Bir Direniş İmkânı Olarak Atatürk!

Huzurunda olunmaktan dini bir neşve duyulan Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin tehlikede olduğu söylemi ile muhalif bir hareket oluşturmada manevi bir unsur olarak canlandırılmaktadır.

Devamı
Bir Direniş İmkà nı Olarak Atatürk
Eğitim Din ve Siyaset Kıskacında Dershane

Eğitim, Din ve Siyaset Kıskacında Dershane

Dershaneleri tartışırken kullanılan jargon ve havada uçuşan iddiaların içeriği tartışanların asıl gündemini ifşa eder mahiyette.

Devamı

Türkiye'nin sancılı dönemlerinde, eleştirilmek pahasına aldığı 'soğukkanlı kararlarıyla' bilinen Gülen Cemaati'nden Yeni Türkiye'de benzer bir rasyonalite beklenmektedir.

Gülen Cemaati topluma hizmet etmek istiyorsa, kendini sivil toplum faaliyetleriyle sınırlamalı, bürokrasideki kazanımlarıyla siyaseti etkileme hevesinden vazgeçmelidir.

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, birtakım mevki sahiplerinin, mevkilerini siyaseti esir almak yönünde kullanmalarından dolayı devlet içinde paralel bir yapı oluştuğunu söyledi.

28 Şubat sürecinde bile muvafık rol üstlenen Gülen Cemaati'nin bu son tutumu ne ifade etmektedir? Laik Kemalist rejime okunmayan kahhariyenin İslamcı olduğu söylenen Erdoğan iktidarına okunmasının anlamı nedir?

AK Parti ve Siyasi MeÅŸruiyete Operasyon

Gülen Cemaati'nin bürokrasideki gücüne dayanarak giriştiği operasyonel mühendislik yeni bir vesayet formunun gelişimine tekabül ettiği için Türkiye demokrasisini tehdit etmektedir.

Devamı
AK Parti ve Siyasi MeÅŸruiyete Operasyon
1990'lar Ruhu ve Siyaset Karşıtlığı

1990'lar Ruhu ve Siyaset Karşıtlığı

Bugün Türkiye siyasetinin en büyük mücadelesi, 1990'ları yaşayanlarla 2010'ları yaşayanlar arasında. Sadece farklı gelecek tasavvurları değil, farklı iktidar algıları da çatışma halinde.

Devamı

Yargı bağımsızlığının savcılar için oluşturulacak kurumsal güvencelerle sağlanacağını iddia etmek bugünkü tartışmada gerçekliği olmayan bir anlayış olmakla kalmayıp siyaseten de yanlış bir tavrı beraberinde getiriyor. 17 Aralık operasyonu gibi yolsuzluk paketi kılıfıyla siyasal alana fütursuzca dalarak siyaseti vesayetçi bir mekanizma ile tasarlama çabası son zamanlarda yargının rolünü tartışmaya açtı. Yargı bağımsızlığını temel değer olarak öne sürenler, bu argümanları aynı yargısal güvencelerin bir yargı iktidarına (jüristokrasi) dönüşmeye başladığı noktada sarfedince, rasyonel bir çizgiden uzaklaşıp ope/rasyonel bir mantığın esiri oluyorlar.

Bir toplumsal hareketin başına gelebilecek en büyük bela, onun esasında bünyesinde "milis güçler barındırdığı" yahut "gizli bir yapılanma" ile işbirliği yaptığı intibaıdır.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Yeni Şafak'ta yayımlanan söyleşisinde, Cemaat-hükümet çatışması üzerinden din-devlet ilişkilerinin yeniden konuşulması gerektiğini belirtiyor.

7 Şubat ve 17 Aralık operasyonları, siyasete ve topluma, Gülen Cemaati'nin eski Türkiye koşullarında benimsediği stratejiyi bugün de sürdürmeye devam etmesinin yol açacağı muhtemel maliyeti gösterdi.

Bu operasyonun Gülen Hareketi için en büyük maliyeti “devlet içinde paralel yapı” olduklarına yönelik yaygın bir kanaatin, tüm toplumsal gruplarda oluşmasıdır.

Suriye, Mısır, İsrail gibi ülkelerle ilişkilere odaklanarak Türkiye'nin yalnızlaştığı tezi, Ortadoğu dışındaki yoğun diplomasiyi göz ardı ettiği için indirgemeci bir yaklaşımı temsil etmektedir.

Dini hizmeti kendi tekelinde görmek ve bunun için hem diğer İslami aktörleri tasfiye yetkisini kendine tanımak hem de bu yolda uluslararası aktörlerle tartışmalı işbirliklerine girmek kabul edilebilir bir durum değildir.

2010 yılına kadar AK Parti'nin öncülüğünde biraraya gelen kesimlerin bu tarihten itibaren önce ayrışıp sonra hararetli bir mücadeleye girişmesi, siyasetin sahicileşmesi, kurucu hüviyete kavuşmasının sonuçlarından biridir.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Gülen Cemaati'nin tartışmalı olmaktan çıkması için şeffaflaşması, bunu yapabilmesi için ise dini ve toplumsal gruplarla etkileşime geçmesi gerektiğinin altını çizdi.

Elbette, devlet, hormonlu bir tarzda büyümemeli, eskiden olduğu gibi aşkın bir değer halini almamalı. Kamu çıkarını temel alan bir koruyucu aygıt olarak varlığını sürdürmeli.

Devlet aygıtı üzerinden kendi ideolojisini enjekte eden Kemalist rejimin, devlet eliyle hükmetme ve dönüştürme mantığının bir yol ve yöntem olarak benimsenmesi söz konusu.

Gülen Hareketi eski toplumsal hareketler sınıfına giriyor. Hem örgütlenmesi, hem hedefleri, hem metotları açısından zamanın ruhuyla uyumlu değil. Bu zaman dışılık, hareketin zaafı haline gelmiş durumda. Hareketi güçlü ve etkin hale getiren unsurlar, aynı zamanda çöküşünün de sebebi.

Neo-vesayet odağının sağladığı mühimmatla kamuflaja bürünen popüler entelektüel isimlerin kahir ekseriyeti, meşru siyasete karşı vekaleten bir savaş sürdürüyorlar.