Kemalist Korkular, Türkiye’nin Meydan Okumaları

Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi'nin getirdiği kazanımları ortadan kaldıracağı yorumu, emekli amirallerin bildirisinin ana korkusuydu.

Devamı
Kemalist Korkular Türkiye nin Meydan Okumaları
5 Soru PKK nın Sivil Katliamları

5 Soru: PKK’nın Sivil Katliamları

PKK terör örgütü neden sivil vatandaşları katlediyor? PKK sivil hedeflere ne tür saldırılar gerçekleştiriyor? PKK’nın sivil hedeflere yönelik saldırıları nasıl tepki buluyor? Terör örgütleri sadece sivil hedeflere mi saldırır? PKK’nın sivil hedeflere saldırmasının önüne nasıl geçilebilir?

Devamı

Bazı Batılı ülkelerin büyükelçilikleri bile, 'PKK’lı teröristlerin gerçekleştirdiği saldırıda' diyerek taziye mesajı yayınlarken, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’nin siyasetçileri PKK terör örgütü demeden açıklama yapmayı tercih ettiler.

Siz, yakın bir dönemde muhalefet partilerinin birbirlerini eleştirdiğini hiç duydunuz mu?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 54. sayısı çıktı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.

Partisiz ya da Kimliksiz Siyasetin Açmazları

Partisiz başkan adayı ya da kimliksiz siyaseti savunmak, kısa vadede yararlı gibi gözükse de uzun dönemde Türk siyasetini değersizleştirir. Popülist ve değer üretmeyen siyasetin kapılarını sonuna kadar açar.

Devamı
Partisiz ya da Kimliksiz Siyasetin Açmazları
Bakü de Verilen Üç Mesaj

Bakü’de Verilen Üç Mesaj

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Dağlık Karabağ zaferini kutlamak için Zafer Geçidi Töreni'ndeydi. 'İki devlet, bir millet' şiarını perçinleyen sembollerle dolu törende yapılan konuşmalar üç kritik noktaya işaret ediyordu.

Devamı

Bir süredir muhalefet partileri, iktidara gelmeleri hâlinde eski sisteme yeniden döneceklerini söylüyorlar. Aslında tam böyle ifade etmiyorlar. Ne olduğu ya da neye referans verdiği konusunda kimsenin bir bilgisinin olmadığı bir söyleme başvuruyorlar. 'Eski sisteme döneceğiz' yerine 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' demeyi tercih ediyorlar.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili sözlerini değerlendirdi.

CHP’li bir milletvekili bir televizyon programında 'devletin ordusu Katar’a satılmış' dedi. Parti içinden böyle bir iddiaya düzeltme ihtiyacı bile duyulmadı. Parti genel başkanı, tank paleti fabrikası ile ilgili uzun süredir dile getirdiği iddiaları tekrar ederek, milletvekilinin infial oluşturan sözlerini perdelemeyi tercih etti.

Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “değişim dinamik bir süreçtir. Biz reform gündeminden hiç kopmadık” sözleri ile başlayan yeni reform dalgasını etkisizleştirmeye çalışanlar çok. Bu süreci, zehirlemeye, tartışmalara boğmaya ve mecrasından saptırmaya yeltenenler özel bir gayret gösteriyor.

Millet İttifakı partileri, geçmişte uzlaştıkları bir metne şu an sahip çıkamıyorlarsa, nasıl bir araya gelip de güçlendirilmiş parlamentarizmin ilkeleri konusunda anlaşacaklar?

Soru şu: Genelde muhalefet, özelde de Türk solu dünyada bazı siyasetçilerin seçim başarısı ile niçin bu kadar çok mutlu oluyor? Cevabı basit: Türkiye’de şu ana kadar destekledikleri hiçbir parti ya da siyaseti iktidara gelmedi. Yakın bir dönemde de bu gidişle geleceğe benzemiyor.

Erken seçime gitmenin mevcut anayasaya göre iki yolu var. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin yenilenmesi kararı alabilir. Seçim yenileme kararını Cumhurbaşkanı alırsa hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilenir. Bu Erdoğan'ın görev süresinde kayıp yaşaması anlamına gelir. Erdoğan'ın böyle bir planı olmadığı ortada. Diğer seçenek ise meclisin erken seçim kararı alması. CHP, İYİ Parti ve HDP'nin meclis çoğunluğu erken seçim için yeterli değil. Cumhur İttifakı'nın bozulması MHP'nin de bu üçlüye katılması gerekiyor.

Ne tür siyasi manevralar yapacağını bildiklerini zannediyorlar. Halbuki birlikte çalıştıkları dönemde dahi Erdoğan'ın siyasi aklını ve vizyonunu anlamamışlar ya da paylaşmamışlar. Uluslararası sistemin yapısından dış politika tercihlerine, iktidar-muhalefet ilişkisinden siyasi liderliğin doğasına kadar birçok alanda farklı zihinlere sahipmişler.

Muhalefet partileri de bu durumun farkında. Cumhur İttifakı’nın erken bir seçime gitmeyeceğini bildikleri hâlde, CHP ve diğer muhalefet partilerinin her iki haftada bir “erken seçim olacak” çıkışlarının siyaset üretememekten kaynaklandığını artık muhalefeti destekleyen kesimler de farkında.

Muhalefet bu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. 'Muhalefet çözüm üretecek yerde değil' algısı değişmiyor. 'İktidarın dünyayı daha iyi okuduğu ve gereğini yaptığı' kanaati gücünü koruyor.

Kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin oy oranının düştüğünü iddia edenler, nedense CHP’nin oy oranının milim yukarıya gitmediğini, hatta birçok ankette son aldığı oylardan düşük çıktığını görmezden geldiler.