Siyasiler Seçmene “Hemşehricilik” Noktasından Dokunduğunda Seçmenin Gönlünü Alma İhtimali Artıyor

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar İstanbul’da tekrarlanacak seçimlerdeki “hemşehricilik” faktörünün etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Siyasiler Seçmene Hemşehricilik Noktasından Dokunduğunda Seçmenin Gönlünü Alma İhtimali Artıyor
Kararsızlık Da Ne Demek

Kararsızlık Da Ne Demek?

Her ne kadar anketler kararsız oyların her zamankinden daha fazla olduğunu söylüyorsa da ..

Devamı

Bu seçimde en çok konuşulan seçmen kitlesi “kararsız” olarak tarif edilenlerdi. Ben bu seçmen kümesini, “kararsız” olarak değil, “ikna edilmeyi bekleyen” seçmen kitlesi olarak tanımlamayı tercih ediyorum.

31 Mart'ın yakın siyasi tarihimizin en ilginç yerel seçimi olduğu muhakkak. 17 yıllık iktidar da muhalefet de heybelerindeki her şeyi seferber etti..

Son günlerde kamuoyu araştırma şirketlerinin yayınladıkları anketler gündemde. Sonuçların güvenilirliği, yöntemleri, soruların içeriği, denetlenip denetlenmedikleri ve inandırıcılıkları bağlamında tartışılıyorlar.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş yerel seçim sürecinde “kararsız seçmen” kitlesinin oluşmasının temel nedenleri hakkında değerlendirmede bulundu.

Yerel Seçimlerde Kitleleri Sandığa Götürmek Hem İktidar Hem Muhalefet için Çok Önemli

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş yerel seçim sürecinde siyasal partilerin kampanyaları ve hedef kitleleri hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Yerel Seçimlerde Kitleleri Sandığa Götürmek Hem İktidar Hem Muhalefet için
AK Parti nin Kampanya Stratejisi

AK Parti’nin Kampanya Stratejisi

Başkan Recep Tayyip Erdoğan partisinin seçim manifestosunu 31 Ocak'ta kamuoyuyla paylaştı. On bir maddelik manifestoyla birlikte seçim startı verilmiş oldu.

Devamı

Türkiye’de anket şirketlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Hem ulusal hem bölgesel hem de yerel düzeyde faaliyet gösterenler var. Seçim dönemlerinde anket şirketlerinin sayısının bir anda arttığı da biliniyor.

2014 yerel yönetim seçimlerinde CHP, 6’sı büyükşehir olmak üzere 226 belediye başkanlığını kazanmıştı...

Bir siyasal parti, kampanyasının ağırlığını dijitale yönlendirdiğinde bu alanı yeterince takip etmeyen seçmen grupları kendilerini ihmal edilmiş olarak görecektir. Türkiye seçmeni hâlâ bir siyasi partinin kendi ilinde miting yapmasını önemsemekte, mutlu ve hüzünlü günlerinde siyasilerin bilfiil yanlarında olmasını beklemektedir.

Çok partili demokratik hayata geçilmesinden bu yana sol siyaseti temsil eden CHP ve geleneği hiçbir zaman Türkiye’yi tek başına yönetecek şekilde iktidarı kazanamamıştır. Bazı dönemlerde koalisyonlarla iktidar ortağı olabilmiştir. Ancak, yerel yönetimlerde aynı saptamayı yapmak yanlış olur. Ülke genelinin aksine CHP geleneği, yerel yönetimlerde dönemsel olarak önemli şehirlerin yönetimini kazanmıştır.

24 Haziran seçimleri için son düzlüğe girdik. Cumhurbaşkanı adayları ve partiler seçmeni ikna etmek için son kozlarını oynuyorlar.

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır kararsız seçmen tartışmaları hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş seçmen tercihleri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar kararsız seçmenler hakkında genel değerlendirmede bulundu.

24 Haziran için son bir haftaya girilirken AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taban desteğinin geniş bir konsensüse yaslanmış olmasından dolayı avantajlı durumda. Kararsız seçmenin genel oy verme eğiliminde ekonomi, güven, istikrar ve rasyonel vaatler gibi somut beklentilerin rol oynaması, kararsızları AK Parti ve Erdoğan’a yaklaştırmış durumda.

Avrupalılar bu defa rasyonel olanı yapmayı mı tercih edecekler, yoksa daha önceki irrasyonel tutumlarını sürdürüp Türkiye seçimlerini manipüle etmeye mi çalışacaklar.

Seçmenlerin önlerine konan ittifakların sadece seçime gidilen süreçle ya da seçimi kazanmakla sınırlı olmadığının altını çizmek gerekir. Kurulacak ittifaklar, nasıl bir yönetim tarzı ve siyasi düzen ortaya koyacaklarıyla yani seçimden ziyade seçimden sonrasıyla ilgilidir.

Seçimler öncesi açıkça kendini belli eden yükselişine rağmen AfD’nin zaferi, sanki beklenmeyen bir gelişmeymişçesine, "Almanya’da bu nasıl olabildi?” kabilinden şaşkınlık ifade eden sorular eşliğinde tartışılıyor.

Liderlerin tartışma programları seçmen nezdinde Kılıçdaroğlu'nun zannettiği gibi özlenen bir şey değil, aksine eski Türkiye'nin siyasetine dair olumsuz bir hatıra, eski Türkiye'ye ait bir manzara