Rota Aynı Başbakan Farklı

Davutoğlu isminde karar kılınmasıyla AK Parti, hem parti içerisine yönelik dizaynlara kapalı olduğu hem de bugüne kadar izlediği siyasetin temel çizgisi ile felsefesine sadık kalacağı mesajını verdi.

Devamı
Rota Aynı Başbakan Farklı
Kurultay CHP'nin Geleceğini Nasıl Etkiler

Kurultay CHP'nin Geleceğini Nasıl Etkiler?

SETA analisti Taha Özhan, Kılıçdaroğlu'nun yaklaşan CHP kongresinden ezici bir üstünlükle çıkması durumunda, parti içerisindeki Kemalist-Ulusalcı kanadın ayrılma kararı verebileceği öngörüsünde bulundu.

Devamı

Siyasetçi Davutoğlu da kendi düşünce dünyası ile Türkiye'nin ihtiyaçları ve realiteleri arasında bir sentez yakalamak zorunda. Önümüzdeki dönemde Davutoğlu sentezlerin adamı olma durumunda.

Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüştürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüştürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile hem de İslamcılıkla hesaplaşma aslında.

AK Parti siyasetini Türkiye'nin modernleşme, normalleşme ve bütünleşme süreçleri açısından ciddi bir imkan olarak gören bütün kesimler yeni Türkiye söyleminin üretimine katkıda bulundular.

Cumhuriyetin dindarları ve Kürtleri kamusal alandan dışlamasına son veren AK Parti medeniyetçilik söylemi ile daha kapsayıcı da olsa bir tür milliyetçilik mi üretmektedir?

Orada Bir Lise Var Uzakta!

2013-2014 eğitim-öğretim yılında SBS'nin kaldırılması ile birlikte MEB tarafından uygulamaya konan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavı, 22 Ağustos 2014'de açıklanan yerleştirme sonuçları ile birlikte ilk senesini tamamlamış oldu.

Devamı
Orada Bir Lise Var Uzakta
Yeni CHP'nin 6 Açmazı

Yeni CHP'nin 6 Açmazı

CHP, AK Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana, AK Parti'nin sınırlarını çizdiği sahada top koşturuyor. Sahanın dışına çıkamıyor, kendisine yeni bir saha inşa etmeyi tasavvur dahi edemiyor.

Devamı

SETA analisti Yılmaz Ensaroğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendini yenileyen bir CHP'nin ortaya çıkması için gerekli adımları atmadığını, yeniye dair ciddi, köklü ve umut verici sözler söyleyemediğini ancak artık bu ideali gerçekleştirme yönünde bir karar vermek zorunda olduğunu belirtti.

CHP, bütün siyasal performansını Erdoğan ve AK Parti karşıtlığına yöneltti. Dozu giderek artan bir tarzda toplumun “Cumhuriyetçiler” ve “Cumhuriyet düşmanları” olarak bölündüğü tezini işledi.

CHP'nin toplumsal tabanı söz konusu olduğunda elde kalan en somut “asgari müşterek”, partinin “seküler yaşam biçimi”nin teminatı olarak tasavvur edilmesi. Bu tasavvur, CHP'nin siyasal aktörlüğe en yaklaştığı nokta.

Yeni dönemde AK Parti'nin en temel hedefi Kemalist ulus-devletin kurucu ideolojisiyle yarım kalan mücadeleyi tamama erdirmek, bunu da yeni bir aidiyet formu ile taçlandırmak olmalıdır.

Cumhuriyet'in kuruluşundan beri yargı, sürekli tartışılan bir erk olmuştur. Bu tartışmaların, son dönemlerdeiyice arttığı ve yargıya yönelik bir güven ve meşruiyet sorunu doğurmaya başladığı görülmektedir.

Türkiye'deki din eğitimine ilişkin temel düzenleme, Tevhid-i Tedrisat olarak bilinen yasadır. Bu düzenleme, din eğitiminin örgün eğitim kurumlarında devletin gözetim ve denetimi altında verilmesi ilkesine dayanmaktadır.

Baktığımızda bu konuyu gündeme taşıyanların kahir ekseriyetinin, Türkiye'nin normalleşme sürecini bir rejim krizine dönüştürme çabası içerisinde olan aktörler olduklarını görebiliyoruz.

Siyaset ister istemez semboller üzerinden yürür. Zira iktidar mücadelesi sermaye olarak kullanır sembolleri. Yeni bir vizyon ve kimlik getirmek isteyen her siyasi hareketin de mevcut sembollerle hesaplaşması kaçınılmaz oluyor.

Türkiye Batılılaşması ceberrut bir proje olarak başladı ve öyle devam etti. Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında kendi tarihiyle kavgalı bir devlet, ciddi kimlik problemlerinin, eşitsizliklerin ortaya çıkmasına vesile oldu.

“Yeni Türkiye” kavramına nasıl yaklaşmalıyız? “Yeni Türkiye” kavramı “post-Kemalizm”, “eski Türkiye” ve “devr-i sabık” kavramlarından nasıl farklılaşır? “Yeni Türkiye” kavramının içi nasıl doldurulabilir?

Dış basının ve iç muhalefetin AK Parti'nin ne kadar "İslamcı" olduğunu yinelemesi dönüp dolaşıp bu partiye fayda sağlıyor. Zira Türkiye siyaseti "İslamcı" olamayacak kadar karmaşık ve çok yönlü; ulusal ve bölgesel dinamiklere sahip.

Eğer “yeni bir devlet telakkisi” diye bir şeyden bahsediyorsak, bu sadece “hakim parti”nin kendi devlet telakkisini gözden geçirmesiyle sınırlı bir durum olmamalı. Farklı ideolojik kesimlerin de kendi devlet telakkilerini ve hatta takıntılarını gözden geçirmeleri mümkün olabilmeli.

Adına “çözüm süreci” denen bir süreç resmiyet kazandı, devletin öncelikli gündemine dönüştü. Bu süreçte iki kesim, değişimin önünde direndi. Kürtçü sosyalistler ve Türkçü sosyalistler.