Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı: Tarihi Karar | İsrail Soykırımla Yargılanacak

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 87. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı Tarihi Karar İsrail Soykırımla Yargılanacak
DEM Parti Demirtaş ve İstanbul Krizi

DEM Parti, Demirtaş ve İstanbul Krizi

Ekrem İmamoğlu ve CHP, Başak Demirtaş'ın adaylık çıkışı sonrası büyük bir paniğe kapıldı. Zira "Demirtaş" soyadı, İstanbul'daki DEM Partili seçmenleri kendine çekebilecek bir albeniye sahipti. Dolayısıyla CHP'nin kurumsal olarak kurmayı başaramadığı ittifakı İstanbul'da ve "taban"da oluşturacağını söyleyen İmamoğlu'nun iddiası boşa düşecek, diğer bir ifadeyle seçimleri kazanma şansına büyük bir darbe olacaktı. Bu riski fark eden İmamoğlu ve ekibi, CHP'nin artık klasikleşmiş mekanizmasını hemen işletti. Tıpkı 2023 seçimlerinde olduğu gibi tehdit unsuru olarak görülen kurum ve/veya isimler kamuoyu nezdinde hedef haline getirildi. CHP'nin sahip olduğu tüm kurumsal kapasite ve medya gücü kullanılarak DEM Parti ve Demirtaşlara yönelik doğrudan ve dolaylı saldırıları ve bir tür itibarsızlaştırma hareketi başladı.

Devamı

Yerel seçimlere 36 gün kala siyasi partilerin kampanyaları düşük tansiyonda seyrediyor. Düşük tansiyondan kastım sert polemikler, keskin ötekileştirmeler ve kutuplaşma dönemine henüz girilmemiş olması. Yani başat bir beka söyleminin öne çıkmaması.

31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.

Bu analizde 2023 seçim sonuçlarının DEM Parti açısından ne anlama geldiği, partinin bu sonuçları nasıl yorumladığı, 31 Mart’a doğru nasıl bir strateji izlediği ve son olarak yerel seçimler sonrasında partiyi nelerin beklediği incelenmektedir.

Yakın dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik geliştirdiği diplomatik açılımlar, Suriye ve Irak'taki terör örgütleriyle askerî mücadelesi, Gazze'deki insanlık dramına karşı duruşu ve savunma sanayii hamleleri ekseninde uluslararası kamuoyunun radarına giren Türkiye, 2023 yılında hem sosyo-ekonomik hem de siyasal kazanımlarını koruyup geliştirme hususunda kritik görülebilecek bir Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Seçimleri'ne sahne oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı, seçimlerde şüpheye yer bırakmayacak şekilde başarılı sonuçlar elde etti. 100. yıldönümünü kutlayan Türkiye'de Erdoğan'ın karizmatik liderliği ve Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu stratejik akıl bir kez daha karşılık buldu. Dolayısıyla 2023 seçimlerinden siyasal gücünü koruyarak çıkan Cumhur İttifakı bileşenleri 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere sosyo-psikolojik üstünlükle giriyor.

31 Mart'a Doğru CHP

Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.

Devamı
31 Mart'a Doğru CHP
İYİ Parti yi Ne Bekliyor

İYİ Parti’yi Ne Bekliyor?

Geride bıraktığımız yerel seçimler, İYİ Parti için hem 2023 seçimlerinde aldığı mağlubiyeti telafi etme fırsatı sunması hem de "hür ve müstakil siyaset" iddiasının sınanması bakımından oldukça önemliydi. Nitekim yerel seçim stratejisi de tamamen bu iddia üzerinden şekillenmişti. Ancak İYİ Parti'nin kuruluşundan bugüne miras kalan, 2023'te çözümü ertelenen veya halı altına süpürülen sorunlar, yerel seçimlerde çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı.

