Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı'nın küresel ve bölgesel siyasette etki ve kapasitesinin artırılmasını önemsiyor. Bu konuda Erdoğan'ın tecrübesi ve liderliği önemli. Türkiye'nin bu konumu üyeler arasında baskın bir ilişki biçimi değil. Daha çok teşvik edici bir mahiyet arz ediyor.
Devamı
1991 yılında Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve S.S.C.B.'nin dağılmasıyla birlikte beş Türk Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanarak yeni dünya düzeninde yerlerini almaya başlamıştır. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, etnik köken ve din bağı bulunan yeni Türk Cumhuriyetlerini hemen tanımış, bu ülkelerde büyükelçilik açmış, ortak tarih ve kültüre sahip kardeş devletlerle çok taraflı işbirliği içine girmiştir.
Devamı
"Gün gelecek, dünyanın tüm sorunları Türk Devletleri Teşkilatı ile istişare yoluyla çözülecektir". Bu söz Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinin (TÜRKPA) 13. Genel Kurul toplantısı dolayısıyla Bakü'de bulunan Türk Devletler Teşkilatı (TDT) meclis başkanları kabulünde sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından söylendi. Sayın Aliyev, Türk Devletlerinin mevcut potansiyelin dikkate alarak böyle bir ifade kullandı. O nedenle bu ifade hamasi duygularla söylenmiş bir söz değil, Türk Devletlerinin gerçek potansiyeline dikkat çeken bir tespittir.
Bu analiz Türkiye’nin uluslararası insani yardımlarının yansımalarının anlaşılması bağlamında 6 Şubat depremlerinin sonrasında ülkemizin gördüğü uluslararası desteği çeşitli yönleriyle ele almaktadır.
Insight Turkey'in bu sayısı, İran'daki son protestolar, Irak'taki siyasi istikrarsızlık, COVID-19'un Filistinliler ve AB üzerindeki etkisi gibi çeşitli konuları ele alırken, özellikle Orta Doğu'ya odaklanarak bölgesel gelişmelerin derinlemesine bir analizini sunmaktadır. Ek olarak, 2022'deki son sayımız, Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji rekabetine dair aydınlatıcı yazılar içermektedir.
KGAÖ nedir? KGAÖ zirvesinde neler yaşandı? KGAÖ zirvesindeki gerginliğin arka planı nasıl yorumlanmalı? KGAÖ’nün geleceğine yönelik senaryolar neler? Türkiye nasıl bir tutum sergilemeli?
Geçen yılki İstanbul Zirvesi'nde TDT 'konseyden teşkilata' dönüşerek yeni bir entegrasyon atılımı gerçekleştirmişti.
Devamı
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) dokuzuncu zirvesini, üye olmasının ardından ilk defa Özbekistan'ın Semerkant kentinde 'Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru' temasıyla dün gerçekleştirdi.
Devamı
Bu rapor Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bağlamındaki kurumsal gelişmeler ve üye devletler arasında örgütsel düzeydeki iş birliğine odaklanmaktan ziyade bunu dışlamayarak Türkiye’nin Türk devletleri ile geliştirdiği ikili ve çok taraflı siyasi ve ekonomik iş birliklerini irdelemektedir.
Hegemonyasını sürdürmeye çalışan ABD’ye karşı çok kutupluluğu savunan Çin ve Rusya’nın karşı karşıya geldikleri coğrafyalardan biri de Türk dünyasıdır. TDT, çatışma ve belirsizliğin arttığı bir süreçte Türk devletlerine uluslararası sistemin esas ve kurucu unsuru olma fırsatını sunan bir oluşumdur.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 73. sayısı çıktı.
Büyük güç rekabetinde Rusya'nın geleceği, Türk Devletleri Teşkilatı'nın nereye gideceğini yakından ilgilendiriyor. Batı ile Rusya arasındaki sert rekabette dengeli bir politika izlemek, Türkiye ve Azerbaycan'a yeni imkânlar verecektir. Ciddi değişimlere gebe bir dönemin Erdoğan-Aliyev dostluğu ve Erdoğan-Putin lider diplomasisi ile yönetilmesi ise tarihi bir fırsat.
Türklerin manevi başşehri Semerkant, 11 Kasım 2022 tarihinde önemli bir zirveye ev sahipliği yapacak. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 'kurumsallaşmayı' başardığı son İstanbul zirvesi sonrasında bir 'örgüt' olarak ilk kez devlet başkanları seviyesinde toplanacak.
Toplantının 5 üyesinden 3'nün Türk soylu olması, bunlardan 3'ü (Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan) Türk Devletleri Teşkilatı'na üye, birisinin (Türkmenistan) ise gözlemci üye olduğu ve Tacikistan'da da ciddi sayıda Türk nüfusu bulunduğu hususları göz önüne alındığında Türk Dünyası Teşkilatı'nın da örgütsel olarak bu oluşumda aktif katılım sağlamasının faydalı olacağını belirtmek gerekir.
Türk Devletleri Teşkilatının önemli bir üyesi olan Özbekistan'ın üniter yapısının, milli bütünlüğünün ve istikrarının bozulması bölgede domino etkisi oluşturarak bölgenin istikrarsızlığına yol açacaktır. Türk Devletleri Teşkilatının ivedilikle Özbekistan ile yakın işbirliği ve diyalog içine girmesi bölgenin istikrarı açısından önem arz etmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin ikili ilişkilerinin artması, Teşkilatı daha güçlü hale getirecektir. Türkiye ile Özbekistan arasında yüksek düzeyde devam eden bu ilişkiler halkasına Azerbaycan'ın da katılmış olması bölge güç dengesi açısında da önemli sonuçlar doğuracaktır.
Uzmanlar Cevaplıyor bu bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyaretinin hem mevcut ikili ilişkilere hem bölgeye yansımalarını daha iyi anlamak adına alanında uzman isimlerin görüşlerine yer vermektedir.
Bu raporun amacı Rusya Federasyonu’nun kurulduğu yıldan bu yana yayımlanan tüm dış politika konsept belgelerini inceleyerek dış politika yapım sürecindeki önemli faktörlere ve ülkenin yıllar içerisindeki dış siyaset eğilimine ışık tutmaktır.