IŞİD'in Irak'ta İlerleyişi Sürebilir

Ufuk Ulutaş, uluslararası basında yer alan Kobani haberlerinin PYD kaynaklı olmasından dolayı sağlıksız olduğunu ve gündem Kobani saldırıları üzerinden belirlenirken IŞİD'in Irak'ta ilerleyebileceğini belirtti.

Devamı
IŞİD'in Irak'ta İlerleyişi Sürebilir
Nahda Yeni Bir Çığır Açabilir

Nahda Yeni Bir Çığır Açabilir!

Tunus seçimlerini değerlendiren Abdullah A. Kalabalık, “Nahda koalisyon hükümetinde yer alır ve uzlaşmacı bir tavır takınırsa Tunus, Kuzey Afrika ve Arap Baharı adına yeni bir çığır daha açabilir” dedi.

Devamı

ABD'nin mevcut pozisyonu sadece Suriyeli Kürtlerin değil, tüm bölge halkının uzun yıllar acısını çekeceği sorunlar yumağını Kobani'ye yönelik bir PR hamlesi ile öteleme veya unutturma çabasından başka bir şey değildir.

Ortadoğu bölgesi halklarının önemli bir kısmının siyasete yapılan manipülatif müdahalelerle dışlanmasının oluşturacağı öfke ve radikalizm her geçen gün büyüyecektir.

Suriye'nin gerçek dostları kendilerine “Bugün Halep için ne yaptıkları” sorusunu sormalılar.

Yeni bir Ortadoğu'nun oluşması için demokratikleşme tecrübelerinin farklı renklerle yaşatılması ve kurumsallaştırılması lazım. "Yeni" Türkiye gibi, "Yeni Tunus" ve "Yeni Fas" tecrübelerinin zenginliğine ihtiyacımız var.

Obama'nın Dış Politikası Dökülürken

ABD'liler Obama'nın fecaatlerini seçimlerde cezalandırabiliyorlar. Sorun şu ki maalesef Obama'nın Ortadoğu politikasının ceremesini çeken Ortadoğu halklarının Obama'yı cezalandırmasının bir yolu yok.

Devamı
Obama'nın Dış Politikası Dökülürken
Aydın İkilemi ve Geçmiş Özlemi

Aydın İkilemi ve Geçmiş Özlemi

Geçmişte söylediklerinin, hatta bir sene önce yazdıklarının niçin yanlış olduğunu bugün çeşitli gerekçelerle açıklamaya çalışan aydın tipinin acaba bugüne dair yaptığı analizler ne kadar gerçeğe temas etmektedir?

Devamı

Görünen o ki, iki ülke arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde, ABD'yi “büyük şeytan”, İran'ı “şer ekseni ülkesi” olarak görenlerin daha etkili olacakları bir döneme doğru gidiyoruz.

AK Parti karşıtı siyasi söylem seçimlerden epey bir zaman önce yoğun bir biçimde neden tedavüle sokuldu?

Kanada'yla ilişkilerin güçlendirilmesi, işbirliği imkanlarının zorlanması ve Türkiye'nin bölgesel sorunlara ilişkin pozisyonunun anlatılması oldukça önemli.

Zaman içerisinde hem Amerikan askerlerine Irak'ta muharip misyon verilmesi hem de Suriye'de stratejinin Esad'ın hedef alınarak genişletilmesi kaçınılmaz hale gelebilir ancak Obama'nın bu adımları atmaktan uzak duracağı neredeyse kesin diyebiliriz.

Bölgenin yeniden barışa ve istikrara kavuşması IŞİD'in ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacak mı? Yoksa bölge için IŞİD'in ortaya çıkmasından önceki, yani Esad'ın varil bombaları ve SCUD füzeleriyle şehirlere saldırdığı durum mu uygun görülüyor?

Irak ve Türkiye arasındaki ilişkilerin duygusallıktan uzak her iki ülkenin de birlikte kazanacağı noktalar üzerinden yürütülmesi bir gereklilik. Buna paralel olarak Irak içerisinde ciddi yapısal adımların da atılması gerekiyor.

