Kürtler, Terörle Birlikte Anılmalarına Tepki Göstermeli

Batının terör örgütlerini kullandığı artık komplo teorisi falan değil. Seçilen hedef ülkenin istikrarsızlaştırılmasında, bir bölgeye ya da ülkeye müdahalenin mümkünlük şartlarının oluşturulmasında ya da coğrafyaların yeniden dizaynında terör örgütlerinin bir enstrüman olarak kullanıldığını Batılılar saklamıyor.

Devamı
Kürtler Terörle Birlikte Anılmalarına Tepki Göstermeli
Venezuela da Darbe Girişimi

Venezuela’da Darbe Girişimi

Eğer Venezüella da Suudi Arabistan gibi Amerikan kontrolünde kalmayı kabullenseydi orada da pek bir sorun olmazdı. Petrolü satar, altını üretir, zenginliği de paylaşırdı.

Devamı

ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklaması sonrasında risk, tehdit ve fırsatları aynı anda algılama, anlama ve yönetme gerekliliği kendini hissettirmeye başladı.

Geçtiğimiz günlerde RAND Corporation’dan Türkiye uzmanı Katherine Costello tarafından yazılan “Russia’s Use of Media and Information Operations in Turkey” isimli rapor, Rusya örneği üzerinden hem devletlerin klasik ve yeni medya vasıtasıyla yürüttüğü operasyonel beceriyi gösteriyor hem de günümüzde devletlerin müdahale etme araçlarında ne gibi dönüşümler olduğunu ortaya koyuyor.

ABD kısa vadeli yaklaşım ve stratejik yoksunluk ile aslında kendini sorgulatan ve ittifak ilişkilerini oldukça derinden zedeleyen bir noktaya doğru ilerliyor.

FETÖ firarisi Akın İpek'in iade davasının usule uygun bulunup görülmeye başlanmasını, FETÖ’nün Batı Avrupa'daki huzurlu hayatlarını ilelebet devam ettiremeyeceğinin ilk nişanesi olarak okumak mümkün.

Erdoğan'ın Konuşmasına Tepkilerin Gerçek Amacı ne?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 8 Mart'ta yaptığı konuşmanın ne denli önemli olduğu günden güne daha iyi anlaşılıyor.

Devamı
Erdoğan'ın Konuşmasına Tepkilerin Gerçek Amacı ne
Amerika Dost Musun Düşman Mı

Amerika: Dost Musun, Düşman Mı?

Önce DEAŞ’la mücadele adı altında hem kendilerinin hem de Türkiye’nin terörist olarak kabul ettiği PKK’yı eğittiler, donattılar. SDG tiyatrosunun sözcüsü Talal Silo’nun da teslim olduktan sonra söylediği gibi ABD, PKK’ya silah yardımı yapabilmek için SDG tiyatrosunu kurdu.

Devamı

15 Temmuz gecesi FETÖ kontrolündeki silahlı güçlere karşı sivil bir direniş sergileyerek darbenin püskürtülmesinde en önemli etkenlerden birini teşkil eden millet, dünya literatüründe de bundan sonraki süreçlerde dikkate alınması gereken bir etkendir. Türkiye’nin bu bağlamdaki emsalsiz tecrübesi, önyargılardan arındırılmış akademik çevrelerce de dikkate alınmalıdır.

2019’da yapılacak üç seçim için bu kitleyi iyi analiz eden ve ona göre siyaset geliştiren partiler kazançlı çıkacaktır.

SETA cumartesi günü tertip ettiği cumhurbaşkanlığı sistemi sempozyumuyla, halkın oyuna sunulan sistemin çok yönlü olarak tartışılması için önemli bir platform sundu.

Bütün Avrupa’da bir tedirginlik hâkim. Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in yeni Fransız Cumhurbaşkanı olması ihtimali Avrupa Birliği için felaket senaryosunun başlangıcı anlamına gelecek.

Darbelere ve askeri müdahalelere ABD yönetiminin bakışı Soğuk Savaş sonrasında da çok fazla değişiklik göstermedi. Literatüre bizzat darbe yapıcıların ağzından “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde de ABD ve Batı dünyası kendinden beklenilen prensipli duruşu gösteremedi.

Türkiye kamuoyu şu konuda artık net: Batı, Türkiye'nin terörle mücadelesini desteklemediği gibi terör örgütlerini Türkiye'yi tedip etmek için kullanıyor.

15 yıl içinde üç büyük şok ve travma yaşamış Amerikan toplumunun siyasal olarak bu travmalardan etkilenmesi ölçeğini, geleneksel parti fay hatlarında görmek en büyük yanılgıydı.

“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir aydan fazla bir süre geçti. Konu, Amerika’da da hala gündemde. SETA’nın düzenlediği panelin konusu da 15 Temmuz’daki darbe girişimiydi.

Türkiye halkının darbe karşısında durmuş ve adeta çıplak elleriyle tankların namlularını tıkamış olmasına karşın, Batı medyasının olgular ışığında haber yapmak yerine gerçekleri ters yüz etmeye çalıştığını görmekteyiz.

Türk halkının Müslüman kimliğinden dolayı siyasi bir aktör olamayacağı söylenmek istenmektedir. Türk halkının siyasi bir aktör olarak kendi hakkını hukukunu korumak için canını ortaya koymuş olmasını görmezden gelen böyle bir tavrın islamofobik olduğu apaçıktır.

Bölgesel aktörlerin çatışmalara son verme ve yeni bir düzen kurma noktasında sorumluluklarını yüklenme dönemi. Kendi aktörlüklerini, tercihlerini ve sonuçlarını gözden geçirme zamanı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün Erivan'a maç izlemeye gitmesi, Nisan ayı yol haritası ve geçtiğimiz hafta iki ülke arasında normalleşmeyi öngören protokoller, Ermenistan'da akılları karıştıran hızlı gelişmeler oldu. Türkiye ile ilgili hemen her konunun Ermenistan'da ilgi uyandırdığı ve farklı tepkiler doğurduğu biliniyor.