Birinci Tur, İkinci Tur ve Seçim Sonrası Senaryoları

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu arasındaki rekabette birinci turda kazanma iddialarının ve keskinleşen söylemlerin yükselişine tanık oluyoruz.

Devamı
Birinci Tur İkinci Tur ve Seçim Sonrası Senaryoları

Web Panel: Seçimlere Doğru Seçmen Davranışları

Seçim kampanyaları son 19 güne girdi. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da 14 Mayıs seçimlerini kazanacağı özgüveniyle propaganda ve mitinglerini sürdürüyor. Anket şirketleri her iki ana ittifakın da "biz kazanacağız" söylemine uygun anketleri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu da seçim yarışını daha iddialı ve gergin hale getiriyor.

Kılıçdaroğlu "Kürtler" ve "Alevi" başlıklarıyla iki video yayınladı. İlkinde "3-5 oy için milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapıldığı" suçlamasında bulundu. İkincisinde ise kendisinin "Alevi" olduğunu belirterek gençleri "Alevi olmaz diyen… bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya" çağırdı.

Türkiye artık iyiden iyeye seçim sathına girmişken, siyasi pozisyonlar da ittifaklar altında kampanyalarını yürüterek seçimlerden kendi adlarına zaferle çıkmanın gayretinde. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı diğer yanda ise Meclis seçimleri için büyük bir mücadele söz konusu. Buraya kadar olağan şekilde tanımlanabilecek süreçte, ilginç ve üzerinde durulması gereken hususlardan biri HDP ve yedek parti olarak teşkil edilen Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ile kurduğu angajman. PKK/KCK’nın legal alandaki siyasal uzantısı olan HDP/YSP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, çeşitli müzakereler sonrasında aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı dikkate değer. Ancak tamamlayıcı diğer bir gelişme ise PKK/KCK terör örgütünün tüm gücüyle seçim sürecine asılması. Doğası itibarıyla meşru siyasal sistem ve seçim süreçlerine uzak kalması gereken bir terör örgütü adeta siyasi kampanya yürütmeye başlamış durumda.

CHP Laikçiliği, YSP ve TİP Solculuğu Birleşirken Alkış Tutanlar!

Millet İttifakı partilerinin ve adayları Kılıçdaroğlu'nun boş bıraktığı alanı YSP (HDP), TİP ve CHP destekçisi medya dolduruyor.

Devamı
CHP Laikçiliği YSP ve TİP Solculuğu Birleşirken Alkış Tutanlar
Kılıçdaroğlu Gereğince Gerektiğinde Gerektiği Kadar

Kılıçdaroğlu: Gereğince, Gerektiğinde, Gerektiği Kadar

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da parti kurmayları tarafından teşvik edilmesi ve cesaretlendirilmesinin arkasında, karşı konulamazlığın mecburiyeti söz konusudur.

Devamı

14 Mayıs seçim yarışı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasında geçecek.

26 parti 9 Nisan'da milletvekili aday listelerini YSK'ya sundu. Her seçimde listeler eleştirilir. Bu defa da farklı değil. Parti genel merkezleri listeleri birçok denklemi hesap ederek zorlu hesaplamalarla oluşturuyor. Yerel beklentilerin tam karşılanamaması ve bazı kırgınlıkların olması kaçınılmaz. 

Insight Turkey'in “Yol Ayrımında Türkiye: 2023 Seçimi” başlıklı bu sayısının, Türkiye'de son dönemde siyaset gündemine yön veren bazı konuları ele alacağına inanıyor ve umut ediyoruz ve inanıyoruz ki, konuyla ilgili ortaya atılan anlayışlı ve teşvik edici tartışmalar okuyucularımıza faydalı olacaktır.

14 Mayıs seçimlerinin kritik olduğunda iç ve dış kamuoyu hemfikir. Ancak seçmen seferberliğinde kendi mahallesindekini bile "bölücü" diye linç eden öfke neyin göstergesi? Bu seçimlerin "son seçim" olduğunu söylemek hangi aklın ürünü? Ya da iktidarı değiştirerek "Cehennemin kapılarını kapatacağız" diyen eski bir diplomat nasıl bir metafor kullanıyor?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 78. sayısı raflarda yerini aldı.

14 Mayıs seçimleri için cumhurbaşkanı aday listesi dün kesinleşti. 4 adaydan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43 günlük propaganda döneminin başladığı gün, Gaziantep- Kilis afet konutlarının temelini atmak için deprem bölgesindeydi. Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu, eski cumhurbaşkanlarından A.Necdet Sezer'den sonra A.Gül ile görüşerek sofrayı genişletme gayretindeydi.

İttifakların genişlemesi her iki tarafta da eleştirel söylemleri öne çıkarıyor.

14 Mayıs seçimleri tartışmasız, yakın tarihimizin en kritik seçimi. İttifakların ve adayların telaşından, giderek sertleşen söylemlerinden bunu her düzlemde görmek mümkün. Kampanya döneminin son düzlüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki polemikler yükselmeden iki adayın ülkemizin geleceğine dair ne söylediğine ve daha önemlisi neyi muğlak bıraktığına odaklanmak faydalı olacak.

Muhalefet kesiminde tehditler, mahalle baskıları, ümit ile rövanş arzusunun karışımı öfke hissiyatı giderek birbirine karışıyor. 14 Mayıs seçimleri seçmenin siyasi-ideolojik ayrımları ve kapışmaları anlamlandırmakta zorlanacağı bir seyre yöneliyor. Şimdiden "pusu, dayatma, terörün gölgesi" gibi suçlamalar Millet İttifakı'nın iki büyük partisi arasındaki çekişme için kullanılıyor.

İki ittifakın adayları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dışında dört isim daha yarışa hazırlanıyor: İnce, Perinçek, Oğan ve Erbakan.

Çok başlı masadaki kavgalardan vakit bulup ta ekonomide, deprem yaralarını sarmada ve dış politikanın dinamik dengelerinde liderlik gösterebilir mi? Bu sorulara güçlü şekilde CHP cevap vermeden Kılıçdaroğlu'nun "kavgacı-yıkıcı dili" unutturulamaz. CHP'nin baskıcı geçmişi sürekli hatırlanır.

Akşener, Kılıçdaroğlu'nun kendi adaylığını dayatmasına "hayır" diyerek dün 6'lı koalisyonu dağıttı.

6'lı Masa'nın aday belirlemede gecikmesi Kılıçdaroğlu'nun aday olabilme şansını güçlendirdi ancak yeni bir algı için çok geç. Bu itibarla Kılıçdaroğlu muhalefet cenahındaki siyasi denklemleri yöneterek adaylığını sağlayabilir ancak destek arayacağı farklı seçmen kesimlerinde ismi etrafında uzlaşma oluşturabilmesi ziyadesiyle zor.