Esed rejiminin hayatta kalıp kalamayacağı sorusu artık Ortadoğu'da değişim için ontolojik bir soruna dönüştü. Esed taşının Ortadoğu'nun yüz yıllık köhnemiş binadan çekilerek alınması, binanın çökmesi için kritik bir hamle olacak. Endişe bu, çekinceler bundan kaynaklı ve hesaplamalar bunun üzerine yapılıyor. Mevcut bölgesel sistemde büyük yatırımları olan aktörler için kendileri açısından mantıklı bir ayak sürüme bu. Garip olanı ise bu sistemin genellikle mağdur ettiği aktörlerin de Stockholm Sendromu'ndan mıdır bilinmez mevcut sistemle aralarına bir türlü koyamadıkları çizgilerdir. Esed rejiminin Suriye'de en fazla mağdur ettiği gruplardandır Kürtler. Ağalarını bir tarafa bırakırsak Suriyeli Kürt halkı mazlumdur. Yıllarca kimliksiz, yasal çerçevenin dışında, hukukun ulaşamadığı bir düzlemde yaşadılar. Daha 2004'te Kamışlı'da Baas rejiminin elinden kıyıma ve göçe maruz bırakıldılar. Buna rağmen Esed'e karşı muhalefetin ana gövdesine eklemlenmeleri çok uzun sürdü.

HDP'nin çağrısıyla başlayan Kobani'ye destek eylemleri sokak çatışmalarına, 30'u aşkın can kaybına, okul ve diğer resmi dairelere yönelik saldırılara dönüştü. Kobani geriliminin ardında ne var?

Obama yönetiminin IŞİD'le mücadele stratejisinin hava saldırıları dışındaki en önemli parçası bu örgüte karşı savaşan yerel gruplara silah yardımı yapmaktı. Kendi kara birliklerini sahaya sürmeyeceğini ilan eden ABD böylece Yemen ve Somali'de başarılı olmayan bir yöntemi IŞİD'e karşı da uygulamaya koyuldu. IŞİD karşıtı koalisyonun savaş stratejisinin zayıf olduğuna işaret eden bütün analizlerin dikkat çektiği şey yerel gruplara verilen silah desteği ile hedefin gerçekleştirilemeyeceği idi. Koalisyon içinde yer almakla birlikte, Obama yönetiminin IŞİD stratejisinden hoşnut olmayan ülkelerinde başında Türkiye geliyor. Bu hoşnutsuzluğun birkaç sebebi var. Öncelikle, ABD'nin stratejisinde Esed rejiminin yıkılmasını hedeflememesi. Bu yüzden en azından şimdilik güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasına sıcak bakılmaması. İkinci olarak ise, IŞİD'in tasfiye edilmesini müteakip Suriye'de ne olacağı konusunda netliğin olmaması. Bunlardan daha önemlisi ise kara harekâtı yapmayan ABD'nin IŞİD ile savaşan gruplara silah yardımının PYD'yi de içermesi.

Çözüm süreci bütün olumsuzluklara rağmen devam ediyor. Daha önce Türkiye dışına çıkmayı durduran PKK'nın bir kanadı şimdi de silahlı çatışmalara geri dönmekten bahsediyor. Devlet açısından çözüm sürecinin ana hedefi, silahların bırakılmasıydı. Siyasi alan açılarak, silahlı çatışma bitirilecekti. PKK'nın çözüm sürecine eşlik edememesinin birçok nedeni var. Bu nedenlerden birincisi, PKK'nın örgütsel yapısı. Geçtiğimiz 30 yılın sonucunda PKK savaşma alışkanlığına sahip. Silahlı çatışmalara ara verebilme yeteneği ve deneyimine sahip olmakla birlikte, silahlı çatışmayı sona erdirebilme yeteneğine sahip değil. Çünkü çözüm süreci başarıya ulaştığında, örgütteki pozisyonlar ve güç dengelerinin değişmesi gerekecek. Ateşkes döneminde pozisyon veya güç dengesi nadiren değişir. Ancak barış yapılırsa hem kurumsal yapı hem de kişilerin pozisyonu değişmek zorunda. PKK'nın özellikle dağ kadrosu bunu istemiyor. Dağdaki bir komutanın Kürt halkının hayrı için bile olsa, komutanlığı bırakmak işine gelmiyor.

Çözüm Süreci'nin neden başladığı ile ilgili yapılan analizlerin birçoğu hâlâ geçerliliğini koruyor: Çatışmalı dönemin her iki taraf için de sürdürülemez oluşu, Irak ve Suriye özelinde Ortadoğu'nun müphem geleceği ve Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekli bir aktör olma yolunda ilerlerken dış politikadan ekonomiye her alanda Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne hapsolması süreci başlatan nesnel koşullar olarak yerinde duruyor. Sürecin politik ekonomisi olarak da okunabilecek bu hesapların her birisini sürecin neden devam etmesi gerektiğinin de altına rahatlıkla yazabiliriz.

Chuck Hagel'ın istifasını yorumlayan SETA Dış Politika Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, yeni bakanın kendisine delege edilen görevleri yerine getirecek ve son iki senesinde Obama yönetimi içerisinde çatlak ses çıkarmayacak bir isim olacağı yorumunda bulundu.