Kasım Süleymani Suikastı ve İran’ın Muhtemel Cevabı

Nasıl bir misilleme yapacağını düşünen Tahran'ın, öncelikle yeni bir değerlendirmeye ihtiyacı var

Devamı
Kasım Süleymani Suikastı ve İran ın Muhtemel Cevabı
İran-Amerika Gerilimi

İran-Amerika Gerilimi

İran ve Amerika arasındaki gerilim yeni değil. On yıllardır süren bir mücadele. Ancak İran'ın ve Süleymani'nin bunca etkinlik kazanmasını sağlayan da yine Amerika'dır.

Devamı

Irak'ın içerisinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik zorlukların yanında ABD-İran geriliminin derinleşmesi Irak'ın daha fazla zarar görmesine neden olmaktadır. ABD'nin Irak'taki milis gruplar üzerindeki artan baskısı ve buna karşılık İran'ın nüfuzunu artırma çabası Irak'a her geçen gün daha büyük bir fatura çıkarıyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi 2020 yılının Orta Doğu’da çok sıcak geçeceğinin işareti.

ABD, Kasım Süleymani’yi neden hedef aldı? Süleymani’nin öldürülmesi İran için ne ifade ediyor? İran’ın muhtemel hamleleri neler olabilir? ABD’nin İran politikası bundan sonra nasıl şekillenecek? İran siyasetine etkisi ne olabilir?

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, ABD’nin Kasım Süleymani’yi öldürmesi ve bundan sonraki süreç üzerine değerlendirmelerde bulundu.

ABD ile İran Arasındaki Mücadele Irak Üzerinden Derinleşebilir

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin İran ve ABD arasındaki gerginliğin gidişatına olası etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
ABD ile İran Arasındaki Mücadele Irak Üzerinden Derinleşebilir
ABD Kasım Süleymani yi Öldürerek Vekil Unsurlar Üzerinden Devam Eden

ABD Kasım Süleymani’yi Öldürerek Vekil Unsurlar Üzerinden Devam Eden Çatışmaların Şeklini Değiştirdi

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Kasım Süleymani’yi hedef alan saldırısı sonrasında İran’ın ABD’ye vereceği karşılığın nasıl olacağı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Türkiye saatine göre bu sabah saatlerinde Bağdat Havaalanı yakınlarında ABD saldırısı sonucunda öldürüldü. Süleymani, İran ordusunun yurtdışı operasyonlarından sorumluydu ve İran istihbaratı açısından kritik bir isimdi. Süleymani'nin öldürülmesinin ardından İran; ABD'ye tehdit dolu mesajlar yayınladı ve ABD'ye ait üslerin bölgede hedef alınacağını ifade etti. İran tarafından bir misilleme gelme ihtimaline karşılık İsrail'de de alarm verildi ve güvenlik önlemleri artırıldı. Peki yaşanan bu gelişme Ortadoğu'da nasıl bir yankı uyandıracak ve bölgesel gelişmeleri nasıl etkileyecek. SETA araştırmacısı Talha Köse, Süleymani'nin öldürülmesi ve beraberinde yaşanabilecek gelişmeleri Sabah.com.tr için değerlendirdi. İşte Talha Köse'nin açıklamaları:

ABD ve İran’ın karşılıklı olarak CENTCOM ve İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütleri listesine eklemesi, dünya siyasetinde giderek artan popülist siyasi yaklaşımların bir tezahürü.

Uzmanlar, ABD'nin Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör örgütü listesine almasının, pratikte büyük etkisi olmayacağını ancak Ortadoğu'da dengeleri değiştirebileceği yorumunda bulundu.

Türkiye sınırlarındaki PKK terör koridorunu tasfiye etmek amacıyla Irak cephesine ağırlık veriyor.

Irak seçimleri bütün tartışmaları ile birlikte geride kaldı. Hile yapıldığına yönelik itirazlar devam ediyor ve Kerkük'te oyların yeniden sayılması gündemde.

Bu zamana kadar bir bedel ödemeyen İsrail, Amerika, arkasında durduğu müddetçe başına hiçbir şeyin gelmeyeceğini biliyor. Son Filistinliyi öldürünceye kadar son Filistinliye bu topraklardan sürene kadar devam etmek istiyor. Bunu da dünyayı bir asayiş sorunu gibi sunuyor.

Pakistan-Afganistan'dan İran ve Türkiye'ye gelen hattaki istikrarsızlıklar ve Washington'un tehditkâr açıklamaları Ankara'yı endişelendiriyor.

İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi tarihi bir öneme sahipti. Teşkilatın kurulmasına zemin hazırlayan sebepler ve kendine biçtiği misyon, zirvede açık bir şekilde ortaya çıktı.

Bağdat ve İran’ın Süleymaniye merkezli aktörlere Barzani karşısında destek vermeyi sürdüreceğini öngörebiliriz. Barzani yönetimi bir taraftan Bağdat’la krizi yönetmeye çalışırken, diğer taraftan iç siyasi aktörlerin baskılarını omuzlamak zorunda kalacaktır. ABD ise bütün bu süreçlerde İran destekli Kürt aktörlerin IKBY siyaseti içindeki belirleyiciliğini engellemek için hamleler yapacaktır.

Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?

Kürt milliyetçiliği hala birleştirici bir ideoloji olmaya devam etse de, kişi ve grup çıkarları, Kuzey Irak’ın bölgesel rekabetin kristalize olduğu bir alana dönüşmesi milliyetçi retoriğin jeopolitik karşısında başarıya ulaşmasını imkânsız hale getirecektir.

Türkiye, IKBY yönetimine küresel güçlere çok güvenmemelerini söylemişti. Onların bölgenin istikrarı ile çok ilgilenmeyeceklerini, kendi çıkarları için ilk fırsatta verdikleri sözlerden cayacaklarını belirtmişti.