Devamı

CHP'nin bir önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu ile mevcut başkanı Özel, önümüzdeki dönemde nasıl siyaset yapılması gerektiği konusunda kapışma halinde. Malum Özel, 31 Mart seçim değerlendirmesi ve SABAH Gazetesi'ne verdiği mülakat ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makamına saygı göstereceğini söyleyerek Beştepe'ye görüşmeye gidebileceğini açıkladı. Ardından 23 Nisan resepsiyonundaki çay sohbeti geldi. Özel'in diyalog ve müzakereyi içeren yeni siyaset arayışına eski genel başkan Kılıçdaroğlu, karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, "Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir diyerek" CHP'nin iktidara yönelttiği meşruiyet sorgulamasını terk etmesini eleştirdi. Halef ile selefin kapışması basit bir "müzakere mi mücadele mi" polemiği değil. CHP'nin 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra yürüttüğü siyasete dair farklı perspektiflerin rekabeti. Dahası 2028'e nasıl yürünmesi gerektiği konusunda çatışan görüşlerin kapışması.

Dün AK Parti Genel Merkezi'nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Özel'e iade-i ziyaret yapacağını söyleyerek siyasette "yumuşama dönemine" işaret etmesi CHP'ye yol gösteren bazı çevrelerde telaşa sebep oldu. Erdoğan'ın ne yapmak istediğini anlama gayesiyle çok sayıda spekülasyon üretiyorlar. Yeni genel başkan değiştirmiş CHP'nin içinin karışmasından çekinenler ağırlıkta. Kutuplaşma ve sert söylemlerin terk edilmesine karşı çıkanlar da var.

Kılıçdaroğlu'nun seçimleri kaybetmesinin tetiklediği "değişim" tartışması şimdilerde CHP'yi bir "kaybet-kaybet" denklemine çekiyor.

CHP'de değişim tartışması çok partili hayata geçişle başlar. 1946 sonrası değişim tartışmasının odağını "halka gitmek" oluşturur. Hatta 1946 seçimlerine gidildiği dönemde, uzun süredir milletvekilliği devam eden bazı milletvekili adayları, "ne yani şimdi biz seçilmek için halkın ayağına mı gideceğiz" demişlerdir. "Halka rağmen halk için" anlayışı ile şekillen parti politikası, halka gitmeyi bir "yük" olarak görmüş, değişimi küçümsemiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda mart yerel seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere muhalefetteki belediyeleri alma hedefini yineledi.

CHP'de Kılıçdaroğlu'nu baskılayan lider değişimi tartışması, Akşener'in CHP'den 15 vekil isteme pişmanlığı, HDP'nin her ilde aday çıkarma açıklaması, Babacan'ın helal 15 vekil söylemi ve Karamollaoğlu'nun CHP listesinden seçime giren partilerin CHP'ye yüzde 7-8 oy getirdiği iddiası gibi hususlar muhalefetin Mart 2024'te bir araya gelemeyeceğini göstermiyor. HDP ve İyi Parti'nin daha iyi pazarlık peşinde olması kuvvetle muhtemel. Bu sebeple "Muhalefetin dağınıklığına bakarak AK Parti rehavete düşmemeli" argümanı isabetli. Mayıs 2023 seçimlerinde İstanbul ve Ankara'da Kılıçdaroğlu'nun daha fazla oy alması bu belediyeleri kazanmanın kolay olmadığını gösteriyor. Erdoğan'ın ilçe bazlı detaylı çalışmalar yaptırmasını bununla irtibatlı anlamalı.

Muhalefete yol gösterenler de tıpkı CHP ve Kılıçdaroğlu gibi özeleştiri yapmalı. Özeleştiri yerine yine "öteki" olarak Erdoğan olgusuna sarılmalarını entelektüel çaresizlik.

81 CHP il başkanının ortak açıklamasındaki "değişimi kişi merkezli değil ilke ve program merkezli anlayalım" vurgusundan anlaşılacağı üzere Kılıçdaroğlu, koltuğunu koruma kararlılığını sürdürecek. Kısmen haklı, 2010'dan bu yana partisinde yapılmadık değişim bırakmadı.

Asıl soru ortada sahipsiz duruyor: CHP'de değişimin yönü ne olacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok hızlı bir şekilde kurduğu yeni parlak kabine ile yerel seçimlere odaklanırken muhalefet Mayıs 2023 seçimlerindeki yenilginin muhasebesini yapmaktan uzakta görünüyor.