişledi.

Trump’un çekilme kararını bir “zafer” gibi görmek yapılabilecek en büyük hatalardan biri olur. Öncelikle Trump’ın çekilme kararının ciddiyeti netliğe kavuşmalı. Bu süreçte Türkiye’nin aşırı angajmana girmeden ve gücünü çok fazla yaymadan hareket etmesi en doğru yaklaşım olur. Türkiye için asıl tehdit YPG ve PKK. Bunun dışında kalanlar Türkiye için ikincil derecede önemli.

İran'a yönelik yaptırımların ikinci ve önemli aşaması başladı.

Bugün ABD'nin İran'a ikinci tur yaptırımları başlıyor. Böylece, 2015 nükleer anlaşması ile kaldırılan yaptırımlar geri dönüyor. Başkan Trump'ın 'emsali görülmemiş' diye tanımladığı yaptırımlarla İran'ın taşıma, finans ve enerji sektörleri hedefleniyor.

INF’nin kapsamı nedir? INF’nin sonuçları ne olmuştur? Hangi hususlar INF’nin sorgulanmasına yol açmıştır? INF’nin yürürlükten kaldırılmasının muhtemel sonuçları nelerdir? INF’nin yürürlükten kaldırılması Türkiye’yi nasıl etkiler?

Trump’ın Türkiye hakkında iyi yönde değişen hislerinin Washington’ın Türkiye politikası açısından ne anlam ifade ettiğini sorgulayalım...

Trump'ın dış politika yaklaşımı ve dili "zorba bir tek taraflılığın" ABD'de kalıcı olduğunu düşündürüyor. Zira Washington, Çin, Kuzey Kore ve İran ile ilgili tehditlerde bulunmakla kalmıyor. Müttefikleriyle de şantaj, tehdit ve aşağılama içeren bir ilişki kurmaya çalışıyor.

Son iki üç yılın tortuları aşılabilirse Ankara-Berlin arasında yeni bir "stratejik ortaklık" şekillenebilir. Bunun temel sebebi aslında ABD Başkanı Trump ve Erdoğan'ın peş peşe yaptığı BM Genel Kurul konuşmalarında bulunabilir. Sundukları "uluslararası sistemin geleceği" vizyonlarındaki farktan anlaşılabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dünya beşten büyüktür” söylemi, Almanya ve Japonya’nın istediği gibi, beş daimi üyenin sayısının artırılıp kendisine de veto hakkı verilmesi talebini ifade etmiyor. Aksine Türkiye, bütün BM üyelerinin barışın korunması için hak ve sorumluluk üstleneceği veto engelinin olmadığı adil bir BM sistemi istiyor.

Kasım seçimlerine giderken Trump'ın 'geleceği' tartışması yeni boyutlar kazanıyor. Eski Başkan Obama, Demokratlar'ı toparlamak için sahaya inerken, Cumhuriyetçiler içinde de 'Trump'a darbe' polemiği başladı. Bir süredir Trump'ın, Nixon gibi istifa etmesini ve yardımcısı Pence'in görevi devralmasını isteyen çevrelerin hareketliliği konuşuluyordu.