Rusya, Ukrayna Meselesinde ABD'yi Suçluyor

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, ABD ile Rusya arasında belirgin bir krizin söz konusu olduğunu, bu krizin ABD’nin iç politikasına da yansıdığı ve Trump’ın ekibinin büyük bir bölümünü Rusya meselesinden dolayı kaybettiğini söyledi.

Devamı
Rusya Ukrayna Meselesinde ABD'yi Suçluyor
Doğu Avrupa'da Korkutan Senaryo

Doğu Avrupa'da Korkutan Senaryo

Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz dünyanın gündeminde yeni ve sıcak bir pencere açtı. Bir yanda Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO ve AB üyeliği tartışmaları sürerken Rusya'nın Kırım ve Ukrayna'nın bir bölümünü işgal etmesi ilişkileri daha da gerdi. Rusya ise, bu krizin ABD'nin jeopolitik oyunları olduğunu belirtiyor.

Devamı

Brunson krizinin çözülmüş olması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yapısal bir dönüşüm getirmeye yetmeyecektir ancak bir süredir dondurulmuş olan yapıcı diplomatik etkileşimlerin önünü açabilir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Avrupa Birliği'ndeki Fay Hatları" konulu panel düzenlendi.

Türkiye Amerikan umursamazlığıyla erken bir dönemde çok sıcak gündem maddeleri üzerinden tanıştı. Suriye başta olmak üzere birçok konu Türkiye'nin Amerika'dan artık hiçbir beklentiye giremeyeceğini gösterdi..

Öncelikle belirtilmesi gereken husus bu krizin geniş bir boyutu olan Türkiye- Batı krizinin bir parçası olması.

Parçalı İttifaklar ve Rusya’nın Ortadoğu’ya Dönüşü

Trump’ın Ortadoğu gezisi sırasında ABD ile güncellenen ilişkilere rağmen Suudi Kralı Selman'ın Rusya'da stratejik anlaşmalara imza atması, bölgedeki yeni ittifak arayışlarının önemli bir işareti.

Devamı
Parçalı İttifaklar ve Rusya nın Ortadoğu ya Dönüşü
Rusya Ortadoğu ve S400'ler

Rusya Ortadoğu ve S400'ler

Suudi Arabistan, Türkiye'nin Rusya ile imzaladığı anlaşmaya benzer bir mutabakat gerçekleştirdi. İran'ın üç yıl önce S 300'leri alması ve Türkiye'nin S 400 anlaşması ile birlikte düşünüldüğünde bu mutabakat tipik silahlanma yarışını gösteriyor.

Devamı

Bir müzakere sürecinin devam edebilmesi için taraflardan en azından birinin beklentisi olması gerekir. AB Türkiye ilişkilerinde her iki taraf da müzakerelerden uzak durma niyetinde.

İki ülke arasındaki ilişkileri ve almanya'nın türkiye'nin en önemli meselelerinde takındığı tuhaf tavrı takip edenler açısından gerilimin bu seviyeye ulaşmasında garipsenecek bir durum yok.

Almanya Türkiye’ye karşı öylesine sert oynuyor ki, uzlaşıya varmak için boş alan bırakmıyor. Neredeyse her aşama ve her grup Türkiye’ye karşı açık düşmanlık içeren beyanatların parçası oluyor.

AB’nin Türkiye ile ilgili politikasını “Dostunu yakın tut ama düşmanını daha yakın tut” politikası olarak nitelendirmek mümkündür. Diğer taraftan Türkiye haklı olarak yıllar boyunca derinleşmiş olan ekonomik ve teknolojik bağımlılıklardan dolayı AB ile köprüleri atmamaya özen gösteriyor. Böylece ortaya sürekli krizler ve iniş çıkışlarla malul tuhaf bir ilişki biçimi çıkıyor.

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bugünden sonra asla bir daha eski yakın müttefik ve dostluk ilişkisi seviyesine çıkmayacağını söylemek mümkün. Menfaat ilişkileri devam edecek, ancak taraflar arasındaki güven ciddi bir şekilde zedelendi.

Analizde, Hazar Bölgesi’nin sahip olduğu enerji görünümü ve Hazar’ın statü meselesine yönelik çözüm önerileri ile bölge ülkelerinin bu öneriler karşısında aldıkları pozisyonlar irdeleniyor.

Analizde, Hazar Bölgesi’nin sahip olduğu enerji görünümü ve Hazar’ın statü meselesine yönelik çözüm önerileri ile bölge ülkelerinin bu öneriler karşısında aldıkları pozisyonlar irdeleniyor.

Son dönemlerde Türkiye, enerjide cesur denilebilecek ve birilerini rahatsız eden adımlar atıyor. “Enerji merkezi” olma hedefinden bahsettiğimizde, bu hedefin ütopik, yani gerçekçi olmadığına dair yapılan eleştirilerin haksızlığı, bugün geldiğimiz noktada ortada.

Son dönemlerde Türkiye, enerjide cesur denilebilecek ve birilerini rahatsız eden adımlar atıyor. “Enerji merkezi” olma hedefinden bahsettiğimizde, bu hedefin ütopik, yani gerçekçi olmadığına dair yapılan eleştirilerin haksızlığı, bugün geldiğimiz noktada ortada.

Rusya krizi, Türkiye'nin bundan sonraki dönemde enerjide çizeceği yol haritasını belirleyecek nitelikte.

Suriye krizi -sığınmacılar meselesi haricinde- Batı’nın fazlaca canını yakan bir konu değil.

Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin Akdeniz ve Ortadoğu’daki stratejik varlığını pekiştirmeyi ve genişletmeyi amaçlayan bir hamle olduğu açık.

Petrol ve doğalgaz ticaretini göz önünde bulundurduğumuzda, Rusya'nın, son dönemde attığı adımların kendisine nasıl bir maliyeti olacağını iyi düşünmesi gerekmektedir.